6 Mayıs 2024 Pazartesi

'İklimi değil, sistemi kökten değiştir'

İklim grevine ilişkin İzmir'de yapılan eylemde "İklimi değil, sistemi kökten değiştir" diye belirtildi.

İklim grevine ilişkin İzmir'de Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması yapıldı.

"İklimi değil, sistemi kökten değiştir" pankartının açıldığı eylemde, "Doğaya, yaşama, yeryüzüne özgürlük", "İklimi değil, sistemi kökten değiştir" sloganları atıldı.

ESP, Polen Ekoloji, LÖB, FİDEDER'in katıldığı eylemde basın açıklamasını Hacer Yeşilçay okudu. İklim değişikliğinin etkilerinin giderek daha fazla hissettiklerini söyleyen Yeşilçay, "Tarımsal ürün hasadının hissedilir şekilde azaldığı büyük kuraklıklar yaşıyoruz. Tarımsal üretim azalıyor, gıda fiyatları yükseliyor. Göller, nehirler kuruyor. Geçtiğimiz günlerde yaşanan sellerde yüzlerce insan hayatını kaybetti. Dünyanın dört bir yanında günler süren orman yangınlarında rekor düzeyde ormanlık alan kül oldu, çok sayıda can kaybı yaşandı. Hayatta kalanlar ise yaşadıkları mal kayıplarının sonuçlanyla yaşamaya devam ediyor. Her yıl yeni sıcaklık rekorlanna tanıklık ediyoruz. Kutuplardaki rekor sıcaklıklar buzullan hızla eritiyor. Deniz seviyeleri yükseliyor. Yükselen su seviyesi şehirleri, ekilebilir alanları tehdit ediyor" dedi.

Şu anda yaşananların 1,1 derecelik ısınmanın sonuçları olduğuna dikkat çeken Yeşilçay, "2015 yılında Paris'te yapılan anlaşma neticesinde atmosferdeki ısınmayı 1,5 derece seviyesinde tutmak üzere adımlar atılacağına dair ülkeler söz vermişti. Ancak gelinen noktada aradan geçen 6 yılda atmosferin ısınmasına sebep olan seragazlarını azaltma konusunda atılan adımlar yetersiz kaldı. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin (IPCC) yayınlanan son raporu ısınmayı 1,5 derecenin altında tutma neredeyse imkansız olduğunu ortaya koydu. Şu anda karbon salımlarının azaltılmadığı en kötü senaryoda ilerliyoruz. Ve buna göre 1,5 dereceyi 2030'larda geçerken, yüzyılın sonunda 3,3-5,7 derecelik bir artış söz konusu olacak. Böylesi bir ısınma bildiğimiz dünyaya veda edeceğimiz anlamına geliyor" diye uyardı.

Önümüzdeki on yıllarda bugün yaşadığımız 'doğal felaketlerin' kat kat şiddetlendiği ve daha sık yaşandığı, gıda üretiminin azaldığı, içilebilir suya erişimin zorlaştığı distopik bir dünyada yaşamak zorunda kalacaklarına dikkat çeken Yeşilçay, "Bugün yaşayan bir çok insan da bu yeni dünyaya hayatının bir kısmında tanıklık edecek. 31 Ekim - 12 Kasım tarihlerinde 26. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP 26) toplanacak. Bu konferansta Paris Anlaşması'nın yerine geçecek yeni bir anlaşmaya varılması hedefleniyor. Ancak fosil yakıtlardan trilyonlarca dolar kazanan, Paris Anlaşmasından bu yana fosil yakıta dayalı tesislere 1,9 trilyon dolar yatırım yapan şirketler aleyhlerine kararlar çıkmaması için çaba sarf ediyorlar, hükümetlere baskı yapıyorlar. Yaşanan felaketlerin esas sorumlusu olan bu şirketler kârlannı katlayarak arttınrken, faturayı biz çalışanlar, işsizler, evsizler, esnaflar, emekliler, ev kadınlan, çocuklar, yaşlılar ödüyoruz" diye kaydetti.

Yeşiçay, "Tam da bu sebeple iklim adaleti talebimizden vazgeçmeyeceğiz. İklim dostu kentlerde, daha sağlıklı daha güvenli yaşamayı istiyoruz. Türkiye'nin Paris Anlaşması'na taraf olmasının önemli olduğunu ancak artık bunun yeterli olmadığını, iklim konusunda sorumlululclannı bir an önce yerine getirerek karbon salımını güvenli seviyelere çekmesini talep ediyoruz. Bugün burada yapmış olduğumuz basın açıklaması ile mümkün olan en geniş birlikteliği oluşturmayı hedeflediğimizi, geleceğimiz için en iyi adımların atılmasını, ihtiyacımız olan politikaların hayata geçirilmesini sağlayacağımızı duyuruyoruz" diye konuştu.