17 Mayıs 2024 Cuma

İHD Hapishane Komisyonu: 3 ayda en az 663 hak ihlali yaşandı

İHD İstanbul Şubesi, 3 ay boyunca Marmara Bölgesi hapishanelerinde, 663 hak ihlallinin yaşandığını tespit etti ve dayanışma çağrısı yaptı.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Marmara Bölgesi hapishanelerinde yaşanan hak ihlallerini raporlaştırdı. Dernek binasında yapılan basın toplantısında açıklama yapan İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, hükümete seslendi; "Tüm mahpusların adil yargılanma haklarının sağlanması açısından yeniden yargılama kararının verilmesini ve bu yargılanmaların hukuka uygun gerçekleşesini istiyoruz."

Temmuz, Ağustos ve Eylül’ü kapsayan üç aylık hak ihlali raporunda yer alan ihlallere ilişkin bilgi veren İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu üyesi Hatice Onaran, raporun, 32 farklı hapishaneden gelen başvurular doğrultusunda hazırlandığını dile getirdi. Onaran, "Temmuz ayında 43, Ağustos ayında 111, Eylül ayında 35 olmak üzere toplam 189 başvuru yapılmıştır. Bu başvurulardan her biri birden çok alanda hak ihlali içermekte olup, tespit ettiğimiz ihlal sayısı toplam 663'tür" diye konuştu. 

Son süreçte tutsaklara yönelik baskı ve işkencenin vahim boyutlara ulaştığının altını çizen Onaran, tutsaklarla dayanışma çağrısı yaptı.

İHD İstanbul Şubesi’nin açıkladığı Marmara Bölgesi Hapishaneleri’nde Yaşanan Hak İhlalleri Raporu’nda öne çıkan bilgiler şöyle: 
 
- "Seher Orço, Kandıra F Tipi Hapishanesi’ne getirildiğinden bu yana tek başına tutulduğunu, idarenin bu tecridi, getirildiği cezaevindeki gözlem kurulu raporuna dayandırdığını, ancak kendisine herhangi bir kararın ulaştırılmadığını, yine idarenin kendisine sehven, 'sen patlayıcı madde yapmayı biliyorsun, diğerlerine de yapmayı öğretirsin’ şeklinde sözler söylediğini ve tecridi bu şekilde açıkladıklarını beyan etmiştir.

- Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Hapishanesi’nde tutulan Velat Cin, 09.07.2019 tarihinde kaldığı koğuştan avukat görüşü olduğu söylenerek çıkartılmış, avukat görüş kapısına gelince hapishane ikinci müdürü tarafından biraz bekletildikten sonra avukat görüş kısmına alınmış, odaya girdiğinde biri kadın olmak üzere 3 kişi tarafından karşılandığını, müdürün bunları MİT elemanı olarak tanıtması üzerine odadan çıkmak istediğini ifade etmiştir.

- Başvuruda bulunan Y.T: Ağabeyim Abdullah Tekin 3 Temmuz günü bize telefon etmeye çalışırken telefona cevap verilmediği için tekrar aramak istemiş. Bu nedenle gardiyanlar onu 'kauçuk oda’ dedikleri yere sokmuş ve 5-6 gardiyan darp etmiş. Annemle telefonla konuştuğunda, tekrar hücreye konulduğunu, aç bırakıldığını, tüm kıyafetlerinin parçalandığını söylemiştir."

İLETİŞİM YASAKLARI 
Rapora göre en çok iletişim konusunda hak ihlali yaşanıyor. Kitap, gazete, dergi gibi süreli-süresiz yayınların verilmemesi, dışarıdan gönderilen gazete ve dergilerin alınmaması, yine mahpusların yazdığı mektupların hiçbir gerekçe gösterilmeden gönderilmemesi ve tutsaklara gönderilen mektupların verilmemesi, mektupların kaybolması gibi sorunların artarak devam ettiği kaydedildi.

Dilekçe hakkının ayda bir ile sınırlandırılması, yazdıkları ikinci dilekçenin işleme konulmaması, hapishanelerde; tutsaklara telefon görüşmelerinde zorunlu kılınan tekmil uygulaması, bazı hapishanelerde avukatların müvekkilleri ile yaptığı görüşmelerin cihazla sesli ve/veya görüntülü olarak kaydedilmesi, görüşmeyi izlemek amacıyla bir görevlinin hazır bulunması, avukat ile mahpusun birbirine verdiği belgeleri inceleme ve el koyma, görüş gün ve saatlerinin keyfi olarak kısıtlanmaktadır. 
 
SAĞLIK VE TEDAVİ HAKKININ İHLALİ
Raporda, sağlık hakkının ihlaline ilişkin yer alan bilgilere göre, tüm hapishanelerde tutsaklarla etkili bir revir hizmeti alamıyor, tam teşekküllü hastaneler bulunmuyor, bulunanlara da aylar sonra sevk yapılıyor. Revire sevk edilmeme ya da geç sevk edilme, acil durumlarda dahi aylar sonra hastaneye sevk, hastaneye sevk edilse dahi kontrol, tetkik ve muayenelerin randevularına zamanında götürülmeme, hastane gidişlerinde hasta mahpuslara ters kelepçe dayatması, hastanelere kafes denilen hücreli ring araçlarıyla götürülmek istenmeleri, çıplak arama zorlamasını kabul etmeyen hasta mahpusların hastanelere götürülmemeleri, doktor muayenesi sırasında askerin odadan çıkmak istememesi, muayene sırasında mahpusun kelepçelerinin çıkarılmaması, kelepçeli ve jandarma eşliğinde muayeneye zorlanma vb. nedenlerle mahpuslar hastanelere gidememekte ve tedavi olamamaktadırlar.

SEVK VE SÜRGÜN
Mahpusların eşyalarını toplamasına dahi izin verilmeden ani olarak istemediği veya ailesinden uzak bir hapishaneye zorla gönderilmesi biçiminde gerçekleşen sürgün sevk uygulaması devam etmektedir.

DİSİPLİN VE İNFAZIN YAKILMASI
Rapora göre tutsaklara keyfi olarak disiplin cezaları verilmekte ve bu disiplin cezalar birbirine eklenmek sureti ile hak yoksunluğunda süreklilik sağlanmaktadır. Slogan atılması, görevliyi çağırmak için hücre kapısına vurulması bile disiplin cezasına gerekçe yapılmaktadır. Verilen disiplin cezaları, mahpuslara yönelik tecridi derinleştiren iletişim ve görüş yasaklarıyla birlikte hücre cezalarını da içermektedir. Üç disiplin cezası, mahpusun infazının yakılması için yeterli kabul edilmektedir.