18 Mayıs 2024 Cumartesi

Eğitim-Sen: İstismarı yasalarla meşrulaştırmanıza izin vermeyeceğiz

Eğitim-Sen 4. yargı paketinde yer alan 'somut delil' düzenlemesinin istismarı meşrulaştırma amacı taşıdığına dikkat çekti, "İzin vermeyeceğiz" dedi.

KESK'e bağlı Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), kamuoyunda 4. yargı paketi olarak bilinen Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanununun Meclis'te onaylanmasına tepki gösterdi.

Katalog suçlar kapsamına alınan tecavüz, işkence ve çocuğa cinsel istismardan tutuklamada "somut delil" aranması koşulu getirildiğini hatırlatan Eğitim-Sen, "Cinsel suçlarda tutuklamaları ve mahkumiyeti görüntü, ses kaydı vb. gibi somut delil şartına bağlayan 4. Yargı Paketi ile birlikte, faillerin ceza alması zorlaştırılmış oldu. 1 Temmuz'da İstanbul Sözleşmesinin feshi, çocuk yaşta evliliklerin 'aileyi koruma' adı altında meşrulaştırılmaya çalışıldığı ve cinsel suçlara affın tekrardan tartışılmaya açıldığı bu günlerde, böyle bir düzenleme ile her geçen gün daha da kötüleşen Türkiye'nin insan hakları karnesine bir zayıf daha eklendi" diye belirtti.

İHD İstanbul Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu'nun 2018'de yayınladığı raporu hatırlatan Eğitim-Sen, son 16 yılda 18 yaşın altında 440 bin çocuğun doğum yaptığını, cinsel suçların yüzde 46'sının çocuklara karşı işlendiğini, Türkiye'nin çocuğun cinsel istismarında dünya listesinde 3. sırada yer aldığını belirtti. Açıklamada, "Bu korkunç tabloya pandemi koşulları da eklenince, çocukların okula erişememeleri, maruz kaldıkları cinsel istismar ve şiddetin fark edilmesini, destek alabilecekleri kurumlara ve aktörlere ulaşmalarını zorlaştırarak sorunu daha da derinleştirdi" denildi.

İstanbul Sözleşmesi'nden imzanın çekilmesi kararının ardından Türkiye'nin taraf olduğu, çocukları cinsel istismar ve sömürüden korumak amacı taşıyan Lanzarote Sözleşmesi'nin AKP-MHP iktidarı tarafından hedef alındığını kaydeden Eğitim-Sen, "Şimdi de TBMM Genel Kurulunda kabul edilen 4. Yargı paketinde yapılan söz konusu yeni düzenleme ile birlikte failler cesaretlendirilerek, kadınlar ve çocuklar savunmasız bırakıldı" diye belirtti.

Çocuklara yönelik istismarda ve cinsel suçlarda somut delilin elde edilmesinin her zaman mümkün olmadığına işaret edilen açıklamada, kadınların ve çocukların haklarını gasp eden düzenlemelerin anayasaya aykırı olduğu belirtilerek, anayasal suç işlendiği kaydedildi.

Eğitim-Sen'in cinsiyetçi, baskıcı politikalar ve uygulayıcıların karşısında olduğu kaydedilen açıklamada, "Sendikamız, çocuk istismarının erken evlilik adıyla meşrulaştırma girişimlerinin arttığı, kadına ve çocuğa karşı baskı, şiddet ve istismarın yoğun biçimde devam ettiği bir dönemde, kadınların ve çocukların haklarına yönelik her türlü müdahaleye karşı mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir. Şiddeti, tacizi, tecavüzü, istismarı meşrulaştıran yasal düzenlemeler derhal geri çekilmeli, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanun hükümleri uygulanmalıdır. İstanbul Sözleşmesi'nden, haklarımızdan, yaşamlarımızdan vazgeçmeyeceğiz" denildi.