21 Mayıs 2024 Salı

Dr. Arslan'ı ölümünün 10. yılında unutmadılar

Görevi başında hasta yakını tarafından katledilen Dr. Ersin Arslan, ölümünün onuncu yılında anıldı. 

Sağlık emekçileri birçok kentte, Antep'te hasta yakının saldırısı sonucu katledilen Dr. Ersin Arslan'ı onuncu yıl dönümünde andı. Sağlık emekçileri, sağlıkta şiddete karşı mücadel eedeceklerinin altını çizdi.

İSTANBUL
İstanbul Aile Hekimleri Derneği (İSTAHED) ve Birlik Dayanışma Sendikası, Op. Dr. Ersin Arslan'ın 10. yıl dönümünde Çemberlitaş'ta bulunan İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. "Sağlıkta şiddet sona ersin" diyen hekimler, sağlıkta şiddetin bir tercih olduğunun da altını çizdi. İl Sağlık Müdürlüğü önünde "Sağlıkta şiddet bir tercihtir" ve Op.Dr. Ersin Arslan'ın fotoğrafının bulunduğu pankartı açan hekimler adına konuşma yapan Birlik ve Dayanışma Sendikası'ndan Dr. Ahmet Mehlepçi, "Artık sağlıkta şiddet politik bir tercih olmaktan çıkarılana kadar susmayacağız, korkmayacağız, geri adım atmayacağız" dedi.

'DEVLET SAĞLIK ÇALIŞANLARINI KORUMAK ZORUNDADIR'
İSTAHED Genel Sekreteri Dr. Serkan Özbakış, "Bugün burada Ersin Arslan'ın 10 yıl önce usulsüz, hukuksuz bir  taleple gelen hasta yakını tarafından kanunlara uyduğu için katledi. Aradan geçen 10 yıl içinde bir şey değişmedi. Yüzlerce binlerce hastaya şifa olabilecekken o güzel yürekli insan aramızdan ayrıldı" dedi ve şu soruları sordu: "Yarın hangimiz usulsüz, hukuksuz bir isteğe hayır dediğimiz  için zarar göreceğiz? Yarın hangimiz sırtımızdan bıçaklanacağız? Hangimiz klinik odasında kurşunlanarak katletileceğiz?" Sağlık çalışanlarının 'artık yeter' dediğini söyleyen Özbakış, "Devlet hekimini, sağlık çalışanını korumak zorundadır. Bunu ilk önce yasa ile yapmak zorundadır. Sağlık çalışanına şiddet uygulayan karşısında bir  kişiyi değil, Devleti bulmalıdır. Bunun cezası olduğunu bilmelidir. Sağlık çalışanı devletin arkasında olduğu bilmelidir" diye konuştu.

'BU BİR TERCİHTİR'
Birlik ve Dayanışma Sendikası Birinci Şube Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Senem Aslan, sağlıkta şiddetin bir tercih olduğunu vurguladı. "Bu kabul edilemez tercih 10 sene önce Doktor Ersin Arslan'ı öldürdü" diyen Aslan, "Ersin Arslan'ı aramızdan alan saldırı, bizlerin evimizden çok ömrümüzün geçtiği, toplumun sağlığını korumak, hastalarımıza şifa olmak için yemin ettiğimiz mesleğimizi, can evimizi vurdu. 10 yıldır evimiz gibi kendimizi güvende bildiğimiz hastanelerimiz, aile sağlığı merkezlerimiz güvensiz. Toplumun en çok güvendiği mesleğe sahip olan ve bunun hakkını veren bizler artık işimizi yaparken kendimizi güvende hissetmiyoruz. Bu bir tercihtir" dedi.

'10 YILDA SAĞLIKTA ŞİDDET ONLARCA KAT ARTTI'
Aslan, "Bu tercihin adı, sağlığımızın ticarileşmesi, hekimi değersizleştirmeye, ebeleri, hemşireleri yok saymaya çalışan sağlık politikalarıdır. 10 sene önce Ersin Arslan öldürüldüğünde acımızı bağrımıza basıp yeni Ersinler olmasın diyerek sağlıkta şiddet sona ersin diye haykırdık. Sağlıkta Şiddetin önlenmesi için tedbirleri, yasa tekliflerini hazırladık. Ancak görevi çalışanın ve toplumun sağlığını korumak olanlar 10 yılın sonunda bu hafta çıkardıkları yasa ile yine aynı tercihte olduklarını gösterdiler. Bu 10 sene içinde Melike Erdem, Kamil Furtun, Aynur Dağdemir, Hüseyin Ağır, Fikret Hacıosman, Ömür Erez, Cengiz Ünal işyerlerinde öldüler, öldürüldüler. Yöneticiler ölümlerimizin ardından mesleği ile ilişkisi var mı sorularını sormaktan çekinmediler. Yasımızı tutarken onların tercihi bu yönde oldu. Bu 10 yılda sağlıkta şiddet onlarca kat arttı. Yöneticiler ve politikacılarım bu şiddeti yaratan tercihlerini saklamak için tüm bu şiddeti, tüm ölümleri adli olaylar gibi göstermeye ve kağıt üstünde adli önlemlerle geçiştirmeye çalışması bir tercihtir. Çünkü hekim emeği değersizleşmeli, 5 dakikada bir muayene dayatması sürmeli bir sektör haline getirdikleri sağlığımız üzerinden hasta garantili hastaneleri, sağlığı temel bir hak değil para getiren bir sektör olarak gören ceoları kazanmaya devam etmeliydiler. Bu bir tercihtir" diye konuştu.

'AYLARDIR HAK MÜCADELESİ VERİYORUZ'
İnsan onuruna yaraşır bir çalışma ortamı, yoksulluk sınırının üzerinde ücret talebi ile aylardır hak mücadelesi verdiklerini söyleyen Arslan, "Bizler işimizden atılmakla tehdit edilmekte, mobbing ile tükenmekte, çareyi mesleği bırakmak ya da ülkeden ayrılmakta arama noktasına itilmekteyiz. Bu şartlar altında 36 saat çalışma baskısını devam ettirip, uykusuz nöbet sonrası hayatını kaybeden Rümeysa Berin Şen'i yandaş kanallarında suçlu göstermeye çalışmak bir tercihtir. O doktoru öldüreceğim diye telefon edebildiğiniz SABIM şiddet hatlarını açık tutmaya devam etmek ve tehdit karşısında önlem almamak bir tercihtir. Sağlıkta Şiddet Bir tercihtir ve içinde bulunduğumuz sağlık politikalarının sonucudur. Bu politikaların sonucunda giderek yoğunlaşan, kanıksanan ve meşrulaştırılan fiziksel, sözel ve psikolojik şiddete birlik ve dayanışma ile karşı çıktığımızı belirtiyoruz" dedi. Açıklamaların ardından hekimler Arslan'ın fotoğrafının üzerine kırmızı karanfiller bıraktı.

ANKARA
Ankara Tabip Odası binasında düzenlenen basın toplantısına, Ankara Aile Hekimleri Derneği (ANKAHED), Ankara Diş Hekimleri Odası, Ankara Tabip Odası , Birlik ve Dayanışma Sendikası, Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (DEV SAĞLIK-İŞ), Sağlık Ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (TÜMRAD-DER), Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği (SHUDER) katıldı.

Toplantıda, Dr. Arslan şahsında, sağlıkta şiddet sonucu hayatını kaybedenler ve sağlık sektöründe yaşanan ihlaller konu edildi. "Sağlıkta Şiddet Sona Ersin!” pankartının bulunduğu toplantıda, konuşmayı katılımcı kurumlar adına ATO Yönetim Kurulu Üyesi Muharrem Baytemür yaptı. Şiddetin öngörülebilir ve önlenebilir toplumsal bir sorun olduğunu ifade eden Baytemür, "Şiddet sona erene kadar mücadelemiz sürecektir” diyerek sözlerini tamamladı.

ADANA
Adana Tabip Odası ve SES Şubesi, şiddet nedeniyle yaşamını yitiren tüm sağlık çalışanlarını Adana Şehir Hastanesi Başhekimlik önünde düzenlendikleri basın açıklamasıyla andı. Adana Tabip Odası Başkanı Selahattin Menteş, sağlıkta şiddetin azalmasını sağlamak yerine; şiddet sarmalını besleyecek, büyütecek bir tutumda ısrarcı olunduğuna değinerek, "Bu tutum sonucunda şiddet yayılmış, olağanlaşmıştır. Sağlıkta şiddet, artık sorun çözme aracı olarak başvurulan doğal bir davranış ve düşünce biçimine dönüşmüştür. Tıkanmış sağlık sisteminin aynı şekilde devam ettirilmeye çalışılması, sağlıkta şiddetin daha da artmasına zemin hazırlamıştır. İktidarın kolaylıkla hazırlayabileceği etkili bir yasal düzenleme maalesef ısrarla çıkarılmamaktadır. Bu konuda hekimlerin, kendi yaşam hakları, sağlıklı çalışma yaşamı için seslerini ve güçlerini; her yerde, her koşulda, hep birlikte göstermeye hazır olduklarını bir kere daha belirtmek istiyoruz. Kaybettiğimiz arkadaşlarımızı, 30 yaşında aramızdan ayrılan Dr. Ersin Arslan şahsında saygı ve şükranla anıyoruz" dedi.

İZMİR
İzmir Tabip Odası, oda binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, bitmek bilmeyen sağlıkta şiddeti konuştuklarını belirterek, "Sağlıkta şiddet şu anda hekim kitlesinin en can yakıcı sorunlarının başı da geliyor. Erken emeklilikler, istifalar, yurt dışına göçlerdeki en önemli parametrelerden bir tanesi sağlıkta şiddet ve durdurulamıyor. Hiçbir ciddi önlemin alınmadığını görüyoruz. Örneğin son iki yılı değerlendirirsek 2020 yılında beyaz kod sayısı ki beyaz kod sayısı oluşan şiddetin sadece küçük bir kısmı, çoğu olayda beyaz kod verilmediğini de biliyoruz. 2020’de 11.000 civarında iken 2021’de bu sayı 30.000’e çıkmış, yani üç katına yaklaşmış. Sağlıkta şiddeti durdurmak için, somut bir adımın atılmadığını görüyoruz. Sağlıkta dönüşüm politikalarının yarattığı tahribat göz önüne alınmadan sağlıkta şiddete yönelik başarı elde etmek mümkün değildir" dedi.