18 Mayıs 2024 Cumartesi

Çelebi: Mahkemenin yaşam tarzımıza yönelik kararı yok hükmünde

SGDF MYK Üyesi Sinem Çelebi, gözaltı sürecini ve mahkemenin verdiği alkol yasağını ETHA'ya değerlendirdi.  Çelebi, "Örgüt üyesi misin, örgütün ele başı sen misin" gibi soruların yanı sıra Suruç ve Gülistan Doku için yürütülen adalet mücadelesinin, Polen Gençlik Kültür Evi'ni açmalarının, tutuklu öğrencilerin davalarına katılmalarının suç gibi gösterilmeye çalışıldığını söyledi. "Alkollü mekana giriş" yasağının kendileri için yok hükmünde olduğunu söyleyen Çelebi, "Siyasal İslam rejiminin dayatmalarına göre yaşamayacağız" dedi. Çelebi, tüm gençlere SGDF'de örgütlenme çağrısı yaptı.

Eskişehir'de eylem ve etkinliklerle sosyalist gençlerin çalışmaları sürüyor. Polisin saldırı ve engelleme girişimlerine rağmen sokaktan çekilmeyen SGDF'lilere yönelik 14 Mart günü "kaçırılmaya" denk bir gözaltı yaşandı.

Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) MYK üyesi Sinem Çelebi ve SGDF üyeleri 14 Mart günü evinden çıktığı sırada arkasından saldıran polisler tarafından gözaltına alınmak istendi. Kendisine sadece "İfaden var, bizimle geleceksin" denilen Çelebi durumu anlamaya çalışırken yanında bulunan bir diğer SGDF üyesi Müslüm Koyun polislere ne olduğunu sorduğu anda darp edildi.

HABER VERMESİNİ ENGELLEMEK İÇİN TELEFONUNA EL KONULDU
Avukatlara haber vermesi engellenen Koyun elinden telefonu alınarak hakkında gözaltı kararı olmadığı halde üç saat boyunca polis aracında bekletildi. Koyun saatler sonra bırakıldığında hukuksuz gözaltıyı duyurabildi.

KÜÇÜK PRENS KİTABINA DA EL KONULDU
Öte yandan Çelebi de arama kararı olmadığı halde, evine götürüldü. Kendisine hakkındaki "yakalama" kararı gözaltı aracında gösterildi. Evi tarumar edilen Çelebi'nin yüzlerce kitabına el konuldu, hatta polis çok tehlikeli görmüş olacak ki Küçük Prens kitabını da aldı.

GÜLİSTAN DOKU'YU SORMAK SUÇ SAYILDI
İki yıldır Dersim'de kaybedilen ve devlet tarafından bulunmayan, failleri yargı tarafından korunan Gülistan Doku için mücadele eden Gülistan Doku Adalet Komisyonları'nın stickerlarına da el konuldu.

CEYLAN YAYINLARINI KRİMİNALİZE ETMEYE ÇALIŞTILAR
İki gün boyunca SGDF MYK Üyesi Sinem Çelebi ve SGDF üyesi Deniz Konuk gözaltında tutuldu. Sosyalist gençlerin Eskişehir'de yürüttükleri tüm faaliyetler illegalize edilmeye çalışırken kendilerine son derecece saçma sorular yöneltildi. Sosyalist gençlerin internet üzerinden satın aldıkları Ceylan Yayınları'na ait kitaplarla "örgüt propagandası yaptığı" iddia edildi.

SURUÇ İÇİN ADALET MÜCADELESİ YİNE RAHATSIZ ETTİ
IŞİD-devlet işbirliğiyle gerçekleşen ve yargı tarafından failleri korunan Suruç katliamında yaşamını yitiren 33'ler anısına açılan Polen Gençlik Kültür Evi de "terörize" edilmeye çalışıldı.

MAHKEMEDEN 4. MURAT YASAKLARI
Çelebi ve Konuk iki gün sonra haftada bir imza ve yurt dışı adli kontrol kararıyla serbest bırakılırken, Eskişehir 3. Ceza Hakimliği 4. Murat yasaklarını aratmayan bir kararla sosyalist gençlerin alkollü mekana girişini yasakladı.

SGDF MYK Üyesi Sinem Çelebi ile gözaltına alınışlarını, gözaltı gerekçelerini ve haklarında verilen "adli kontrolü" konuştuk. Çelebi, "Sokakta yürüyorduk. Bir anda arkamızdan gelip gözaltına aldılar. Gerekçe söylemediler, 'ifaden var' dediler. Arkadaşım da ne olduğunu sorduğunda suratına yumruk atıp başka bir araca bindirdiler. Avukata haber vermesini engellemek için de telefonuna ve çantasına el koydular. Üç saat araçta beklettiler" dedi.

'EVİME GİRMEM ENGELLENDİ'
"Evimin önüne getirildim ama kendi evime girmem engellendi" diyen Çelebi, ev aramasına dahil edilmediğini söyleyerek yasadışı ev aramasına ilişkin şunları anlattı: "Ev arama kararını göstermediler. Zaten 'yakalama' kararını bile araçta gösterdiler. Bu arada en az on kere avukatımı aramak istediğimi söyledim engellendiler."

'ESKİŞEHİR'DE ÖRGÜTÜN BAŞI MISIN?'
"Örgüt üyeliği" ve "örgüt propagandası" yaptıkları iddiasıyla gözaltına alındıklarını ve iki gün sonra savcılığa çıkarıldıklarında çok ilginç sorularla daha doğrusu ithamlarla karşılaştıklarını söyledi Çelebi ve şöyle devam etti: "SGDF ve ÖGK faaliyetlerimizin yargılandığını gördük. 'Neden İstanbul'a gittin?' 'Kimle görüştün?', 'Görüştüklerin örgüt üyesi mi?', 'Sen Eskişehir'de örgütün başı mısın?'

Ev aramasında kitaplarımıza da el koydular. Belki yüze yakın kitabı aldılar hatta Küçük Prens'i bile aldılar. Ceylan Yayınları'nın internet üzerinden sipariş ettiğimiz kitapları vardı bu kitaplar üzerinden örgütle bağlantı kurmaya çalıştılar. 'Ceylan Yayınları örgütle bağlantılı mı, neden aldınız bu kitapları, nereden aldınız' diye sordular. Gülistan Doku Adalet Komisyonları'nın stickerları vardı onları da terörize etmeye çalıştılar."

'AVUKATLARIN SAVUNMA HAKKI ENGELLENDİ'
Öte yandan dosyaya getirilen gizlilik kararı nedeniyle avukatların dosyayı inceleyemediğini bu nedenle savunma hakkının engellendiğini belirten Çelebi, "Etkin bir biçimde savunma yapamadık. İçi bomboş bir dosyaya savunma yaptık ama gizlilik kararı var neyle suçlanıyoruz. Sadece 'örgüt üyesi misin değil misin' diye sordular. Haftada bir gün imza ve yurt dışı yasağı; alkollü mekanlara giriş yasağı ile serbest bırakıldık" dedi.

'İLK BAŞTA İDRAK EDEMEDİK NE ALKOLÜ NE MEKANI'
Neden gözaltına alındılar, neyle yargılandılar, iki gün boyunca ne için nezarette tutulduklarını bilmediklerinin altını çizen Çelebi, en çok ilgilerini çeken alkollü mekana giriş yasağı olduğunu belirtti. Alkollü mekana giriş yasağını değerlendirirken kendini gülmekten alıkoyamayan Çelebi, şu ifadeleri kullandı: "Biz ilk başta idrak edemedik. Alkol mü ne alkolü ne mekanı diye. Cafe, bar, restoran, gece kulübü gibi alkollü olduğu gerekçesiyle bu mekanlara girmemiz yasaklandı. İlk kez böyle bir şeyle karşılaştık keza avukatlarımız da.

"Bu yasağın aslında gençliğin yaşam tarzına yönelik müdahalelerden biri olduğunu biliyoruz. Siyasal İslam rejiminin bu tip politikalarının olduğunu da biliyoruz. Bu politikaların tamamının gençliğin yaşam biçimine yönelik politikalar olduğunu, buna yönelik üretildiğini, yasağın bizimle başlamadığını ve bizimle son bulmayacağını da biliyoruz. Kamuoyunda epey yer etti, herkes çok şaşkın 'gençler alkol de mi tüketmesin', 'mahkemenin değil de 4. Murat'ın kararları herhalde' diye tepkiler geldi.

'SURUÇ'TA YİTİRDİKLERİMİZİ ANMA İRADEMİZ VAR'
"Alkollü mekana girersek tutuklanır mıyız diye düşünerek hareket etmeyeceğiz. Bizim yaşam biçimimize; giyimimize, ne yediğimize içtiğimize karışan iktidara karşı boyun eğecek değiliz. Bundan dolayı da tutuklayacaklarsa da kendileri bilir. Avukatlarla zaten bu karara karşı hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasına yönelik olduğu için karşı dava açmayı düşünüyoruz.

"Bu tutuklamalarla gözaltılarla Eskişehir'de gençliği yıldıramazlar. Savcılıkta Polen Gençlik Kültür Evi'ni sordular sık sık terörize etme çabaları var. Ama bizim de Suruç'ta yitirdiklerimizi anma, anılarını yaşatma irademiz var. Polen Gençlik Kültür Evi'ni yaşatmaya devam edeceğiz. Faaliyetlerimiz tamamen meşru, SGDF'yi ve ÖGK'yi terörize etme saldırılarına karşı yanıtımız mücadeleyi yükseltmek olacak. Bugüne kadar yıldıramadılar bundan sonra yıldıramayacaklar."