5 Mayıs 2024 Pazar

Başaran: Erkek-devlet şiddetine karşı ortak mücadele yürütelim

Erkek-devlet şiddetine karşı her günü mücadele ile geçireceklerini vurgulayan HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, kadınlara seslendi: "Gelin kadın kimliğimizle bize yaşam alanı dahi bırakmayan, faşist tekçi erkek egemen iktidara karşı birlikte ve ortak mücadele yürütelim."

HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, HDP Genel Merkezinde basın toplantısı düzenleyerek kadın gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Konuşmasına Özgür Ülke gazetesinin bombalanmasının üzerinden 26 yıl geçtiğini hatırlatarak başlayan Başaran, "26 yıldır failler bulunamadı, faliler halen aramızda" dedi. Başaran, bombalama sırasında yaşamını yitiren gazeteci Ersin Yıldız'ı andı. 

'ÖZGÜRLÜKÇÜ SİSTEM KURANA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ'
Başaran, geçen hafta 25 Kasım olduğunu ve HDP Kadın Meclisi olarak, 7 Kasım'da Türkiye ve Kürdistan'ın birçok ilinde "Erkek-devlet şiddetine karşı mücadeledeyiz" şiarıyla startını verdikleri kampanya kapsamında çalışmalar yürüttüklerini hatırlattı.

Dünyanın dört bir yanında kadınların sokaklara çıktığını söyleyen Başaran, "Kadınlar hakları, yaşamları ve gelecekleri için alanlarda, sokaklarda mücadele yürütürken maalesef erkek şiddeti, devlet şiddeti durmadı" dedi. 

'İKTİDAR OLMAK SADECE SÖZ KURMAK DEĞİL, MEKANİZMALARI İŞLETMEYİ GEREKTİRİR'
Kadına yönelik şiddete ilişkin bilgi veren Başaran, iktidarın halen hamesi tavırlarla, sayılar üzerinden şiddeti manipüle etmeye ve kadınları hedef göstermeye devam ettiğini söyledi. Başaran, şöyle devam etti: "Bu hakikat şu anda gözler önündeyken, iktidar sadece söz kurmaya başladı. Tabi ki bu da büyük bir başarı. İktidar kadına yönelik şiddetin var olduğunu, uzunca bir süreden sonra ifade etmiş oldu. Ancak iktidar sadece şiddetin varlığı üzerinden söz kurmaz, iktidar olmak buna karşı mekanizmaları işletmek ve var olan mekanizmaları tartışmaktan vazgeçmektir. Tabi ki şiddetin sadece fiziki olanını yaşamadı kadınlar. Pandeminin ilk gününden beri ısrarla ve inatla Kadın Meclisi olarak kadınlara dönük acil eylem planı açıklanması gerektiğini her yerde ifade ediyoruz.

Çünkü kriz ve savaş dönemlerinin kadınlar üzerindeki etkilerini hep beraber yaşıyoruz. Şu anda ortaya çıkan tablo, sadece şiddet açısından bir savaş tablosudur. Kadınlar bu süreçte, sadece fiziki şiddetle karşı karşıya kalmadı."

'PANDEMİDE EV İŞÇİSİ KADINLAR BÜYÜK ZORLUKLARLA KARŞI KARŞIYA'
Büyük zorluklarla çalışan ev işçisi kadınların, pandemi döneminde daha büyük zorluklarla yüzyüze kaldıklarına dikkat çeken Başaran, pandemi döneminde işten çıkarılanların yüzde 56'sını kadınların oluşturduğunu söyledi. Başaran, şöyle devam etti: "Bu kadınların yüzde 77'si aile ve hane içinde şiddete maruz kalıyor. Ve Ev İşçileri Dayanışma Sendikası'nın bir çağrısı var, biz de o çağrının sözcüsü olmayı görev ediniyoruz. En kısa zamanda ev işlerinin statülerinin belirlenmesi ve bu konuda acil eylem planının açıklanması lazım. Ev işçileri için insan onuruna yakışır 189 Sayılı ILO Sözleşmesi'nin Türkiye tarafından en kısa zamanda onaylanması gerektiğini ifade ediyoruz."

'BİR HAFTADA BİN KİŞİ GÖZALTINA ALINDI'
Partilerine yönelik gözaltı ve tutuklama saldırılarının sürdüğünü ifade eden Başaran, son bir hafta içerisinde bin kişinin gözaltına alındığını söyledi. Başaran, "Bunların içerisinde önemli bir yer tutan Berivan Kutlu'dan söz etmek istiyorum. Berivan Kutlu, günlerce gözaltında tutulduktan sonra serbest bırakıldı. Seçildiği günden bugüne 4 kez gözaltına alındı. Her gözaltına alındığı dosyada tutuklanacak, suçlanacak tek bir gerekçe yoktu. Ama iktidar; gözaltı, tutuklamayı bir sindirme politikası olarak kullanıyor partimiz ve kadınlara karşı. Berivan Kutlu'nun evine baskın düzenlendi. Kutlu'ya saatlerce işkence yapıldı, 8 saat kelepçeli bir şekilde tutuldu, dün serbest bırakıldı. Önceki gözaltınasında bu defa da 'ülkeyi terk et' şeklinde tehditlere maruz kalmıştı."

'İKTİDAR AÇLIK GREVİNE BASKINLA KARŞILIK VERDİ'
27 Kasım'da hapishanelerde açlık grevi eyleminin başladığını anımsatan Başaran, "Bugün tecridin Türkiye'nin geleceğine, Türkiye halklarının birlikte yaşama umuduna dönük olduğunu hep beraber biliyoruz. Tecride ve cezaevlerindeki gayri insani koşullara karşı başlatılan açlık grevine iktidarın cevabı, Kandıra Cezaevi'ndeki arkadaşlarımızın odalarına baskın yapmak oldu" diye konuştu. 

Kandıra Hapishanesi'de bulunan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın da aralarında olduğu çok sayıda siyasetçinin bulunduğu hücrelerin basıldığını anımsatan Başaran, "Tecrit ve savaş siyaseti devam ettiği müddetçe, ülkenin her gün daha büyük bir krizin eşiğine geldiğini ifade ederek başlattıkları açlık grevi neticesinde odalarına baskın düzenlendi. Materyallerine, yazdıkları yazılara, kitaplarına el konuldu. Dört duvar arasında bile mücadeleyi ve direnişi kırma eğilimi olduğunu görüyoruz. Ancak buradan iktidara bir kez daha seslenmek istiyoruz. Kadınlar sokakta, meydanda, alanda, dört duvar arasında da mücadele etmeye, direnmeye devam edecekler. Bundan bir adım daha geri adım atmayacağımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum" dedi.

Başaran hasta tutsakların durumuna da dikkat çekerek, başta hasta tutsaklara yönelik uygulamalar olmak üzere hapishanelerdeki insanlık dışı uygulamalara son verilmesini istedi.

'GÜN ERKEK EGEMEN SİSTEME KARŞI DİRENME GÜNÜDÜR'
Kadınların, tüm bu saldırılara rağmen umudunu ve mücadelesini sürdürdüğünü vurgulayan Başaran, sözlerini şöyle tamamladı: "İşte buradan iktidara bir kez daha seslenmek istiyoruz. Kadınlara dönük bu saldırılarınızdan ve kışkırttığınız erkeklikten vazgeçin, kadınlar mücadele etmekten geri adım atmayacak. 25 Kasım bunun en iyi örneğiydi. 8 Mart'larda da sokaklarda olacağız, meydanlarda olacağız, Meclis'te olacağız. Cezaevlerinde yürüttüğünüz tecrit ve gayri insani koşullara karşı mücadele etmeye devam edeceğiz.

Bütün kadınlara bir kez daha seslenmek istiyorum. Gelin bütün kimliklerimizi bir kenara bırakalım, kadın kimliğimizle bize yaşam alanı dahi bırakmayan, faşist tekçi erkek egemen iktidara karşı birlikte ve ortak mücadele yürütelim. Kadın mücadelesi her zaman başarılı olmuştur. Kadın dayanışması ve örgütlüğü ile bu saldırıları boşa çıkaracağımıza inanıyorum."