22 Kasım 2024 Cuma

Yaşamak İstiyoruz eyleminde Namme Öztürk davasına çağrı

Her ayın 11'inde kadın cinayetlerine dikkat çekmek için eylem yapan Yaşamak İstiyoruz İnsiyatifi, 13 Eylül perşembe günü Kartal'da bulunan Anadolu Adliyesi'nde saat 13.45'de görülecek Namme Öztürk davasına çağrı yaptı.
Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi, Özgecan Aslan'ın katledildiği tarihe atfen her ayın 11'inde kadın cinayetlerine, taciz ve tecavüze dikkat çekmek amacıyla yaptığı "Yaşamak istiyoruz" eyleminin 33.sini Kadıköy Kalkedon Meydanı'nda gerçekleştirdi.
 
"Yaşamak istiyoruz" pankartının açıldığı eylemde "Kadın cinayetleri politiktir", "Yaşasın kadın dayanışması", "Jin, jîyan, azadî", "Öz savunma hakkı engellenemez", "Çocuk susar sen susma istismarı atlama" sloganları atıldı. Eylemde basın açıklamasını Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi adına Özgür Genç Kadın (ÖGK) yürütmesinden İlknur Çetin okudu. Çetin, "33 aydır yaşamak istiyoruz diyerek erkek ve erkek devlet şiddetine karşı kadınların isyanını ve öfkesini bu meydandan duyurmaya çalışıyoruz. Bir kişi daha eksilmemek için bu alandayız ve olmaya devam edeceğiz" dedi.
 
"Ne yazık ki biz kadınlar bu mücadeleyi sürdürürken de katledilmeye devam ediliyoruz" diyen Çetin, ulaşılan resmi rakamlara göre; Ağustos ayında 41 kadının erkekler tarafından katledildiği belirtildi. Yüzlerce kadının şiddete, tacize ve tecavüze uğradığını ifade eden Çetin, şöyle dedi:
"Ankara'da Fatih E. isimli bir erkek çocuklarının gözü önünde eşini bıçaklayıp balkondan aşağı atarak katletti. Adli kontrolle serbest bırakılan Fatih E. ancak itirazlar sonucunda tutuklandı. Batman'da ise B.O boşanmak istediği için evden ayrılan eşini tabancayla katletti. Üstelik eşi daha önce 3 kez öldürülmekle tehdit edildiği için şikayette bulunmuştu. Bu örnekler göz göre göre işlenen cinayetlerden yalnızca birkaçı."
 
Çetin, "Erkek devletin yargı sistemi suçu sabit olan bir erkeği çeşitli bahanelerle tutuklamaktan bile imtina ederken erkek şiddeti karşında kendini savunmak için öldürmek zorunda kalan  kadınlara adaletin a'sını dahi aratmaktadır. Erkeğin şiddetine karşı özsavunma hakkını kullanan kadınlar ise müebbet ile yargılanmaya çalışılmaktadır. Onlardan biri ise Namme Öztürk kendini savunmak için eşini öldürmek zorunda kalan Namme'nin 13 Eylül perşembe günü Kartal Adliyesinde saat 13.45'de görülecek olan davasına tüm kadınları dayanışmak için orada olmaya çağırıyoruz" dedi.
 
Toplumdaki homofobinin bir hafta içerisinde Esra ve Begün adlı 2 trans kadının katledilmesine de sebep olduğunu söyleyen Çetin, "Trans cinayetleri mevcut hükümet tarafından katillerin aranmaması veya cezalandırılmaması şeklinde desteklenmektedir. 2 yıl önce Ağustos ayında yakılarak katledilen trans kadın Hande Kader'in katilleri hala bulunmadı. Trans cinayetleri politiktir ve transfobiye homofobiye karşı da caydırıcı cezalar uygulamak yargının sorumluluğudur" diye konuştu.
 
Kadınlara, LGBTİ+'lere karşı işlenen suçlar çocuklara da uygulandığının altını çizen Çetin, "Çocuk istismarı konusunda hala çocukları korumak üzerine bir misyon üstlenmeyen Hükümet çocuk istismarını önlemek caydırıcı cezaları yürürlüğe sokmak ve uygulamak yerine resmi gazetede yayınlan karma eğitim şartının Çok Programlı Anadolu Liselerinde kaldırarak tarikatların talebine de yanıt olmuştur. Okullarda karma eğitim şartı kaldırarak cinsiyetçi eğitim politikalarına bir yenisini ekleyen iktidarın tüm bu cinsiyetçi eğitim politikalarına da karşı çıkmaya devam edeceğiz. Neredeyse her gün çocuk istismarı haberlerinin duyulduğu ve hiçbirseyin yapılmadığı bu duruma karşın da mücadele yürütmeye çocukların sesi olmaya çalışacağız" diye belirtti.