17 Mayıs 2024 Cuma

Yaşam Nöbeti kazandı: Adalarda faytonlar tarihe karıştı

Adalar'da atlı faytonların kaldırılması talebiyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi önündeki Saraçhane Parkı'nda başlatılan Yaşam Nöbeti 41. gününde sona erdi.

Adalar'da atlı faytonların kaldırılması talebiyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) önündeki Saraçhane Parkı'nda başlatılan Yaşam Nöbeti 41. gününde sona erdi.

Yaşam Nöbeti'ndeki hayvan hakları aktivistleri, Adalar'da sembolik faytonların da kaldırılması ve atların sağlıklı bir şekilde yaşamlarına devam etmelerinin sağlanmasına dair taleplerinin yerine getirildiğini söyledi.

ATLARIN SEMBOLİK KULLANIMINA İTİRAZ
İBB Meclisi'nde 16 Ocak tarihinde 277 adet tescilli fayton plakasının 250 bin TL bedelle, atların tanesinin de 4 bin TL bedelle satın alınması kararı kabul edilmişti. Kararda Adalar'da atların artık ulaşım aracı olarak kullanılmayacağı da söylenmişti.

Atların yalnızca ulaşım aracı olarak değil nostalji olarak kullanılmasını da kabul etmeyeceklerini söyleyen eylemciler, bu sözü alana kadar çadırlı eylemlerine devam edeceklerini İBB önünde yaptıkları basın açıklamasıyla belirtmişlerdi. Eylemciler, ayrıca atların rehabilitasyon merkezlerinde bakılmasını ve süreç hakkında şeffaf bilgi paylaşımı yapılmasını istemişlerdi.

TALEPLER BÜYÜK ÖLÇÜDE KARŞILANDI
Yaşam Nöbeti'ndeki hayvan hakları aktivistleri bugün yaptıkları basın açıklamasında taleplerinin büyük ölçüde karşılandığını belirtti. Aktivistler, "Bugüne kadar İBB Başkanlığı ve temsilcileri, İstanbul Valiliği, Adalar Kaymakamlığı ve İlçe Tarım Müdürlüğü başta olmak üzere birçok kamu kurumuyla yaptığımız görüşmeler, tüm havan özgürlüğü aktivistlerinin taleplerinin kabul edildiğini 'sembolik', 'turistik', 'nostaljik' vb. isimler altında da olsa atlı faytonların artık devam etmeyeceğini gösteriyor" bilgisini paylaştı.

Açıklamada, 41 gündür sürdürdükleri Yaşam Nöbeti'ni sonlandırdıklarını duyurdu. Aktivistler, sonraki süreçte şu anda Adalar'da yaşayan 1300'e yakın atın hayvan haklarına ilişkin denetim mekanizmalarının kurulduğu yeni yaşam alanlarına alınması sürecinin takipçisi ve katılımcısı olacaklarını ve atların sağlık ve güvenliğini sağlamak adına çalışmalarını sürdüreceklerini söyledi.

Açıklama şu ifadelerle sona erdi:
"Hayvanları yemek, giyecek, denek, taşıt, köle ve eşya statüsüne koyan bu sömürü düzeninde; özgürlük, eşitlik ve adalet diye haykıran vegan aktivistler; hayvan hakları mücadelesine yaşam nöbetiyle yeni bir bakış açısı getirmiştir. İneğin, tavuğun, balığın özgür olduğu vegan bir dünyanın temellerini atarken; yaşam nöbeti direnişini başlatan ve 'Tüm Hayvanlara Özgürlük' diyen aktivistler; hayvan hakları mücadelesinin bütün hayvanlar için olması gerektiğini bir kez daha gözler önüne sermiştir.

"Birlikteliğimizden aldığımız dayanışma gücü, Burak Özgüner'den aldığımız umut ve ilhamla tüm hayvanların özgürlüğüne koştuğu günleri birlikte örüyoruz. Son kafes kırılana dek; hayvan sömürüsü ve köleliğine karşı özgürlük, katliama ve ölüme karşı yaşam!"