22 Aralık 2024 Pazar

Yargıtay evlilikte 'cimriliği' ekonomik şiddet saydı

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, baktığı bir boşanma davasında, erkeğin "aşırı cimri davranmak suretiyle eşine ekonomik şiddet uyguladığı, bu nedenle boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğu" sonucuna vardı.
 

Adana 8. Aile Mahkemesinde görülen davada, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları kabul edildi. Tarafların boşanmalarına karar veren mahkeme, kadının maddi ve manevi tazminat taleplerini, eşlerin eşit kusurlu sayılmaları nedeniyle reddetti. Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu. Kararda, yapılan yargılama ve toplanan delillerden, kadın ve erkeğin eşit kusurlu sayılamayacağı tespiti yapıldı.

Mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarının yanında erkeğin ayrıca, "aşırı cimri davranmak suretiyle eşine ekonomik şiddet uyguladığı"nın da anlaşıldığı belirtilen kararda, gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin, kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğunun kabulünün gerekeceği vurgulandı. Kararda, buna rağmen hatalı kusur belirlemesi ile tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulünün doğru olmadığı, bunun bozmayı gerektirdiği kaydedildi.

'OLAYLAR KADININ KİŞİLİK HAKLARINA DA SALDIRI TEŞKİL EDİYOR'
Yargıtay ayrıca, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin, kadına nazaran daha ağır kusurlu olması nedeniyle boşanmaya sebebiyet veren olayların aynı zamanda kadının kişilik haklarına da saldırı teşkil eder nitelikte olduğu sonucuna vardı.

Kadının boşanma sonucu eşinin maddi desteğinden yoksun kalacağına işaret edilen kararda, kadın yararına Türk Medeni Kanunu'nun, "maddi ve manevi tazminat"ı düzenleyen "Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir" hükümlerini içeren 174/1-2. maddesinin koşullarının oluştuğuna karar verdi.

Yerel mahkemenin kadın için belirlediği "yoksulluk nafakası"nı da az bulan Yargıtay kararında, "Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır" tespitleri yapıldı.