22 Aralık 2024 Pazar

Üniversiteli Genç Kadınlar kadın katliamlarına karşı eylem yaptı

Ahmet Kemaloğlu tarafından katledilen Zeynep Şenpınar için Muğla'da eylem yapan Üniversiteli Genç Kadınlar, her cumartesi Yoğurtçu Parkında olacaklarını belirtti.

Üniversiteli Genç Kadınlar, Muğla'nın Menteşe İlçesinde katledilen Zeynep Şenpınar için Yoğurtçu Parkı'nda açıklama yaptı.

"Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz", "Yaşasın kadın dayanışması", "Jin jiyan azadi" sloganlarının atıldığı eylemde açıklamayı okuyan Nujin Kavakçı, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklı uygulanan baskı, şiddet ve katliamlar son bulana, toplumda, yasamda ve yargıda eşitlik sağlanana kadar her cumartesi saat 17.00'de Yoğurtçu Parkı'nda bir araya geleceklerini söyledi.

Kavakçı, "Bizler daha birkaç ay önce Zeynep'in gözlerine bakan, onunla kol kola yürüyen, bizler Zeynep'in yürüdüğü sokaklarda aynı güvencesiz kanunlar altında baskılanan kadınlarız. Buradan yargıya ve adalete sesleniyoruz: Zeynep'in ve katledilen tüm kadınların yanındayız ve hiçbir baskıyı, şiddeti ve katliamı kabul etmiyoruz. Katiller ve destekçileri, yargılanıp cezalandırılana kadar asla durmayacağız" dedi.

Kadın kazanımı olan 6284 sayılı yasa ve İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanmasını talep eden Kavakçı, kadınları ev işlerine, düşük ücrete mecbur bırakan kararları, erk sistemi temsil eden iktidarı ve toplumu kabul etmediklerini kaydetti.

Üniversiteli Genç Kadınlar taleplerini şöyle sıraladı:
Her şehirde sığınma evleri, kadın eksenli kolektif üretim ve eğitim atölyeleri oluşturulmalı; var olan kadın mücadelesi için dayanışma ağı ören kurumlara yapılan saldırılar engellenmeli ve bu kurumlar desteklenmeli.
Toplumun ve erk devletin dayattığı roller yüzünden mecbur olmadığı ev içi emeğine karşılık her kadın sosyal güvence altına alınmalı ve ücret almalı.
Şiddet gören veya tehlikede olan kadınlar için şiddet uygulayan erkekler evden uzaklaştırılmalı, kendisine yaklaşması engellenmeli ve yakın koruma verilmeli, gerekiyorsa kadının adresi, kimlik ve ilgili diğer bilgileri değiştirilmeli veya gizlenmeli, bu bilgilerin paylaşımını yapanlar da cezalandırılmalı.
Şiddet uygulayanın silahı teslim alınmalı, şiddete uğrayan kadına geçici velayet veya tedbir nafakası veya geçici maddi yardım verilmeli ve oturduğu eve aile konutu şerhi konulmalı.
Devlet, kadına yönelik şiddetle bütüncül bir mücadele için kurumsal, mali ve eşgüdümlü yapılar kurmalı; etkili, kapsamlı ve birbiriyle koordineli politikalar oluşturmalı.
Toplumsal cinsiyet eşitliğine karşı öfke ve nefret söylemlerinde bulunan, taciz, istismar ve tecavüzde bulunan personeller, öğrenciler ve eğitimciler; üniversite ve diğer tüm eğitim-öğretim alanlarından kesin bir şekilde cezalandırılarak uzaklaştırılmalı.
Evlilik yoluyla çocuk istismarını meşrulaştıran, kadına şiddetin, kadın cinayetlerinin her gün artmasına rağmen ve bir türlü yakalanmayan, yakalanmak istenmeyen failler olduğu halde kadına şiddet ve cinsel saldırı suçlarından içerde bulunan erkekleri toplum içine tekrar salan Yeni İnfaz Yasası gibi bir düşünce yaşam hakkımızı hiçe saymaktadır. Bu şahıslara getirilen af kabul edilemez. İstismarın, tecavüzün, şiddetin, cinayetin affı olmaz! İnfaz yasasında ve TCK'nın  102, 103, 104 ve 105. maddelerinde düzenlenmeye gidilmeli.
Çocuk bakımı kadına atfedilen bir sorumluluk olmamalı, çocuk ve ev işi emeğini kadına atfeden söylemler, politikalar ve etkinlikler yasaklanmalı, yerel yönetimler çocuk bakım evleri oluşturarak çalışmak ve gelişmek isteyen kadınların özgürleşmesini desteklemeli.
Hiçbir yerde güvende olmayan biz kadınlar için yerel yönetimler sokakları ışıklandırmalı, güvenliğimiz her alanda sağlanmalı.
Şiddet özgeçmişi bulunan silahlı kolluk kuvvetleri ve güvenlik personellerinin, kadın katliamlarında nitelikli kadın katili olma ihtimali olduğu göz önünde bulundurularak emniyet yönetimi eve giden silahlı personellerin silahına mesai saatleri dışında el koymalı.
Kadına yönelik şiddet için önleyici tedbirlerin alınmamasının hemen ardından gerçekleşen kadın katliamlarına karşın, mahkeme heyetlerinin caydırıcı cezalar uygulamaması tedbirlerin alınmamasının devamı niteliğindedir. Mahkeme heyetleri bağımsız yapılarına istinaden caydırıcı cezalar vermeli.