28 Mart 2024 Perşembe

Umut-Sen işçi forumu sonuç bildirgesi: 6356'yı parçalayacağız

İşçi forumunun sonuç bildirgesini yayımlayan Umut-Sen, "6356 sayılı yasal silahlarını ellerinden alacağız. Alacağız! Mücadeleyi örgütlerken yasal olana değil meşru olana odaklanacağız. Fiili, meşru, militan mücadeleleri yurdun dört bir yanına yayacağız" dedi.

Umut-Sen'in çağrısıyla bir araya gelen çok sayıda kişi 6 Kasım 2022 günü Kartal Bülent Ecevit Kültür Merkezi'nde "Ekmek, adalet, özgürlük için ayağa, 6356'yı parçala!" şiarıyla işçi forumu gerçekleştirdi. Forumda yapılan konuşmalarda sermaye sınıfının gün geçtikçe yoğunlaşan "Türkiye'yi Çin yapacağız" saldırısı karşısında doğayı, toprağı, gıda güvenliğini, güvenli ve güvenceli çalışma hakkını, örgütlenme hakkını, işçi sınıfının yoldaşlığını, emeğin nasıl korunacağı kapsamlı bir şeklide ele alındı.

Forumun sonuç bildirgesini yayınlayan Umut-Sen, işçiler adına söz söyleyen temsilciler yerine işçilerin kürsüye çıkarak mücadeleyi anlatması gerektiğini hedeflediklerini ve bu doğrultuda hareket ettiklerini belirtti. Yıllardır konferans düzenlediklerini ve ülke genelinde yaptıkları çalışmalarla işçilerin sesini birbirine duyurmayı dert edindiklerini belirten Umut-Sen, "Bu konferanslar, aynı zamanda yıl içinde sınıf mücadelesinde yaşanan gelişmelere göre bir adım ilerisini tartışmaya açmak, buradan kendimize görevler çıkarmak, bir yol haritası çizmek, görevlere talip olanlarla buluşmak gibi sonuçlar yarattı. Bu yolu birlikte yürüyebileceğimiz, aklı, fikri, yüreği işçilerden yana olan insanlarla tanışmamıza vesile oldu" dedi.

Trendyol ve Migros direnişinin yerden mantar gibi bitmediğini hatırlatan Umut-Sen, DGD-Sen'in yıllardır Migros'ta ve Trendyol'da mücadele ettiğini anımsattı.

İşçilerin canını hiçe sayan sermayedarlarla da patronlarla işbirliği yapanlarla da mücadele edeceklerini belirten Umut-Sen; Kürt, Alevi, mülteci gibi ayrımlara hizmet etmeyeceklerini kaydetti. Önümüzdeki seçimlere işaret eden Umut-Sen, "Önümüzdeki seçimde kimileri işçi sınıfı adına taleplerle karşımıza çıkacaktır. Bizim bir talebimiz yok. Fiili, meşru, militan mücadele geleneğimiz var. Senin yasan beni görmüyor, senin kuralların beni aç bırakıyor diyen işçilerin öncü eylemleriyle bu yasaya açıktan bir itiraz en az bir senedir yükseliyor. Bize bugün bu sözleri söyleme cesaretini verenler yasal sınırları aşan, yetkiymiş, işkoluymuş, barajmış, yasaymış, yönetmelikmiş, kaymakamın yasağı ya da emriymiş takılmadan kendi ekmeği için patronunun kapısına dayanan, kamuoyunun gündemini kendi hakikatiyle kuşatanlardır. Bunların açtığı yol, konferansta dile getirdikleri mücadele ve direniş deneyimleri yeterince öğreticidir. Birlik olmayan patronların devletine arzuhal verir. Birlik olan mücadele eder, direnir, kazanır" dedi.

Kısa vadede seçimi de dikkate alan mücadele programlarına ilişkin Umut-Sen, "Türkiye'yi Çin yaptırmayacağız" şiarını yükselteceklerini belirtti. Amacın, Türkiye işçi sınıfını daha düşük ücretle, güvencesiz bir biçimde, ölümle burun buruna çalışmaya daha fazla itmek; kentlerin sağlıksız ve tekinsiz bir ur gibi büyümeye devam etmesine, tarım alanlarının taş ocakları, madenler ve OSB'ler için yok edilmesine, yoksulların zehirli su ve gıdaya mahkum edilmesi olduğunu kaydetti.

Umut-Sen'i işçi forumunun sonuç bildirgesi şöyle devam etti: "İlk görevimiz belli: 6356 sayılı yasal silahlarını ellerinden alacağız. Alacağız! Mücadeleyi örgütlerken yasal olana değil meşru olana odaklanacağız. Fiili, meşru, militan mücadeleleri yurdun dört bir yanına yayacağız. Her köyde, mahallede, havzada geçen yıl verdiğimiz sözün izinde Umut-Sen koordinasyonlarını kuracağız. 300 dolarlık asgari ücret düzeninde sessizce çalışırken ölmeyeceğiz. Bundan 105 yıl önce Sovyet işçi meclislerinin yaptığı devrim neden Türkiye'de yapılmasın? Seçime giderken aklımıza gelsin ki, Tahir başkanın dediği gibi, işçinin kurtuluşu kendi elindedir. Ali Faik'in dediği gibi, bu düzen siyasetine alet olmayacağız kendi siyasetimizi yaratacağız. Umut senin gücündür."