22 Kasım 2024 Cuma

Tutsak yazarların kitapları okurlarıyla buluştu

Ceylan Yayınları ve ÖTSP, tutsak yazarlarının kitaplarını okurlarıyla buluşturdu.

Ceylan Yayınları ile Ölümsüzlerin ve Tutsakların Sesi Platformu (ÖTSP), tutsak yazarlarının kitaplarını okurlarıyla buluşturmak için, Osman Tiftikçi, Hatice Akdoğan, Hasan Polat ve Ali Haydar Saygılı'nın katılımıyla İstanbul Kadıköy'de KAYY-DER binasında imza günü ve söyleşi gerçekleştirdi.

İmza günü ve söyleşiye ESP Eş Genel Başkanları Hatice Deniz Aktaş ve Murat Çepni'nin yanı sıra DEM Parti İstanbul Milletvekili Çiçek Otlu'da katıldı. Etkinlikte konuşan yazar Osman Tiftikçi, "Önünüzdeki dönem sınıf mücadelesi keskinleşecek ve cezaevleri dolacak. Buradaki bir çok arkadaş potansiyel tutsak bunun bilinci ile dinlemek gerekiyor" diye kaydetti.

Yazar Hatice Akdoğan da "Hapishanedeki yazarların asıl sıkıntısı tecrit. Sadece genelgelerden ibaret değil. Siz üretiyorsanız size yeni tecrit uygulamaları uygulanıyor. Dosya halindeki yazılara el konulmasından dolayı kitaba dönüştürülemediği gibi sorunlar var. Bu nedenle yazar tutsakların görüşüne gitmek, görüşçü, vasi olmak gerekiyor. Fiziki rahatsızlığı olan arkadaşlar var. Onların rahat oturabilecekleri sandalye ve masaya ihtiyaç var. Tecridi zayıflatmak önemli, seslerinin dışarı yansıması çok önemli. Üreten arkadaşlara üretimleri gittiğinde çok farklı bir dünya yaratıyor. Ben ikinci çalışmamı bu şekilde çıkardım. Tutsak yazarların yazdıkları şeyler çalışmaya katılanları da okuyanları da değiştiriyor" dedi.

Yazar Hasan Polat ise "Devrimci komünistler büyük insanlığın içinde büyük hayalle beslenirler, hayal kurmak bilgiden önemlidir. Bilgi sınırlı, hayal ise sınırsızdır. Bilgi bir güçtür ama hayal gücü de güçtür. Hayal gücünün iktidarı belirli bir sınıfın kendi yaşamını kurmayı anlatır ama insanların hapishanede ayakta kalması hayalidir. Devrimcilerin hayali gerçek kılmak isteyen hayalden gerçeğe yürüyen özel insanlar ve tarih onların öncülüğünde yazılır. İçeride hayal kurmak dışarıyı düşlemek bir yanı uçan kuşun haberini almak mücadelenin haberini olmak bir hayal yaratabilir. Dışarı ile ilgili tasarım ve plana dönüşebilir boş bir kurgu değil. Tutsaklar bulunduğu koşullarda direnmek ve üretkenlik ile tamamlamak zorundadırlar. Bir politik yazarlık ve sanatsal yazarlık var, bu hayal gücünün sınırsızlığı resim gibi farklı sanat ürünlerinde kendini gösteriyor ve üretim gittikçe artıyor. Bugün tecrit hayal gücünün dışarıya patlaması olarak yansıyor. Ürettikleri ile direniyorlar, içerideki yoldaşların hayal gücünün beslenmesi gerekiyor. Dışarıdan o yoldaşlar ile gireceğimiz ilişki ile mümkündür. Pek çok insan uzun mahpusluğu nasıl yenerim diye düşününce böyle sanatsal üretimlere yöneliyor. Kürt hareketinden tutsaklar çok daha bilinçli bir tercih yapıyor ve nitelikli çalışmaları var. Rojbin ve Seyit okunmalı bu bakımdan. Tutsakların kitaplarını tanıtmak okurlarla buluşturmak önemli" diye konuştu.

Yazar Ali Haydar Saygılı da "Aile, arkadaş görüşçüsü, vasiler tutsakların hayata tutunabildikleri tek yer. Artık tecrit çok daha ağır. Tutsakların gazetelere ulaşması fiilen ve yasal olarak engelleniyor. Dışarıdan açabileceğimiz her pencere onların beslenme alanı. Dışarıdan haber alma çok önemli. Gazete dergi okumadan ayakta kalmaya çalışıyorlar. Tutsakların ziyaretleri engellenebilir ama mektup arkadaşı olabiliriz, sistemli bir ilişkiye ihtiyaç var. Dışarının bilgisine bu kadar uzak tutulan tutsakların ihtiyaçlarını karşılamaya dönük çabamızı korumak lazım. Güvenlik soruşturmaları yüzünden görüşe gidemeyebiliriz ama biz de uzaktan yazabiliriz. Sadece tanıdığımız bildiğimiz değil diğer tutsaklarımızın ihtiyaçlarını da önemsemek gerekiyor. Bu kadar zor koşullarda üreten tutsaklar görülmek istiyor ve daha geniş kesimlere de ulaşması isteniyor. Bunu sahiplenmek önemli ve gerçekten dışarı açılan pencereleri ve içeri açılan pencere olmak gerekiyor" dedi.

Söyleşinin ardından yazarlar, tutsak yazarlarının kitaplarını imzaladı.