Engelleri aşan irade: Özgür Namoğlu
Bizler, onları yaşatmalıyız. Özgür yoldaşı engellere rağmen başarılabileceğini göstermesi ile hatırlıyoruz şimdi. Yolumuza çıkan engellerin devrimciliği üretmeye engel olmadığını gösteren Kutsiye'nin; mücadeleye yüz çevirenlerin, konfor alanlarına ve Avrupa'ya gittiği yıllarda devrimle buluşan Ivana'nın hikayelerinden birer parçayı kendisinde buluşturan Özgür yoldaş, onların iradesini kendisinde var ederek ölümsüz kıldı.
Kasım şehitler ayındayız. Bu ayı şehitlerin yaşam hikayelerini okuyarak, öğrenerek geçirmek önemlidir. "Bizler sosyalistler olarak kendi hayatlarımızı devrim yolunda nasıl örgütleyebiliriz? Sosyalizm için mücadelenin saflarını nasıl büyütebiliriz? Eksik yönlerimizi tamamlayarak kendimizi nasıl daha ileri taşıyabiliriz ve düzenin engellerini aşabiliriz? Kişisel burjuva yaşam alışkanlıklarımızdan nasıl sıyrılabiliriz?" Şehitlerimizin yaşam hikayeleri tüm bu sorulara cevap bulmamızda yardımcı olacaktır. Onları daha fazla hissedebilmek, daha fazla sahiplenebilmek için hayatlarını incelemek gerekir. Ben tüm bu soruların yanıtını bu yazıyı yazdığımda kavrayabildim. Kararlılığı ve inancıyla tüm engellere rağmen başarının nasıl inşa edilebildiğini çok iyi bir şekilde gösteren, Rojava Devrimi ile özgürleşen şehit Özgür Namoğlu'nun yaşam hikayesiyle sizleri buluşturmak isterim.
Özgür Namoğlu (Fırat Neval) Birlik Devrimi'nin ön günlerinde, 15 Haziran 1994'te İzmir'de doğdu. Çocukluğunu, devrimci bir ortamda annesi ve annesinin yoldaşlarıyla birlikte yaşadı ve çok küçük yaşlarda Parti'yi tanıdı. Liseye kadar akrabalarının yanında yaşadıktan sonra 2008 yılında Avrupa'ya taşındı, devrimci duygularını ise geride bırakmadı. İstanbul'a geldiği zamanlar, emekçi mahallelere ait hissettiğinden sıklıkla oralara gider ve şehit mezarlıklarına sık sık ziyaret ederek orada saatlerini geçirirdi. Gazi Mahallesindeki şehitliğe gittiği bir gün şehit Yılmaz Selçuk'un mezarının başında "Adımı değiştirmeme gerek yok. Onun adı da Özgür" demişti. Özyönetim direnişi sırasında sınıra yakın olmak için Kürdistan'a gitmiş, sınırı geçme hayalleri kurmuş. Her zaman örnek aldıkları Rojava'daki savaşçılar, yüreğinde ait hissettiği yer ise Rojava topraklarıydı.
Fırat yoldaş, Avrupa'da yaşadığı yıllarda 2009 yılında, henüz 16 yaşındayken Komsomol saflarına katıldı. Almanya, Dortmund, Essen, Bochum'da gençlik çalışmaları yürütmüş, bir yıl Kızıl Antifa faaliyetlerinde yer almıştır. Avrupa'da pek çok eyleme katılmış, derneklere ve kamplara koşturmuştur. Yine de Avrupa'nın mücadele ve yaşam koşulları ona konforlu geliyor, devrim ve sosyalizm mücadelesinin tek başına Avrupa'daki çalışmalarla yürütülemeyeceğini düşünüyordu. Herkesin konfor arayışından dolayı Avrupa'ya gittiği yıllarda Özgür, politik askeri alanda yer almak için Avrupa'yı terk etmek istiyordu, fakat bir kolunda onu zorlayan engeli olduğu için askeri alanda yapamayacağını düşünüp bu isteğini erteledi. 7 Mart 2015 tarihinde aynı ülkede, aynı şehirde gençlik çalışmaları yürüttüğü Ivana Hoffman'ın Rojava'da ölümsüzleşmesi Özgür'ü derinden etkilemiş ve çalışmalarda daha da ileri atılmasını sağlamıştı. Kobanê'ye gitti, kentin yeniden inşa kampanyası sırasında orada üç ay kalarak hastane inşasında çalıştı. IŞİD çeteleri tarafından 20 Temmuz 2015 tarihinde Suruç'ta gerçekleştirilen katliam sonrası 33 düş yolcusunun ölümsüzleşmesi Özgür'ün devrimciliğine dair alacağı kararları etkilemişti. Devrime olan inancı, arzusu artmış, öfkesi ise büyümüştü. Artık kolundaki sorunu aşılacak birer engel olarak görüyordu. Askeri alanda çalışabilmek için bir ameliyatla kolunu güçlendirmişti. Kendini devrimin ihtiyaçları doğrultusunda geliştirmiş, engellerini aşmış ve kendine, mücadeleye yeni bir şans yaratmıştı. Artık kendini ait hissetmediği Avrupa'dan devrim topraklarına gitme vakti gelmişti.
2016 yılında Hüseyin Demircioğlu Akademisi'nde ideolojik, siyasi ve askeri eğitim aldı. Aynı yıl Rojava topraklarına gitti. Özgür Namoğlu, örgütlenme gerekliliğini annesine yazdığı bir mektupta şöyle açıklıyor: "Ben partinin çocuğuyum. Öyle doğdum ve büyüdüm. İlk parti sloganımı 9 yaşında atmıştım. Büyüdükçe O'nun bir parçası oldum. Şimdi gerekli olduğunu düşünüyorum, şimdi örgütlenip özgürleşmek istiyorum. Sadece O'na bağlı olduğum için değil, sosyalizm ve komünizme inandığım, devrime inancım tam olduğu için… Annem ve babamdan öğrendiğim için… Devrime ve sosyalizme inanıp onun inşası için örgütlenmenin şart olduğunu bildiğim için…"
Rojava'da devrimci görevlerinin tam başında oldu. Güvenlik sorumluluğu görevleri aldı. Baran Serhat ve Ahmet Şoreş gibi komutanların öğrenciliğini yaptı. 3 Ocak 2023 tarihinde, özgürleşmek, özgürleştirmek için gittiği Rojava'da şehit düştü. Devrim bayrağını yoldaşlarına devretti. Ölümsüzlük, iradenin devralınmasıyla, yaşamasıyla ilgilidir. İnsan, iradesi öldüğünde ölür. İşte bu yüzden Özgür yoldaş ve diğer tüm şehit yoldaşlar ölümsüzdür. Onların iradeleri şimdi yoldaşlarıyla yaşıyor. Bizler, onları yaşatmalıyız. Özgür yoldaşı engellere rağmen başarılabileceğini göstermesi ile hatırlıyoruz şimdi. Yolumuza çıkan engellerin devrimciliği üretmeye engel olmadığını gösteren Kutsiye'nin; mücadeleye yüz çevirenlerin, konfor alanlarına ve Avrupa'ya gittiği yıllarda devrimle buluşan Ivana'nın hikayelerinden birer parçayı kendisinde buluşturan Özgür yoldaş, onların iradesini kendisinde var ederek ölümsüz kıldı.
O'nun mücadelesi ve anısı da bizlerin, yoldaşlarının omuzlarında yaşayacak.
*Bu yazı Özgür Gençlik sitesinden alınmıştır. Yazının orjinaline buradan ulaşabilirsiniz.