Türkoğlu: Demokratik toplum anlayışının örgütlü gücü kadınlardır

PKK lideri Öcalan'ın çağrısına ilişkin açıklamalarda bulunan DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, "Kadınların barış mücadelesi güçlü bir deneyime ve birikime sahiptir. Dolayısıyla yapılan bu çağrıya en güçlü sahip çıkan da kadınlar olacaktır" dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın "Barış ve Demokratik Toplum" çağrısına ilişkin partinin Ankara'da bulunan genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.
Öcalan'ın çağrısının kadınlar açısından hayati önemde olduğunu söyleyen Türkoğlu, "Bu çağrı, 21. yüzyılda Türkiye'de, Ortadoğu'da ve küresel anlamda yeni bir çağın ve demokratik toplumun inşasının kapısını aralamıştır. Kadın mücadelemizin deneyimi, birikimi ve mirasıyla bu tarihi çağrıyı ve barış mücadelesini büyütmeyi temel görev ve sorumluluk olarak görüyoruz" dedi.
'ADIMLAR DERHAL ATILMALI'
İktidarın bu çağrının gereğini derhal yapması gerektiğinin altını çizen Türkoğlu, "Abdullah Öcalan'ın özgür ve çalışır koşullara kavuşması, halklarla ilişki kurabilmesi gerekir. Demokratik siyaset ve hukuk alanının oluşturulması sadece bir koşul değildir; barışın ve çözümün kavramlarıdır, projeksiyonudur, teminatıdır. Adımlar bu yönüyle derhal atılmalıdır" ifadelerini kullandı.
Pek çok erkek egemen iktidar değişse de baskı yöntemlerinin değişmediğini vurgulayan Türkoğlu, "Yaşamlarımıza, kültürlerimize, dillerimize, bedenlerimize, emeğimize ve ekmeğimize saldıran bu zihniyet, onurlu ve eşit bir yaşamı hiçbir kimliğe tanımadı. Biat ve itaat kültürü şiddet politikalarıyla dayatıldı, siyaset korkunun çemberinde hamasetle ilerledi. Ancak, savaşa karşı barış diyenlere, 'neden demokrasi bu kadar uzak' diyenlere ve kadın özgürlük mücadelesini savunanlara hapishaneyi ve ölümü reva görenler, kadınların demokratik değişim umudunu ortadan kaldıramadı" dedi.
'ÖZGÜR YAŞAMI SAĞLAYACAK OLAN BİZ KADINLARIN BARIŞ MÜCADELESİDİR'
Ortadoğu coğrafyasının soykırım, savaş ve sömürü politikalarından kurtuluşunun mücadelesinin kadın özgürlük mücadelesinde olduğunu söyleyen Türkoğlu, kadınların egemenlerin her türlü ayrıştırıcı politikasına rağmen ortak mücadelede ısrar ettiğinin altını çizdi. Türkoğlu, şöyle devam etti: "Kürt kadın hareketinin, Türkiye kadın hareketlerinin, feminist ve sosyalist mücadele yürüten kadınların, inanç kimlikleri yok sayılan kadınların, emeği sömürülen kadınların, doğası gasp edilen ve bu erkek egemen düzene isyan eden kadınların ortak mücadelesi de partimizin kadın mücadelesinin demokratik siyasetteki temel referansıdır. Türkiye'de Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü için demokratikleşme esastır. Bu demokratikleşmenin her bir adımının Ortadoğu coğrafyasını da etkileyeceği zamanlardayız. Barışa, çözüme, demokrasiye ve özgürlüğe hiç olmadığı kadar yakınız. Bir o kadar da savaşın cenderesinde, kıyısındayız. Özgürlük ve demokrasi güçlerinin yolu ile kadınların eşitlik yolu büyük bir değişimin yolunu örmektedir. Özgür yaşamın ve demokratik yönetimin gelişimini sağlayacak olan, biz kadınların barış mücadelesidir. Bu deneyim ve hafızanın, her zamankinden daha güçlü bir şekilde demokratik siyasette barışı örgütlemesinin, barışın dilini ve siyasetini filizlendirmesinin vaktidir."
'SORUMLULUĞUMUZUN FARKINDAYIZ'
Kadınlar olarak yıllardır barış mücadelesinde en önde olduklarını vurgulayan Türkoğlu, "Kadınların barış mücadelesi güçlü bir deneyime ve birikime sahiptir. Dolayısıyla yapılan bu çağrıya en güçlü sahip çıkan da kadınlar olacaktır" dedi.
Barışın ve demokratik toplumun inşasının ancak kadınların mücadelesiyle mümkün olduğunu kaydeden Türkoğlu, "Sorumluluğumuzun farkındayız. Barışı bu topraklara biz getirecek, kadınların özgür olduğu bir toplumsallığı elbette ilmek ilmek öreceğiz. Bunun için de demokratik siyasetin öznesi olan biz kadınlar, demokratik toplumun inşasında kadınlarla birlikte bu süreci toplumsallaştırmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.
'KADIN VEKİLLER, GAZETECİLER, KADIN PLATFORMLARIYLA GÖRÜŞECEĞİZ'
DEM Parti Kadın Meclisi olarak demokratik siyasetin ve barışın toplumsallaşması için bir çağrı yaptıklarını ifade eden Türkoğlu, "Parlamentoda olan siyasi partilerin kadın milletvekilleri ve kadın yapılarıyla bir müzakere ve diyaloğu kadın perspektifinde buluşturmak istiyoruz. Önümüzdeki hafta bu görüşmeleri partilerle yürüteceğiz. Kadın gazeteciler ve basın örgütleriyle, kadınların barış siyasetini ve mücadelesini merkezi ve yerel siyasetin temel gündemi haline getirmek için bir araya geleceğiz. Bu süreçte erkek egemen siyasi yaklaşımların hakimiyetini değil, kadın özgürlükçü bir demokratikleşmenin ısrarını ve yaklaşımını görünür kılmak için çalışacağız. Kadın mücadelesinin yerel demokrasinin teminatı olduğunu biliyoruz. Yerellerde barışın sözünü ve mücadelesini toplumsallaştırmak için kadın platformlarıyla ve kadın kent konseyleriyle yan yana geleceğiz."
'DEMOKRATİK TOPLUM ANLAYIŞININ ÖRGÜTLÜ GÜCÜ KADINLARDIR'
Bunun yanı sıra emek örgütleri ve sendikaların kadın yapılarıyla, aydın, yazar, hukukçu, akademisyen ve sanatçılarla yan yana geleceklerini aktaran Türkoğlu, "Egemenlerin siyasetinde susturulan, cezalandırılan ve sansürlenenler olarak biz kadınlar; özgür, eşit ve demokratik bir toplumun siyasetini hep birlikte yürütmek için birbirimize yol açacağız, yol olacağız" dedi.
Tüm kadınların bu sürecin içinde yer alması için mücadeleyi büyüteceklerini ifade eden Türkoğlu, "DEM Parti Kadın Meclisi olarak, bu sürecin demokratik siyaset zemininde etkin bir şekilde yürütülmesi için, değiştiren ve dönüştüren demokratik toplum anlayışının örgütlü gücünün kadınlar olduğunu belirtmek istiyoruz. Yeni dönemin demokratik siyasetini ve dilini biz kadınlar hep birlikte inşa edeceğiz. Tüm kadınlara çağrımızdır: Barış ve Demokratik Toplum Çağrısına hep birlikte ses olalım" ifadelerini kullandı.