Türkmen: Milyonların doldurduğu alanlara işçilerin rengini taşıyalım

Tahliye edilen BİRTEK-SEN Genel Başkanı Türkmen, sendikasının genel merkezinde açıklama yaptı. Siyasi sürece ilişkin değerlendirmelerde bulunan Türkkmen, "İşçi sınıfının, emekçilerin emeğine, ekmeğine, haklarına çökmenin; grevleri, özgürlükleri yasaklamanın bu kadar kolay olduğu bir ülkede kimse güvende değil" dedi. Bu ülkeye özgürlüğün işçi sınıfıyla geleceğini söyleyen Türkmen, milyonların doldurduğu alanları işçilerin, emekçilerin taleplerini kuşanmaya çağırdı.
BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen, 36 günün ardından tahliye edildi. EMEP milletvekili Sevda Karaca'nın karşıladığı Türkmen, BİRTEK-SEN'e geçerek bir açıklama yaptı.
Anayasanın, hukukun, adaletin ayaklar atına alındığı günlerden geçtiklerini dile getiren Tükmen, İBB'ye yönelik soruşturma kapsamında Ekrem İmamoğlu ve belediye emekçilerinin tutuklanmasına, ardından gerçekleşen eylemlerde yaşanan işkenceli gözaltılara tepki gösterdi.
Meselenin tek tek gazetecilerin, siyasetçilerin, sendikacıların maruz kaldığı baskılar, hukuksuzluklar olmadığını söyleyen Türkmen, "Mesele artık Türkiye'de yaşayan herkesin geleceği" dedi.
'İŞÇİLERİN HAKLARINA ÇÖKMENİN BU KADAR KOLAY OLDUĞU BİR ÜLKEDE KİMSE GÜVENDE DEĞİL'
Türkmen, "İşçi sınıfının, emekçilerin emeğine, ekmeğine, haklarına çökmenin; grevleri, özgürlükleri yasaklamanın bu kadar kolay olduğu bir ülkede kimse güvende değil. İşçi sınıfı ve emekçilerin hak arama özgürlüğünün elinden alındığı bir ülkede artık sadece işçiler, emekçiler için değil kimsenin güvende olmadığı bir tabloyla karşı karşıyayız. O yüzden bugünlerde milyonlarca insanın Türkiye'nin her yerinde hak, hukuk ve adalet için meydanları doldurduğu alanları işçi sınıfının, emekçilerin kendi rengini vererek ayağa kalkma günüdür" ifadelerini kullandı.
'MÜCADELEYE KALDIĞIMIZ YERDEN DEVAM EDECEĞİZ'
Başpınar işçileri başta olmak üzere işçi sınıfı ve mücadeleci sendikalara seslenen Türkmen, şunları söyledi: "Bugün milyonların bu irade gasbına, yaşadığımız hukuksuzluğa karşı alanlara çıktığı o meydanlara işçi sınıfının bayrağıyla, meydanlara emeğin rengini vererek, iş ekmek özgürlük talebini vererek, herkes için adalet demokrasi özgürlük için birleşme ve mücadele etme günüdür. Hepimiz biliyoruz ki bu ülkeye özgürlük işçi tulumuyla gelecek. O yüzden yaşadığımız haksızlıkları, daha önce yaşadığımız haksızlıkları unutturarak değil, tam tersine ülkeyi adım adım bu noktaya getiren her haksızlığı hatırlayarak, sadece bugün yaşadığımız anormallikleri yeniden üreten düzenekten başka bir şey olmayan eski normale dönmek için değil, emeğin özgürlüğün ve barışın egemen olduğu, gerçekten demokratik bir Türkiye'ye uyanmak için mücadele etme günü. Ben de sendikam ve işçilerle birlikte bu mücadeleye kaldığımız yerden devam edeceğiz."