Tüm Bel-Sen: Beykoz Belediyesi verdiği sözü tutsun, TİS'i imzalasın
Tüm Bel-Sen, yerel seçimden önce verilen sözlerin tutulması ve yetkili sendika olduğu belediyede TİS imzalanması için Beykoz Belediyesi önünde açıklama yaptı.
Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (Tüm Bel-Sen), yerel seçim öncesi verdiği sözleri tutmayan CHP'li Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler'e verdiği sözleri hatırlatmak ve taleplerini iletmek için açıklama yaptı.
Seçimden önce verilen sözlerin tutulması ve 2024-2025 yıllarını kapsayan Toplu İş Sözleşmesi (TİS) imzalanması talebiyle yapılan açıklamada, "Geçinemiyoruz! Beykoz Belediyesi yönetimine sesleniyoruz! Seçimden önce verilen sözler tutulsun! 2024-2025 yılı toplu sözleşmesi derhal imzalansın" pankartı açıldı. Eylemde, "Hak verilmez alınır, zafer sokakta kazanılır", "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz" sloganları atıldı.
Yapılan açıklamada, "Yerel seçim öncesinde Beykoz Belediyesi'nde yoğun örgütlenme çalışmalarımız sonucunda yetkili sendika olduk. Sendikal mücadele tarihimizden aldığımız sorumluluk ve güçle çalışmalara başlayarak Anadolu yakasında yetkili olduğumuz Kadıköy, Ataşehir, Adalar, Maltepe ve Tuzla belediyelerinde imzaladığımız, emekçilerin hak ve ücretleri üzerinde ciddi kazanımlarla sonuçlanan toplu iş sözleşmelerinin bir benzerini de Beykoz Belediyesi ile imzalamak için görüşmelere başladık" denildi.
'TASARRUFU İŞÇİDEN DEĞİL ZENGİNDEN YAPIN'
Tüm Bel-Sen Şube Yürütme Kurulu'nun Beykoz Belediyesi ile birçok görüşme gerçekleştirdiği belirtilen açıklamada, "İşçi ve emekçilerin sınıfsal, sendikal, ekonomik haklarını içeren toplu iş sözleşmesinin bir an önce imzalanarak yürürlüğe girmesini istedik. Tüm iyi niyetli çabalarımıza rağmen belediye yönetiminin işçilerin kazanımlarına karşı duyarsız tavrı anlaşılır değildir" denildi.
"Bu ülkede yönetme kabiliyeti olmayan liyakatsız yöneticilerin neden olduğu her türlü krizin faturasını her zaman biz emekçiler ödemek zorunda kalıyoruz. Tasarruf denilince işverenlerin aklına ilk önce emekçilerin hak ve kazanımları üzerinden tasarruf yapmalarını kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz" denilen açıklamada, tasarrufun açlık yokluk sınırında yaşayan işçilerden değil şatafat içinde yaşayan zenginlerden yapılması istendi.