18 Mayıs 2024 Cumartesi

Temelli: Fikriyatımızı örgütleme zamanıdır

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, partisinin İstanbul 3. Kongresi'nde yaptığı konuşmada, "Tam 7 yaşındayız, 7 yıl boyunca mücadeleden asla vazgeçmedik. Bu mücadeleden asla geri adım atmadık" dedi. Temelli, AKP-MHP faşist bloğunun baskı politikalarını hatırlattı, "HDP bina mıdır ki kapatılsın. HDP sevdadır, HDP aşktır, HDP geleceğe uzanan bir yolculuktur" diye konuştu.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, partisinin İstanbul 3'üncü Kongresinde katılarak güncel gelişmeleri değerlendirdi.  4 Kasım 2016'da HDP'ye yönelik düzenlenen tutuklama saldırılarını hatırlatan Temelli, "4 Kasım Darbesine sessiz kalanlar pişman olmalıdır, Diyarbakır'a başka İstanbul'a başka bakan gözler, şaşı bakan gözler, beyni yanmış insanlar pişman olmalıdır ama biz pişman değiliz. Mücadelemizi dün olduğu gibi bugün de aynı kararlılıkla sürdüreceğiz. Faşizmi yıkana, Türkiye'yi demokratikleştirene kadar dönen dönsün yolundan biz dönmeyeceğiz. Tam 7 yaşındayız, 7 yıl boyunca mücadeleden asla vazgeçmedik. Bu mücadeleden asla geri adım atmadık" diye konuştu.

Temelli'nin konuşması şöyle: 

"Mahirlerin, Denizlerin, İbrahimlerin, Mazlumların, Kemallerin, Sakinelerin mücadelesi sürüyor. Mücadele büyüyor, kararlılıkla devam ediyor. Bu mücadele mirasına sahip çıkarak yolumuza devam ediyoruz. Ama o önemli tarihi unutmayalım. Devrimci mücadeleler ancak nitelikli müzakere süreçleriyle kalıcı olurlar ve kesin dönüşümü sağlarlar. İşte buna bağlı kalarak faşizme karşı mücadelemizi yükseltiyoruz. Ama bununla birlikte yarına dair Demokratik Cumhuriyet için mücadelemizi de yükseltiyoruz. 

"Bugün demokratik ulus temelinde, radikal demokrasi anlayışımızla yan yanayız, İstanbul İl Kongremizde güçlü bir şekilde bir araya geldik. Demokratik ulus, radikal demokrasi temelinde ne mutlu bu buluşmaya, ne mutlu yan yana gelişe, faşizme karşı omuz omuza mücadeleyi büyütmeye, O yüzden de diyoruz ki, bizi yan yana getirene, bizi buluşturana bin selam olsun, bin selam olsun İmralı'ya, bin selam olsun Sayın Öcalan'a. Tam 7 yaşındayız, 7 yıl boyunca mücadeleden asla vazgeçmedik. Bu mücadeleden asla geri adım atmadık. Zulmün her türlüsü ile karşı karşıya geldik. Korkmadık, yılmadık, vazgeçmedik. Artık zulüm bizden korksun.

'KOBANE DÜŞTÜ DİYENLER, IŞİD LİDERİYLE KOMŞU OLDU'
"Bir Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi var, bir tek adam rejimi var, AKP-MHP faşist bloğunun dayattığı bir tekçi anlayış var, bir Erdoğan rejimi var. Bugün bu rejim her türlü zulmü şiddet ile savaş politikaları ile saldırmaya devam ediyor. Kürt düşmanlığından beslenmeye devam ediyor. Kürt halkına, halklarımıza her türlü şiddeti savaş politikalarını reva görüyor. Bugün Suriye'de yaşananlar tam da bunun sonucudur. Daha evvelsi gün 1 Kasım Dünya Kobanê Günü'nü bir kez daha kutladık. Bir kez daha 5 yıl geriye gittik. Tam 5 yıl önce Kobanê'de direnenler, IŞİD'i durdurarak dünyayı büyük bir felaketten kurtaranlar, Suriye'nin kuzeydoğusunda bir demokrasi vahası yarattılar. Tüm halklarla birlikte Araplarla, Türkmenlerle, Süryanilerle, Ermenilerle birlikte bir demokrasi vahası yarattılar. O gün 'Kobane düştü düşecek' diyenler, hem Türkiye sınırının 5 km ötesinde Kobanê'ye o canavarlarını salan, Irak ve Suriye halklarına ölümü dayatan, Türkiye'de Suruç Katliamını, 10 Ekim Ankara Katliamını yapan o örgütün lideriyle komşu olmuşlar komşu. Ve hala bu düşmanlığı tüm dünyaya dayatmaya, kabul ettirmeye çalışıyorlar.

"Suriye'nin kuzeyinde terör koridoru varmış. Yok. Orada halkların bir arada yaşama iradesi var. Suriye'nin kuzeyinde barış koridoru var. Siz bugünkü iktidar istikbalinizi bu istilada arıyorsunuz. O yüzden de diyoruz ki, Suriye'nin kuzeyine, Suriye'ye barış gelmesi için bir an önce Suriye'den çıkın. Suriye'de siyasi çözümün yolunun açılması gerek. Bunun da yegane yolu yegane şartı başta Kürt halkı olmak üzere oradaki halkların siyasal haklarına saygı duymaktır.

'SURİYE DEMOKRATİK MECLİSLERİ YOKSA ORADAN ÇÖZÜM ÇIKMAZ'
"Suriye'de siyasi çözümün yolu demokratik anayasa yapım sürecinden geçer ki anayasa yapım sürecinde eğer Suriye Demokratik Meclisleri yoksa oradan çözüm çıkmaz. Bir an önce uluslararası kamuoyuna çağrı yapıyoruz. Suriye'de demokratik çözümün gereğini yapın. O masayı gerçek anlamına kavuşturmak için Suriye Demokratik Meclislerini o masaya dahil edin. 

Savaş ve yıkım devam ediyor Suriye'de savaş Türkiye'de şiddet. Şiddetin her şekliyle karşı karşıyayız. Şiddete maruz kalıyoruz. Yıkım her yerde, savaş her yerde, şiddet her yerde. İstanbul'da, Amed'de, Van'da, Rojava'da... Bu iktidar sadece savaştan, bu iktidar ranttan besleniyor. Kendisi rant düzenleri devam etsin diye Kürt düşmanlığını ve savaşı beka sorunu haline getirmiş durumdalar. 

'BU BÜTÇE SARAY'IN RANTININ VE SAVAŞININ BÜTÇESİDİR'
"Yıkım her yerde. Ekonomide de yıkım yaşanıyor. Bugün yoksulluk yaygınlaşmış durumda, asgari ücret açlık sınırının altında. Bugün emekçilerin yüzde 70'i asgari ücret ve daha da düşük ücretlerle çalışıyor. İşsizlik inanılmaz boyutlara ulaştı, resmi rakamlarda bile yüzde 14, genç işsizliği yüzde 30'lara yaklaştı. Üniversiteyi bitirenler sadece ve sadece işsizlik diploması alıyor. Neden? Bu iktisadi yıkım neden? Bu ekonomik şiddet neden? Çünkü bu bütçe bir savaş bütçesidir. Bir Saray bütçesidir. Saray'ın rantına ve savaşa giden kaynaklardan dolayı. Türkiye halkları işte bu yıkımla karşı karşıyadır. Biz savaşa karşıyız. Biz ekmeğimizin aşımızın derdindeyiz. Bize savaşı dayatanlara karşı diyoruz ki sen esas bu mücadeleyi biliyor musun? Bu mücadele seni de senin zihniyetinde olanları da süpürecek ve mutlaka tarihin çöplüğüne atacaktır."

'KAYYUMA SESSİZ KALANLAR FAŞİST İKTİDARI KAPISINDA BULUR'
"Bu zihniyetin adı kayyım rejimidir. 14'üncü belediyemize de kayyum atadılar. Kayyumla talan, yolsuzluk, her türlü rüşvet ve o yerel ekonomi, halkın ekonomik kaynakları gasp edilmeye devam ediliyor. Kayyumla halkın iradesi yok sayılmaya devam ediyor. Belediye başkanlarımızı, belediye meclis üyelerimizi tutukluyorlar. Bir suçları yok. Uydurulmuş fezlekeler var. Dertleri belediyelerimizi gasp etmek, o kaynakları ele geçirmek, Kürt halkının iradesini yok saymak. Bu siyasi bir kırımdır, bunu kabul etmiyoruz. Bütün arkadaşlarımız bir an önce görevlerine dönmelidir. Kayyuma sessiz kalmamak gerekiyor. Sessiz kalırsanız bir virüs gibi her yere yayılır. Bugün İstanbul'a İstanbul Boğazı'na kayyum atamaya hazırlanıyorlar. Dün de söyledik, kayyımlara sessiz kalırsanız bu faşist iktidar gelir kapınızı çalar. Bize soruyorlar pişman mısınız? 31 Mart'taki 23 Haziran seçimlerindeki stratejinizden pişman mısınız? Hayır, pişman değiliz.

'FAŞİZMİ YIKANA KADAR BİZ YOLUMUZDAN DÖNMEYECEĞİZ'
"Demokratik Cumhuriyet mücadelesinden vazgeçmedik, pişman değiliz. Ama pişman olması gerekenler var, dokunulmazlıkları kaldıranlar pişman olmalıdır. Bugün tezkereye evet diyenler pişman olmalıdır. 4 Kasım Darbesine sessiz kalanlar pişman olmalıdır, Diyarbakır'a başka İstanbul'a başka bakan gözler, şaşı bakan gözler, beyni yanmış insanlar pişman olmalıdır ama biz pişman değiliz. Mücadelemizi dün olduğu gibi bugün de aynı kararlılıkla sürdüreceğiz. Faşizmi yıkana, Türkiye'yi demokratikleştirene kadar dönen dönsün yolundan biz dönmeyeceğiz.

"Hukuksuzluk adaletsizlik her yerde ne hukuk devleti ne anayasa kaldı, bir zorbalık hakim. Tecrit döneminde söyledik. Adaletsizlik her yeri kaplar. Bu tecride, bu mutlak tecride son verin dedik. Tecride devam ettiler. Onlar devam ettikçe bu ülkede adalet kalmadı. Tecride sessiz kalanlar ne kadar yol yürürlerse yürüsünler bilmelidirler ki bu ülkeye asla adalet gelmez. O yüzden diyoruz tecrit kırılmalı bu ülke özgürleşmelidir. Bir fikriyatımız var. Bir sevdamız var. O fikriyatımızı örgütleme zamanıdır. Demokratik ulus anlayışımız üzerine inşa ettiğimiz radikal demokrasiyi örgütleme zamanıdır. Kadın mücadelesini örgütleme zamanıdır. Biliyoruz ki kadınlar özgürleşmeden toplum özgürleşmez. Doğa mücadelesini örgütleme zamanıdır. Kaz Dağları'nda, Dersim'de, Hakkari'de her yerde doğa mücadelesini örgütleme, büyütme zamanıdır. Ücretli köleliğe son vermeden ne insan özgürleşir ne doğa özgürleşir.

'HDP GELECEĞE UZANAN BİR YOLCULUKTUR'
"Bugün burada yeni seçilecek arkadaşlarımızla İstanbul'da bir önceki yönetimimizle beraber kongrelerimizden daha güçlü çıkarak mahalle mahalle, iş yeri iş yeri, sokak sokak demokrasiyi örgütleyeceğiz. Meclislerimizi var edeceğiz. O meclislere herkesi çağıracağız. O çatı altında HDP çatısı altında hep birlikte buluşacağız. HDP sokaktır, mahalledir, meclistir. HDP yaşamdır, kadındır. HDP bina mıdır ki kapatılsın. HDP sevdadır, HDP aşktır, HDP geleceğe uzanan bir yolculuktur."

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, konuşmasını Ahmet Arif'in şiiriyle bitirdi.