24 Kasım 2024 Pazar

Temelli: Barajı ancak hep birlikte yıkabiliriz

Alevilerle bir araya gelen HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, "Seçim barajını ancak hep birlikte yıkabiliriz. 7 Haziran'da, 1 Kasım'da yıktık şimdi de yıkmalıyız" dedi.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Halklar ve İnançlar Komisyonu, Cezayir Restorant'da Alevi halkının kurum temsilcileriyle toplantıda bir araya geldi. Toplantıya HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit ve HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli ve çok sayıda Alevi kurum temsilcisi katıldı.
 
Açılış konuşmasını yapan HDP MYK üyesi Çilem Küçükkeleş, HDP ile buluşmanın önemli olduğunu ifade etti. Küçükkeleş, "Aleviler olarak isimlerimizi söylediğimiz tek parti HDP'dir. Çok partide yer aldık ama HDP, 'Aleviyiz buradayız' dediğimiz bir yerdir. Bizim adımıza söz söyleyen değil sözümüzü birlikte söylediğimiz bir partidir" dedi.
 
'DEĞİŞTİRECEK GÜCÜMÜZ VAR'
 
Küçükkeleş'in ardından HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit konuştu. HDK'nin kuruluşundan bahseden Koçyiğit, "Temel olan halk ve toplumdur. O inanca, halka kimliğe ait kim varsa, onun kendi sözünü söylemesini önemsiyoruz. Ayrıca halk ve siyaset arasında bir köprü görevi gördüğümüzü söylemek isterim. Bu coğrafyada yaşamak için yeri gelmiş sessizliğe gömülmüşüz, asimile olmuşuz. Bugün bütün bunları geride bırakacak bir alana kapı açmış durumdayız. Aleviler olarak da bunu değiştirecek gücümüz var" diye konuştu.
 
'SESİMİZE KULAK VERMELİLER'
 
Bu ülkede milyonlarca Alevinin yaşadığını hatırlatan Koçyiğit, bu kadar fazla sayıdaki Alevinin sözünün parlamentoya yansımadığına dikkat çekti. Mevcut siyasetin Alevilere "Evet Alevi olabilirsin, Kürt olabilirsin ama bütün bu inancını kapıda bırakacaksın ve yeni bir kimlikle bizimle siyaset yapabilirsin" yaklaşımını dayattığını vurgulayan Koçyiğit, "Halen Alevilerin evleri çarpı ile işaretleniyor. Halen okullarda çocuklarımız din derslerinde asimile ediliyor. Cem evlerimiz yasal statüye sahip değil. Bu noktada gerçekten bir yol ayrımında olduğumuzu düşünüyoruz. Sadece seçim meselesinde değil. Aleviler, bu inancın bir evladı olarak, 'bizim sesimize kulak vermeliler, bizim sorunlarımıza çözüm bulmalı, kendi kimliğimizi kabul etmeliler' diyorlar. Bunu her kesime söylüyorlar" diye belirtti.
 
'ALEVİLER ÖZ ÖRGÜTLÜLÜĞÜNÜ ORTAYA ÇIKARMALI'
 
"HDP'nin seçim bildirgesinden anlaşılacağı gibi Alevilere dair tutumu bellidir" diyen Koçyiğit, "Kendimizi daha fazla var edebiliriz. Alevilerin sorunlarını nasıl aşabiliriz? Bunu da tartışıyoruz. Aleviler tabi ki hiçbir partinin arka bahçesi değildir. Ama siyasete yön verebilirler. Bunu da ancak kendi öz örgütlülükleri ile yapabilirler" diye konuştu. Koçyiğit, toplantıda bulunan Aleviler başta olmak üzere demokratik çevrelere "Biz siyaset üstü olarak yan yana gelmek ve sorunlarımızı tartışmak ve bütün siyasetlere de kendi gündemimizi götürmek zorundayız. Bu da ancak kendi öz gücümüz ve öz örgütlülüğümüzle olacaktır" dedi.
 
'FAŞİZME KARŞI OMUZ OMUZA MÜCADELE ETMELİYİZ'
 
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli ise Alevilerle ilgili bir çalışma yaparken HDK'nin içinden geldikleri için zorlanmadıklarını söyleyerek, "Bu işe başlarken 'Siyaseti toplumsallaştıracağız ve toplumu siyasetleştireceğiz' dedik. Siyaseti beraber yapacağız. Siyaset bir haktır bu hakta o hakkın sahipleri ile yapılabilir" dedi. 50 yıldır bu topraklarda değişmeyen tek şeyin faşizmin olduğunu vurgulayan Temelli, "50 yıldır bu topraklarda değişmeyen bir şey var. O da Faşizme karşı omuz omuza mücadeledir. Bu şiar hala haklı bir şiar olarak karşımızda duruyor. Eğer 24 Haziran'dan sonra nasıl bir tablo bizi bekliyor dersek, faşizmin kurumsallaşması ve tek adam rejimin ömrünün sürdürmesi karşımızda duruyor. Buna karşı birlikte omuz omuza mücadele etmek önemlidir. 24 Haziran'da birlikte bir mücadele yürütmesek karanlık bir tablo ile karşı karşıya kalacağız" diye konuştu.
 
'ALEVİLER EN BÜYÜK MAĞDUR'
 
"Partili cumhurbaşkanlığı denen sistemin bu ülkeyi nereye götüreceği ortada" diyen Temelli, 16 yıllık AKP iktidarından bahsederek, "İktidarda kalmanın yegane yolunun nefret söylemini olağanlaştıran ve kamplaştıran bir iktidar olmasıdır. Bunun bir nedeninin de Türk-İslam sentezidir" dedi. Temeli, ittihat aklının en büyük mağdurlarının başta Aleviler ve Kürtler olduğunu söyleyerek, bunun bugünde tekrarlandığını belirtti. Bu kamplaştırmadan en çok zarar görenlerin arasında Aleviler olduğunu söyleyen Temelli, "Son 5 yıl boyunca AKP'nin Alevileri giderek ötekileştiren, kendini büyütmeye çalışan bir hattı var. 24 Haziran seçimlerine giderken, bunu da güçlendirmeye çalışıyor. Özellikle Alevi toplumunu yakından ilgilendiren bir dışlama, ötekileştirme, yoksa sayma senaryosuydu. O düşmanlaştırıcı söylemi de besledi. Sosyal yaşamdan tüm inançları dışladılar" diye konuştu.
 
'GELİN BİRLİKTE DEĞİŞTİRELİM DEDİK'
 
AKP'nin 16 yıllık süreçte eğitim alanıyla çok uğraştığını ifade Temelli, eğitim sisteminin çok kez değiştirildiğini vurguladı.  Toplumsal alandaki dışlamanın en çok da eğitim sistemi ile gerçekleştirdiklerini dile getiren Temelli, "Buna karşı mücadele etme zamanıdır. 7 Haziran seçimlerinden beri söylediğimiz bir cümlemiz var. 'Yeni yaşam.' Biz yeni yaşam anlayışımızla bu iktidar anlayışına karşı bir manifesto oluşturduk. Bu yeni yaşama tüm toplulukları buna davet etti. Gelin birlikte değiştirelim dedik" dedi.
 
'SORUN VE ÇÖZÜMLERİ ORTAKLAŞTIRACAĞIZ'
 
HDP'nin özellikle düşmanlaştırıldığını ve HDP ile işbirliği yapanların tamamen dışlandığı bir çizgi oluşturulduğuna dikkat çeken Temelli, şöyle devam etti: "Toplumun bütün kesimleri söz sahibi olmalılar. Bunu başarırsak diktatörden kurtulabiliriz. Biz bu çoğulculuğu koruyarak geldik. Çoğulculuğun hakim olduğu bir şeyle başarabiliriz. Bildirgemizi de bunun üzerinden kurduk.  Biz yeni bir toplum sözleşmesi yazmalıyız. 24 Haziran'dan sonra bu yeni toplum sözleşmesini birlikte yazmalıyız. Cumhurbaşkanı adayımız Selahattin Demirtaş da buna vurgu yapıyor. 'Ben cumhurbaşkanı olduğumda bana verilecek yetkileri kullanmayacağım ama ortak bir toplum sözleşmesi için üzerime düşeni yapacağım' diyor. Biz de bunu yapacağız. Alevi, Kürt, Süryani Ermeni ve toplumun tüm ötekileştirilenlerinin sorunlarını ortak bir çözüm ortaya koyarak çözmeye çalışacağız. Bunu yapacak olanlar bizleriz. Burada bütün farklılıklar temsil eden bir yerden bakıyoruz."
 
'YOK SAYARAK YOL ALAMAYIZ'
 
Yaşanan Alevi katliamlarını da hatırlatan Temelli, birçok kırım politikasının olduğunu sözlerine ekleyerek, "Öncelikle bunlarla da yüzleşmek önemlidir. Türkiye halkı bunla yüzleşmese toplumsal bir sözleşme yapması sağlıklı değildir.  Yok sayarak yol alamayız. Bütün bunlarla yüzleştikten sonra birlikte yol almaya devam edebiliriz" diye konuştu. Temelli, "Baktığımızda cem evlerinin yasal dayanaktan yoksun olması Türkiye'nin bir ayıbı. Bu ayıbı aşmayan bir iktidar var. Aslında bunu aşmak istemiyor. Bu karşıtlıktan besleniyor. Bununla iktidarını süreklileştiriyor. Bu yapılamayacak bir şey değildir. Bir yasaya bakar. İşte burada siyasi niyet çok net kendini ortaya çıkarıyor" diye belirtti.
 
"Özgürlükçü laikçi programımızla eğitim sisteminin dönüştürmeyi amaçlıyoruz" diyen Temelli, "Tüm inançların kendini eğitim sisteminde yer alabileceği, bir sisteme ihtiyaç vardır. Özgürlükçü laiklik bunu esas alıyor" dedi. Temelli, "Devletin kendi anlayışını dayattığı din bir çözüm değil bugün yaşanan çözümsüzlüğün başıdır. Eşit yurttaşlık hakkının hakim olması gerekiyor. Yurttaşlar arasında bir hiyerarşi kurarsanız çözüm bulamazsınız ancak eşit yurttaşlık yaratırsanız çözüm olabilirsiniz" diye ifade etti.
 
'İTTİFAK SOKAKTA OLUR'
 
Temelli son olarak şunları söyledi: "Bu barajı hepimize konulan bir baraj. Bu barajı ancak hep birlikte yıkabiliriz. 7 Haziran'da, 1 Kasım'da yıktık şimdide yıkmalıyız. Bu kara tablo karşısında hep birlikte dur diyebiliriz.  Partilerin yan yana gelmesine ittifak denilmez pazarlık denilir. Eğer gerçekten bir ittifak yapmak istiyorsanız bunu sokakta yaparsınız. Bizde bunu yaptık."
 
Toplantı basına kapalı bir şekilde devam etti.