'Şule'ye adaleti kadınlar getirecek'

Şule Çet İçin Adalet Komisyonu üyesi genç kadınlar bir süredir katledilen sıra arkadaşları Şule için ve tüm kadınlar için erkek yargıya karşı "adalet" çalışması yürütüyor. Komisyonlar Şule Çet'in 15 Mayıs'ta Ankara'da görülecek davasına güçlü bir katılım örmek ve "adalet" çığlığını büyütmek için birçok etkinlik ve çalışma yaptı. Şule Çet İçin Adalet Komisyonları Üyesi Şükran Yaren Tuncer tüm bu çalışmalarını ETHA'ya anlattı.

 

Şule Çet'in katledilmesiyle açığa çıkan isyandan komisyon fikrinin doğduğunu aktaran Tuncer, "Özgecan Aslan ile sokaklara taşan kadın hareketine eşik atlatan isyandı Şule'nin isyanı. Elbette erkek egemenliği sürdükçe kadın katliamları sürdü. Erkek yargı katilleri aklamaya devam etti. Şule Çet'in katillerinin iki defa gözaltına alınıp serbest bırakılması bu açıdan şaşırtıcı değildi. Kadınların davayı gündem hâline getirmesi ve kamuoyu oluşmasından sonra üçüncü kez gözaltına alınan Berk Akant ve Çağatay Aksu tutuklandı. Bize öğreten de Şule Çet davası özelinde bu oldu diyebilirim. Kadın katliamlarının, tacizin, tecavüzün cezasız kaldığı çok açık. Erkek devletin, erkeği her defasında koruduğu çok açık. Biz kadınlar bu mekanizmanın içinde birbirimizin elinden tutmalıyız. Çünkü; biliyoruz ki öldürülen ilk kadın Şule değil, son da olmadı. Hepimizin kaderi birbirine bağlı. Ve öldüren, tecavüz eden erkek ancak kadınlar peşini bırakmadığı zaman yargılanmakta" dedi.

 

'KADINLARIN ÖZ GÜCÜ VAR'

 

Kadınların birbirlerine ses vermesi gerektiğini vurgulayan Tuncer, şunları söyledi: "Birbirimizin elinden tutmalıyız. Bizim erkek yargıdan bir adalet talebimiz yok, biz kendi adaletimizi, kadınların adaletini, kadın adaletini sağlayacağız diyoruz. Komisyonlara katılan farklı kentlerden, farklı fikirlerden, farklı yaşam tarzlarından her bir kadının sözü ve kararı ile komisyonlardaki kadınların yürüttüğü Şule Çet İçin Adalet Komisyonları gerçekliği var artık. Yani komisyonlar bu çalışmayı tamamen kendi içindeki güce, kadınların öz gücüne dayanarak esnek bir biçimde ördü."

 

'ERKEK ADALET İSTEMİYORUZ'

 

Şule Çet'in katledilen ilk kadın olmadığını son da olmayacağını söyleyen Tuncer, 15 Mayıs'ta görüyecek Şule Çet davası sonrası yapacaklarını şu şekilde anlattı: "Bu nedenle 15 Mayıs'tan sonra da öncesinde yaptığımız gibi kadın katliamlarına, tacize, tecavüze karşı ses olmaya devam edeceğiz. Birbirimizin elinden tutmaya aynı yolda yürümeye ve her bir kadının kaderinin bir başka kadına bağlı olduğu bilinciyle yürümeye devam edeceğiz. Bu bilinçle 'erkek adalet istemiyoruz' diye haykıracak, erkek yargının peşinde olacağız. Bunun somutta karşılığı farklı biçimlerle olabilir. Çünkü; yine belirttiğim gibi komisyonlar ona dahil olan kadınların sözü ve kararı ile o kadınların gücü ile o kadınlar tarafından yürütülür."

 

Tuncer, özelde genç kadınlara genelde tüm kadınlara çağrı yaparak sözlerini şöyle sonlandırdı: "Kadınlara çağrımız hayatlarını çerçeveleyen tüm o sömürü, baskı ve şiddet mekanizmasına asla itaat etmemeleridir. Verdiğimiz adalet mücadelesinin aslında hayat mücadelemiz olduğu ve hayatlarımızın ancak hep beraber kurtulacağı çok açıktır. Bu nedenle biz kadınları komisyonlarımızı hep beraber yürütmeye çağırıyoruz."