25 Kasım 2024 Pazartesi

SES: Torba yasa sağlıkta güvencesizliğin yasası

Meclis'te görüşülecek Torba Yasa Tasarısı ile ilgili açıklama yapan SES, "Atılan her adım ile sağlık alanı güvencesizliğin tek kural olduğu bir hale getirilmektedir" dedi.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Meclis'e sunulan Torya Yasa Tasarısı ilgili genel merkez binasında basın toplantısı düzenledi. 
 
"AKP’nin torbasından "Sağlıkta Şiddet Yasası" değil yeni saldırı yasaları çıktı" denilen açıklamayı, SES Eş Genel Başkanı İbrahim Kara okudu. 
 
Kara, teklifin, "sağlıkta şiddet yasası" şeklinde lanse edilerek kamuoyunun yanıltıldığını vurguladı. Kara, "Bu teklif sağlıkta şiddeti önlemeye dönük bir teklif değildir;  sağlık alanında örgütlü kesimlerin görüş ve önerisi alınmadan, sağlık özel sektörünün ihtiyaçları düşünülerek hazırlanmıştır. Torba kanunlarda sıkça yaşadığımızın aynısı olarak birçok hususta düzenleme yapılmaktadır;  ihraç edilen ve güvenlik soruşturması gerekçe gösterilerek ataması yapılmayan hekim ve diş hekimlerine özel sektörde çalışmayı yasaklayarak tam bir medeni ölü hali dayatmak kanundaki düzenlemelerden biridir" dedi.
 
ŞİDDET YASASI VAR OLANIN TEKRARI
 
Meclis'te Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu'nda görüşülmeye başlanan kanun teklifine dair "AKP, mevcut hukuki düzenlemelerde zaten yer alan konularla ilgili uygulamaları bir genelge ile düzenleyebilecekken kanun teklifine madde ekleyerek yeni bir düzenleme yapıyormuş gibi göstermek istemektedir. Yapılan düzenleme sağlıkta şiddet uygulayan şüpheliler hakkındaki yasal prosedürü tekrardan ibarettir" diye konuştu.
 
Şiddet uygulayan şüphelinin polis veya jandarma tarafından yakalandığında zaten savcılığına sevk edildiğini, savcının da 3359 sayılı kanunun ek 12.maddesi uyarınca şüphelinin tutuklanması istemi ile Sulh Ceza Hakimine sevk etmesi gerektiğini hatırlatan Kara, "AKP sağlıkta şiddeti önlemek yerine şiddet uygulayanların tutuklanması ve bunlara ceza verilmesi ile yetinmektedir.Önemli olan şiddete başvurmayı gerektiren hareketlerin önlenmesidir. Bunun için sağlık emek ve meslek örgütlerinin oldukça kapsamlı önerileri bulunmaktadır" diye konuştu.
 
SAĞLIK TİCARİ BİR META DEĞİLDİR
 
"Sağlığı kışkırtılmış bir talep haline getiren, sağlığı metalaştıran, ticarileştiren, sağlık emekçilerini köleleştiren sağlıkta dönüşüm programının tüm uygulamaları ile birlikte iptal edilmesi; sağlık emekçilerini hedefe koyan ve itibarsızlaştıran dil, söylem ve uygulamalardan vazgeçilmesi; koruyucu sağlığın öncelenmesi ve benzeri bir dizi önlem alınmadan salt şiddet uygulayanları cezalandırmaya dönük yasal değişiklikler ile şiddet önlenememiştir ve maalesef önlenemeyecektir" diyen Kara, Türkiye’deki sağlıkta dönüşüm programının temelinin, sağlığın ticarileştirilmesi olduğunu kaydetti.
 
SAĞLIK PARALI OLMAZ
 
Aile hekimliği hizmetlerinin ücretsiz olduğu yanılgısı yaratıldığını, muayene başına 2 TL katkı payı alındığını ve özel sağlık hizmetlerindeki ek ücretlerin yüzde 200 tutarına yükseldiğini belirten Kara, "Sağlığa ulaşım artık katkı ve katılım payları ile paralı hale getirilmiş, nitelikli sağlık hizmeti sunumunda sorunlar artmış, sağlık hizmetini sunan sağlık emekçilerine yönelik şiddetin önüne geçilememiş, sağlık personelinin özlük ve parasal haklarında gerekli iyileştirmeler yapılmamıştır" dedi. 
 
KHK ile hukuksuzca ihraç edilen sağlık çalışanlarının özel sektörde çalışabileceğinin açıklanamsına rağmen düzenleme ile bunun ortadan kaldırıldığını söyleyen Kara, hekim ve diş hekimlerine medeni ölü halinin dayatıldığını ifade etti.
 
Güvenlik soruşturmaları ile ilgili Resmi Gazete'de yayınlanan değişikleri hatırlatan Kara, siyasi iktidar yanlısı olmayanların güvenlik soruşturmasından geçme ihtimalinin ortadan kalktığını belirtti. 
 
ŞİRKETLER ECZANE AÇABİLECEK
 
Türk Tabipleri Birliği ve Türk Diş Hekimleri Birliğinin çeşitli yetkilerinde kısıtlamaya gidilerek meslek örgütlerinin çalışma düzenine müdahalelerin de arttığını ve Türk Eczacılar Birliği’nin kontrolünde yapılan yurtdışından ilaç getirtilmesi uygulaması genişletilerek Sağlık Bakanlığı tarafından uygun görülen kurum ve kuruluşlar ile SGK’ya yetki verilmesini eleştiren Kara, şirketlerin eczane açmasının önündeki engeller kaldırıldığını ve böylece haksız rekabete sebep olunacağını ifade etti. 
 
Torba yasada Sağlık Bilimleri Üniversitesinin mütevelli heyetinin oluşumu ile ilgili düzenleme yer aldığını, Aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarının izin hakları da düzenlenme yapıldığını, vakıf üniversitelerinin eğitim aile sağlığı merkezi açmalarına izin verildiğini, aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarının 65 yaşına kadar çalışmasının öngörüldüğünü ve işsiz kalması durumunda işsizlik yardımından yararlanamayacaklarını belirterek "Atılan her adım ile sağlık alanı güvencesizliğin tek kural olduğu bir hale getirilmektedir" dedi.