Sendikalardan Kayacı ve Topal'a özgürlük çağrısı
Sendikacılar Meliha Kayacı ve Serpil Topal'ın da aralarında bulunduğu 34 sosyalistin tutuklanmasına tepki gösteren sendikalar, "Bizler ne Meliha'nın ne de Serpil'in yıllardır o tersanelerde iş cinayetlerine karşı yükseltmiş olduğu o sesi asla ve asla yalnız bırakmayacağız" dedi.
Aralarında sendikacılar Meliha Kayacı ve Serpil Topal'ın da bulunduğu 34 sosyalistin tutuklanması, sendikalar tarafından Kadıköy'de bulunan Süreyya Operası önünde protesto edildi. "Baskı ve sömürü düzeninize boyun eğmeyeceğiz! Meliha Kayacı ve Serpil Topal'a özgürlük" pankartı açılan eyleme, DİSK/Enerji-Sen Genel Başkanı Süleyman Keskin, TOMİS Genel Başkanı Dilbirin Acar ve çok sayıda sendika temsilcisi katıldı.
Kartalkaya'da 78 insanın katledildiği yangını hatırlatan Limter-İş Genel Başkanı Kanber Saygılı, "Her gün en az beş işçi arkadaşımız öldürülüyor. İki ayda bir Soma maden katliamı yaşıyoruz. Kadın cinayetlerinin ardı arkası kesilmiyor. Ekolojik yıkım devam ediyor. Saray ve çevresindekiler zevki sefa içinde yüzüyor, beşli çete başta olmak üzere tekelci patronların kasaları dolup taşarken milyonlar açlığa ve yoksulluğa mahkum ediliyor" dedi.
İşçi ve emekçiler zamlar altında ezilirken, milyonlar açlık sınırı altında asgari ücrete mahkum edilirken patronların vergi borçlarının silindiğini, teşvik üstüne teşvik verildiğini ifade eden Saygılı, şöyle devam etti: "Grevlerimiz yasaklanıyor, direnişlerimize saldırılıyor, sendikalaşma hakkımız engelleniyor, emekçilerin eylemleri gaza boğuluyor. İş cinayetlerinin sorumlularını mahkeme koridorlarında yargılayan avukatlarımız gözaltına alınıp tutuklanıyor. Kameralarıyla ve kalemleriyle yalanın perdesini yırtan gazeteciler öldürülüyor, kovuşturmaya uğruyor, toplu tutuklamalara maruz kalıyor. Biat etmeyen üniversitelere, belediyelere kayyum atanıyor. Sınırsız, sınıfsız, sömürüsüz ve savaşsız başka bir dünya mümkün diyerek emek ve özgürlük mücadelesini yürütenlerin bir gece yarısı kapıları kırılıyor,evleri basılıyor ve toplu tutuklamalara maruz kalıyor."
'ONLAR EMEĞİN SESİNİ YÜKSELTEN ÖNCÜ ARKADAŞLARIMIZDI'
Bu saldırıların son örneğinin Birleşik İşçi Hareketi (BİH) Sözcüsü Meliha Kayacı ve Kadın İşçinin Sesi Sözcüsü Serpil Topal'ın da içinde olduğu 34 sosyalistin gözaltına alınıp tutuklanması olduğunu belirten Saygılı, tutuklanma gerekçesini ise hapishanelerdeki devrimcilerle mektuplaşmak, devrimcilerin mezarlarını ziyaret etmek, basın açıklamalarına katılmak, yasal olan gazeteleri dağıtmak olarak sıraladı.
Saygılı, şöyle devam etti: "Birleşik İşçi Hareketi Sözcüsü Meliha Kayacı ve Kadın İşçinin Sesi Sözcüsü Serpil Topal'ın içinde olduğu 34 sosyalistin tutuklanması, iktidarın baskı ve zulüm politikalarının ne ilk ne de son örneğidir. Emekçi kamuoyu da yakından bilir ki onlar grev ve direnişlerin müdavimi, sendikamız Limter-İş'in yorulmaz emekçisi, işçilerin haklarını savunan, sömürü düzeninize karşı emeğin sesini yükselten öncü arkadaşlarımızdı. Bu saldırıların aslı astarı söz, eylem ve örgütlenme hakkımıza yönelik baskıdır, gözdağıdır. Ancak buradan açıkça ilan ediyoruz: Baskılarınıza boyun eğmeyeceğiz!"
Meliha Kayacı, Serpil Topal ve tutsak sosyalistlerin serbest bırakılması çağrısında bulunan Saygılı, tutuklanan sosyalistler serbest bırakılana kadar mücadeleyi sürdüreceklerini ifade etti.
UCİ: ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ
İşçi Emekçi Birliği adına konuşan Nurgül Uci, patronlara, sermayedarlara sesini çıkartmayan AKP-MHP iktidarının devrimcilere, sosyalistlere, sendikacılara saldırılarını devam ettirdiğine dikkat çekerek, bu saldırılara asla boyun eğmeyeceklerini söyledi. Uci, "Sokaklarda, alanlarda yoldaşlarımızın sesini yükseltmeye, onların mücadelelerini sürdürmeye devam edeceğiz" dedi.
KESKİN: OMUZ OMUZA MÜCADELEYİ SÜRDÜRECEĞİZ
Yıllardır iş cinayetlerine, sefalet ücretlerine karşı Meliha Kayacı ve Serpil Topal'la omuz omuza mücadeleyi yükselttiklerini belirten Enerji-Sen Genel Başkanı Süleyman Keskin, "Her ne zaman biz bu sesi yükseltsek, karşımıza çıkanlar arkadaşlarımızı bizden koparıp almaya çalıştılar. Bugün yine bu sesi yükseltmeye çalışırken arkadaşlarımız aramızdan koparıp alınıldı. Ama şundan emin olsunlar ki; bizler ne Meliha'nın ne de Serpil'in yıllardır o tersanelerde iş cinayetlerine karşı yükseltmiş olduğu o sesi asla ve asla yalnız bırakmayacağız" dedi. Limter-İş önlüğünü giyerek tersanelerde mücadeleyi sürdüreceklerini, örgütlü bir yaşamı savunmaya devam edeceklerini vurgulayan Keskin, tutsak sosyalistler serbest kalana dek mücadeleden geri adım atmayacaklarının altını çizdi.
Eylem boyunca "Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz", "Yaşasın sınıf dayanışması", "Kahrolsun ücretli kölelik düzeni", "Faşizme karşı omuz omuza" sloganları atıldı.