11 Mart 2025 Salı

'Sendikal haklarımız ve özgürlüğümüz için mücadele etmeye devam edeceğiz'

İş bırakma eylemi sonrası MEB'in "eğiitm hakkının engellenmesi" gerekçesi ile eğitim emekçilerinin üzerinde baskı kurmasına karşı Eğitim Sen açıklama yaptı. Açıklamada, "Hiçbir tehdit bizleri geçmişte bedeller ödeyerek kazandığımız sendikal haklar ve özgürlüklerimizden vazgeçiremez. Baskılara, tehditlere boyun eğmeyecek, mücadelemize kararlılıkla devam edeceğiz" denildi.
 

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim SEN), 13 Ocak'ta yaptıkları iş bırakma eylemi sonrası Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) okullara gönderdiği tehdit içerikli yazıya ilişkin Ankara'da bulunan genel merkez binasında basın toplantısı düzenledi. 

“Milli Eğitim Bakanlığı'nı uyarıyoruz. Sendikal haklarımıza saldırmaktan vazgeçin"  denilen açıklamada, "TÖS'den Eğitim SEN'e mücadelemiz sürüyor" pankartı açıldı. 

Türkiye Öğretmen Sendikası'nın (TÖS) 15 Şubat 1969 tarihinde düzenlediği büyük eğitimci yürüyüşünün hatırlatıldığı açıklamada, "Aradan geçen bunca yıla rağmen, eğitimin piyasalaştırılması, öğretmenlerin güvencesizleştirilmesi ve eğitim ve bilim emekçilerinin baskı altına alınmasına gibi sorunlar devam etmektedir" denildi.
  
'SENDİKAL HAKLARIMIZ GASP EDİLEMEZ'
Milli Eğitim Bakanlığı'nın 13 Ocak'ta iş bırakma eylemi sonrasında, "öğrencilerin eğitim hakkını engellediği" gerekçesi ile okullara gönderdiği yazıya ilişkin "MEB tarafından okullara gönderilen yazı, sendikal haklarımızı açıkça hedef almakta, eğitim ve bilim emekçilerini sindirme ve baskı altına almaya çalışmaktadır" diye kaydedildi. "Dünden bugüne verdiğimiz mücadeleyle kazandığımız sendikal haklarımızdan ve örgütlenme özgürlüğümüzden asla vazgeçmeyeceğiz" denilen açıklamada, sendikal hakların anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altında olduğu belirtildi. 

'EĞİTİM HAKKINI ENGELLEYEN AKP'
“İş bırakma eylemlerine katılan eğitim emekçilerinin cezalandırılması veya hukuki yaptırım tehdidiyle sendikal faaliyetlerden caydırılmaya çalışılması, sendikal hak ve özgürlüklere açıkça müdahale anlamına gelmektedir" denilen açıklamada, öğrencilerin eğitim hakkını engelleyenin MESEM uygulamalarıyla öğrencileri ucuz iş gücü haline getiren AKP'nin olduğu ifade edildi.

"Devlet okullarına kaynak ayırmayıp eğitim yerine özel okulları teşvik edenler, öğretmen açığını kapatmak yerine düşük ücretli, güvencesiz ücretli öğretmen istihdamını sürdürenler, tasarruf adı altında okulları temizlik personelinden yoksun bırakanlar, mülakatla öğretmen alarak liyakati yok edenler 'asıl eğitim öğretim hakkını engelleme' suçunu işlemektedir" denilen açıklamada, sendikal hak ve özgürlüklerini savunmaya devam edecekleri belirtildi.

'KAZANAN DİRENEN EMEKÇİLER OLACAK'
Birçok kentte işçi direnişlerinin valilik tarafından yasaklandığının, gözaltılar ve tutuklama saldırıları yaşandığının vurgulandığı açıklamada, "Baskılar karşısında geri adım atmayan, örgütlü mücadeleyi büyüten emekçiler eninde sonunda kazanacaktır. Hiçbir tehdit bizleri geçmişte bedeller ödeyerek kazandığımız sendikal haklar ve özgürlüklerimizden vazgeçiremez. Baskılara, tehditlere boyun eğmeyecek, mücadelemize kararlılıkla devam edeceğiz" denildi.