24 Kasım 2024 Pazar

Saldırıdan kılpayı kurulan Doç. Dr. Ayşe Aypay: Volkan'ı korudular

Osmangazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde 4 akademi personelini öldüren araştırma görevlisi Volkan Bayar'ın saldırısında kılpayı kurtulan Doç. Dr. Ayşe Aypay, Bayar hakkında birçok şikayet olduğunu, Rektörlüğün ve Dekalığın bu şikayetleri sümen altı ettiğine dikkat çekti, "Volkan'ı korudular" dedi.
HABER MERKEZİ - Eskişehir'deki Osmangazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi'ne elinde tabancayla gelen araştırma görevlisi Volkan Bayar, aralarında Dekan Yardımcısı Mikail Yalçın'ın da bulunduğu 4 akademik personeli öldürdü. Gözaltına alınan Bayar'ın ilk ifadesinde, hakkında açılan bir soruşturma kapsamında ifadeye çağrıldığını öğrenince 'çok sinirlendiğini' söyledi. 
 
Saldırıdan kılpayı kurtulan Doç. Dr. Ayşe Aypay, Cumhuriyet'e verdiği açıklamalar ise AKP/Saray'ın kutuplaştırma ve ihbarcılık politikasının geldiği noktayı gözler önüne serdi. 
 
Doç. Dr. Ayşe Aypay, saldırıdan kılpayı kurtulan akademisyenlerden. Bayar'ın üniversitede bir çok kişiyi "FETÖ'cü" diyerek ihbar ettiğini söyleyen Aypay, eşinin bu nedenle 5,5 ay hapishanede kaldığını ardından beraat ettiğini belirtti. Kendisini de "FETÖ ablası" olarak ihbar ettiğini söyleyen Aypay, ihbarları nedeniyle mağdur olanların Bayar'ı hakkında şikayet dilekçesi verildiğini belirtti.
 
Saldırgan Volkan Bayar'ın  daha önce de fakülte koridorlarında "24 kurşuna bakar bu mesele" dediğini aktaran Aypay, bu sözlerin Doç. Dr. Yalçın Bay tarafından, şikayet dilekçesinde YÖK'e bildirildiğini iddia etti.
 
Aypay, "Volkan Bayar, fakülte koridorlarında eğer kendisini şikayet eden 24 kişi ona bir şey yapmaya kalkarsa 24 kurşunla bunları temizleyeceği yönünde tehdit savurdu. Ama bunlar dahi dikkate alınmadı. Sonunda dediğini yaptı, 24'ünü öldüremedi ama 4 arkadaşımızı öldürdü, bir kısmını bulamamış ben de onların içindeyim. Pırlanta gibi arkadaşlarımızı keklik gibi avladı" dedi.
 
<h2>'REKTÖRLÜKLE BAKAR ARASINDA PAZARLIKLAR VAR'</h2>
 
Doç. Dr. Aypay, 4 akademisyenin ölümüne neden olan olaylar zincirini şöyle anlattı:
 
"Rektörlük Volkan Bayar'ın iftira dilekçelerine öyle çok itibar etti ki bu iftira dilekçelerine dayanarak başka delil olmadan hocaları ihraç etti. Volkan Bayar hakkında işlem yapılması için savcılığa suç duyurusunda bulunduk. 
 
En başından beri rektörlük Volkan Bayar'ı inanılmaz bir biçimde korudu. Volkan Bayar'ın iftira dilekçeleri arkasında rektörlük ve Bayar arasında geçen bazı pazarlıklar var.
 
Volkan Bayar bu hocaları şikayet edip gözaltına alınmalarına sebep olduktan hemen sonra sınav dönemi olmasına rağmen eşi Aylin Bayar ve Volkan Bayar'a 3 hafta izin verildi. Oysa akademisyenlerin dönem içinde izin kullanmaları kesinlikle yasaktır. Ama Volkan Bayar'a iftira dilekçeleri için adeta ödül olarak izin verildi.
 
<h2>'VOLKAN HAKKINDAKİ ŞİKAYETLERİ DEKAN ENGELLEDİ'</h2>
 
Eşim hakkında suç ve delil olmamasına rağmen beş buçuk ay hapis yattı. Bu süreçte çok ağır bedeller ödedik. Her yerde derdimizi anlatmaya çalıştık. Rektörlüğe, YÖK'e, BİMER'e, savcılığa Volkan Bayar hakkında suç duyurusunda bulunduk. Hepsi bir şekilde takipsizlik aldı. Hiç kimse işlem yapmadı. Ta ki Volkan Bayar bugün eline silah alıp gelip daha önceki tehdidini gerçekleştirene kadar. 
 
Dekanlık da işlem başlatmadı. Volkan Bayar'ın şikayet ettiği arkadaşlarımıza da dilekçe vermeleri önerilerinde bulunduk. Dekan Prof. Dr. Cemil Yücel'in dilekçe verecek arkadaşlarımızı 'Aman ha yapmayın, Volkan polisin adamı, Volkan başımıza iş açar' diye engellediğini biliyoruz. Dekan hiçbir şey yapmadığı gibi Volkan'ın palazlanmasının da nedenlerinden biridir. Daha sonra belki aralarında kişisel bir husumet gelişmiş olabilir. Dekan, Volkan Bayar hakkında dilekçe vermeleri konusunda caydırıcı rol oynamıştır.
 
<h2>'DOÇENT OLARAK ASİSTAN HAKKINDA DİLEKÇE VEREMİYORUM'</h2>
 
Memurlar, rektörlüğe şikayet dilekçesi vermek istediğimizde Volkan Bayar adını gördükleri anda hemen 'Biz bunu taratamayız' diyorlardı. 'Taratamayız' demelerinin anlamı şu; resmi işlem görebilmesi için belgelerin taratılması gerekiyor. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Adnan Konuk memurlara talimat göndermiş. Birçok hoca arkadaşım buna şahittir. 
 
Doğrudan Adnan Konuk'a gittiğinde dilekçeler sümenaltı oluyor. Ben en son dilekçemi memurlarda kavga ederek verdim. 'Ben bir doçent olarak nasıl oluyor da bir asistan hakkında dilekçe veremiyorum?' diye feyat ettiğimde mecbur kalarak dilekçemi aldılar. Rektörlük bu kadar Volkan Bayar arkasındaydı. Bunca şikayete rağmen arkasında rektörlüğün olup olmadığının sorgulanmamasını gerçekten anlamıyorum."