23 Kasım 2024 Cumartesi

'Sağlıkta şiddet bir halk sağlığı sorunudur'

SES Diyarbakır Şubesi, Dicle Üniversitesi Hastanesinde sağlık emekçilerinin hasta yakınları tarafından saldırıya uğramasını protesto etti.

Diyarbakır'daki Dicle Üniversitesi Hastanesi Nöroloji yoğun bakımı servisinde 29 Eylül'de sağlık emekçileri hasta yakınlarının saldırısına uğradı. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şubesi, hastanenin başhekimlik binası önünde saldırıyı protesto etti. "Tüm topluma ve tüm sağlık kurumlarına sirayet eden şiddete hayır" pankartı açılan eyleme çok sayıda sağlık emekçisi katıldı.

Sağlık sistemindeki yetersizliklerin halk tarafından sağlık emekçilerine mal edildiğini dile getiren SES Diyarbakır Şubesi Eşbaşkanı Yıldız Ok Orak, bunun da sağlık emekçilerine dönük şiddete neden olduğunu söyledi. Orak, sağlık emekçilerine dönük şiddetin toplumda giderek yayılan şiddetten bağımsız olmadığını vurguladı.

'SAĞLIKTA ŞİDDET BİR HALK SAĞLIĞI SORUNUDUR'
Dicle Üniversitesi Hastanesi SES temsilcisi Sezgin Güler, sağlıkta şiddetin bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirterek, şöyle devam etti: "Gücünü sağlıkta dönüşüm adı altında kışkırtılmış sağlık taleplerinden, sağlık emekçilerinin köle gibi gösterilmesinden, hastaların müşteri olarak görülmesinden, 'giderlerse gitsinler' gibi söylemlerle değersizleştirilen mesleklerimizden, siyasilerin ve idarecilerin sağlık emekçilerine yönelik olumsuz yaklaşımlarından, kullandıkları zehirli dil ve söylemlerden ve liyakatsiz yöneticilerin mobbinginden almaktadır. Yani 20 yılı aşkın süredir bu iktidarın uyguladığı, dayattığı sağlık politikalarının sonucunda oluşan ve acı veren bir durumdur şiddet."

Bir kişinin vefat etmesi sonrası aile bireylerinin sağlık emekçilerine saldırısını anlatan Güler, "Sağlıkçılar kendini korumak için tuvalete ve odalara sığınmış, bunun üzerine yoğun bakımda bulunan tüm malzemeleri fırlatıp kırarak malzemelerin kullanılamaz hale gelmesine neden olmuşlardır. Toplumun tüm kesimine sirayet eden şiddet kültürü, kadına, çocuğa ve emekçiye yönelik şiddetten ayrı tutulamaz" dedi.

'SORUMLULAR BELLİ'
Güler, şu ifadeleri kullandı: "Sadece kartla açılması gereken kapıların bozuk olması, isteyen herkesin kapıyı elle açarak, üçüncü basamak yoğun bakıma bu kadar rahat girebilmesi, defalarca bildirilmesine rağmen malzeme olmadığı için tamirinin yapılamaması en büyük ihmaldir. Yine üçüncü basamak yoğun bakımlarda durumu çok ağır hastalar olduğu için olası şiddet olaylarına karşı kapının önünde beklemesi gereken güvenlik elemanı eksikliği bahane edilerek yeterli güvenliği sağlayamamakta yine büyük bir ihmaldir. Çalışanların güvenliğini sağlamak zorunda olan hastane yönetiminin ihmalleri şiddetin önünü açan nedenlerdir. Sorumlular belli, Sağlık Bakanı başta olmak üzere bu iktidarın sağlık belirleyicilerine etki eden her alandaki yöneticileridir."

Dev Sağlık İş Genel Başkan Yardımcısı Ümit Umdu da, "Artık yeter, ölmek istemiyoruz. Geçmişte de gördüğümüz gibi bir sürü sağlık emekçilerimiz şehit oldular ama ne yazık ki mevcut iktidarın politikası bunların önüne geçmediği gibi artık Meclis'te bile kan akıtıyorlar" dedi.

Eylem sırasında sık sık "Sağlıkta şiddete hayır" ve "Yaşamak, yaşatmak istiyoruz" sloganları atıldı.