Reşit Kibar için kentlerde eylem
İzmir, Trabzon, Samsun, Antalya ve İstanbul'da sokağa çıkan çok sayıda kişi Reşit Kibar'ın hesabını soracaklarını ve sermayenin karı uğruna doğanın katledilmesine izin vermeyeceklerini kaydetti.
Artvin'in Borçka ilçesine bağlı Cankurtaran bölgesinde mesire alanı projesi uğruna yapılacak ağaç katliamını engellemek istediği için katledilen Reşit Kibar için kenlerde eylemler yapıldı. Şirket çalışanı Muhammet Ustabaş köylülere silahla saldırmış iki kişi de yaralanmıştı. Saldırının ardından gözaltına alınan Ustabaş, tutuklanmıştı.
İZMİR
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri'nin çağrısıyla Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir araya gelen çok sayıda kişi "Sermayenin terörüne teslim olmayacağız. Hopa halkının mücadelesinin yanındayız" pankartı açtı.
Sık sık, "Reşit Kibar ölümsüzdür", "Çeteler halka hesap verecek", "Katil şirket hesap verecek", "Katil şirket işbirlikçi AKP" sloganları atıldı.
Basın metnini okuyan İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, sermaye terörüne karşı bir araya geldiklerinin altını çizerek, "Ağaçlara, hayvanlara değer vermeyen kendini üstün gören zihniyetin diğer insanların yaşamına da değer vermediğine bir kez daha tanık olduk. Yaşanan vahşet, kapitalist zihniyetin rant için doğayı da insanı da katletmeye çekinmeyeceğinin son örneğidir. Katledilen canların sorumlusu sadece silahın tetiğini çekenler değil sistemin kendisidir. Silahlanmayı da parçası haline getiren sermaye terörü karşısında halk yine korunmasız kalmıştır" dedi. Av. Yılmaz, sürecin takipçisi olacaklarını aktararak, "Sermayeden değil doğadan, terörden değil yaşamdan yana mücadelemizi sürdüreceğiz" diye konuştu.
TRABZON
Trabzon Emek ve Demokrasi Platformu ve Derelerin Kardeşliği Platformu çağrısı ile Trabzon Meydan Parkta açıklama yapıldı. Basın metnini okuyan KESK Trabzon Şube Başkanı Muhammet İkinci okudu. İkinci, Metin Lokumcu davasının 6 Eylül 2024'te görülecek karar duruşmasına çağırdı.
İkinci ardından köylülerin avukatlığını yürüten Halkevleri Hukuk Sekreteri Haktan Özkan konuştu. Özkan; meselenin münferit bir saldırıdan ibaret olmadığını, yaşanan saldırının son zamanlarda Karadeniz'in vadilerine, ormanlarına, topraklarına dadanan maden şirketleri kisvesi altında örgütlenen bir suç organizasyonunun/şebekesinin son hamlesi olduğunu belirtti. Özkan, "Bu katliam projeleri başta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olmak üzere mahkemeler tarafından 'bu projelerde kamu yararı vardır' denilerek aklanmaya çalışılıyor. Alın size kamu yararı! Cankurtaran'daki cenaze evine gidin kamu yararını görürsünüz! Fatsa'da Giresun'da Gümüşhane'de Artvin'de açık hava şantiyelerine çevrilen, yok edilen katledilen kentlerimizi gezin, görün kamu yararını! Reşit arkadaşımızı kaybettik ama bilsinler ki memleketin dört bir yanında bu projelerini başlarına yıkacak Reşitler var" dedi.
SAMSUN
Samsun Emek ve Demokrasi Güçleri'nin çağrısıyla Süleyman Geçidi'nde yapılan açıklamada, "Doğayı ve yaşamı savunuyoruz. Reşit Kibar'ın hesabını soracağız. Basın metnini Cuma Ali Boran okudu. Boran, "Ormanlarımızı, vadilerimizi, derelerimizi, topraklarımızı, maden şirketlerine, yağmacılara, talancılara ve AKP'ye teslim etmeyecek sermayenin saldırısına karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu mücadelede, katledilen bütün arkadaşlarımızın bütün çevre savunucularının hesabını hem AKP'den hem de şirketlerinden soracağız" dedi.
Saldırıların nereden kaynaklandığını, hangi amaçla gerçekleştiğini ve kimlerin çıkarlarını güvence altına aldığını çok iyi bildiklerini söyleyen Boran, "Artvin'de Cerattepe'nin kalbini söken, İşkencedere vadisini talana açan, Akbelen'i yağmalayan , Heslerle, Jeslerle, derelerimizi kurutan, maden faaliyetleri ile sularımızı zehirleyip, yaşam alanlarımızla beraber yaşam hakkımızı da elimizden alan çetelerin ve yağmacıların karlarına kar katması için bu saldırıların önünü iktidar tarafından açılmaktadır. Hem yaşam alanlarımızı kâr uğruna talan edip hem de yaşam savunucularının üzerine ateş açarak katleden çeteler bilsin ki; bu memleketin hiçbir yerinde eksilmeyecek, dünden daha güçlü ve daha kararlı bir şekilde karşınızda duracağız. Güvendiğiniz siyasi iktidar, onun işbirlikçileri, iş makinalarınız, silahlarınız joplarınız ve kalkanlarınızla yaşam alanlarımızdan defolup gideceksiniz" ifadelerini kullandı.
Eylem, "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz", "AKP elini doğamızdan çek!", "Katiller halka hesap verecek" sloganlarıyla sona erdi.
ANTALYA
Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri Attalos heykeli önünde Reis Kibar için buluştu. "Doğamıza, toprağımıza, suyumuza sahip çıkıyoruz. Hopa halık yalnız değildir" pankartının açıldığı eylemin metnini Halkevi Şube Başkanı Kadriye Tuğcu okudu.
Tuğcu "Ormanlarımızı, vadilerimizi, derelerimizi, topraklarımızı, maden şirketlerine, yağmacılara, talancılara ve AKP'ye teslim etmeyecek sermayenin saldırısına karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu mücadelede, katledilen bütün arkadaşlarımızın bütün çevre savunucularının hesabını hem AKP'den hem de şirketlerinden soracağız. Ama hem yaşam alanlarımızı kar uğruna talan edip hem de doğasını korumak isteyen halkın, yaşam savunucularının üzerine ateş açarak katleden çeteler bilsin ki; bu memleketin hiçbir yerinde eksilmeyecek, dünden daha güçlü ve daha kararlı bir şekilde karşınızda duracağız. Güvendiğiniz siyasi iktidar, onun işbirlikçileri, iş makinalarınız, silahlarınız, joplarınız ve kalkanlarınızla yaşam alanlarımızdan defolup gideceksiniz" dedi.
İSTANBUL
İstanbul Doğa Savunmaları'nın çağrısıyla çok sayıda kişi, demokratik kitle örgütü, siyasi parti, sendika Kadıköy rıhtımda yan yana geldi. "Doğaya ve bize saldırmaya son verin. Doğayı savunanlar zulmünüze asla boyun eğmeyecek" pankartı açılan eylemde, "Cankurtaran bizimdir, yağmalatmayacağız", "Reşit Kibar ölümsüzdür", "Doğaya ve yaşama sahip çık" dövizleri taşındı.
Basın açıklamasını okuyan Bulut Can Okuducu, "Hepimiz biliyoruz ki bu saldırı, sermayenin ve onun işbirlikçilerinin, memleketin her bir karış toprağını parsel parsel satmak, yağmalamak için bizim yıllardır verdiğimiz doğa ve yaşam savunuculuğu mücadelemizi bastırmak için giriştiği yeni bir hamledir" ifadelerini kullandı.
Reşit Kibar'ın jandarmanın gözleri önünde katledildiğini ifade eden Okuducu, şöyle devam etti: "Tüm bu yaşananlar iktidarın ve sermayenin kar hırsının bir sonucudur. Bu kar hırsıyla yıllardır ormanlarımıza, vadilerimize, suyumuza saldıran sermaye, doğamızı katlettiği gibi canlarımızı da almaktadır. AKP iktidarının talan ve yağma politikalarının bir sonucu olarak yaşam alanlarımızı yok etmek isteyen sermaye, doğayı ve yaşamı savunan köylüleri gözaltılar, tutuklamalar ve tehditlerle yıldıramadığını anlayınca doğrudan hedef gözeterek silahlı saldırılarla mücadelemizi geriletme derdindedir."
Bu saldırılarla mücadelelerinin asla eksilmeyeceğini ifade eden Okuducu, şu ifadeleri kullandı: "Güvendiğiniz siyasi iktidar, onun işbirlikçileri, iş makinalarınız, silahlarınız joplarınız ve kalkanlarınızla yaşam alanlarımızdan defolup gideceksiniz. Dostlar, bizler İstanbul Doğa Savunmaları olarak bu mücadelenin sadece bir çevre mücadelesi olmadığını biliyoruz. Bu, aynı zamanda yoksul köylünün, işçinin, emekçinin, yani halkın onurunu, yaşamını, doğasını savunma mücadelesidir. Sermaye güçleri, halkın emeğine, doğasına ve yaşamına göz dikmiş durumdadır. Ancak unutmamalıyız ki, örgütlü bir halkı hiçbir kuvvet yenemez. Gezi'den bu yana on yıllardır HES'lere, JES'lere, yağma ve talan politikalarına karşı direnen bir halkın mücadelesi, Reşit Kibar'ın mücadelesi, tam da bu yüzden hepimizin mücadelesidir; onun uğruna can verdiği, sermaye işbirlikçilerine peşkeş çekilen bu ormanlar hepimizin savunması gereken ormanlardır."
Eylem boyunca, "Reşit Kibar ölümsüzdür", "Ormanlar, nehirler, sermaye değiller", "Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek" sloganları atıldı.