21 Mayıs 2024 Salı

Nurcan Arslan'ın ailesinden duruşma öncesi açıklama: 11 kurşunda ne tahriki arıyorsun yargıtay?

Arkadaşlık teklifini kabul etmediği için 11 kurşunla Nurcan Arslan'ı katleden Abdullah Melik Barış'a verilen müebbet cezanın bozulması üzerine 7 Ocak'ta yeniden görülecek duruşma için Nurcan'ın ailesi basın toplantısı düzenledi. Yargıtay'ın kararına tepki gösteren Gülcan Arslan,  “11 kurşunun ne tahrikini arıyorsun Yargıtay? Nurcan bizim isyanımızdır. Nurcan için ve öldürülen bütün kadınlar için adalet istiyoruz” dedi. Nurcan'ın ailesi ve avukatları dayanışma çağrısında bulundu.

11 kurşunla katledilen Nurcan Arslan'ın ailesi ve arkadaşları, 7 Ocak'ta Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görülecek duruşma için dayanışma çağrısında bulundu.

İHD İstanbul Şubesi'ndeki basın toplantısına Nurcan Arslan'ın ailesinin avukatı Gülhan Kaya, HDP Milletvekilleri Oya Ersoy ve Hüda Kaya ile, SKM Sözcüsü Deniz Aktaş, HDP İl Eşbaşkanı Elif Bulut da katıldı.

"Erkek adalet değil, gerçek adalet istiyoruz" yazılı pankart ile duruşmaya katılım çağrısının yer aldığı afişlerin asıldığı basın toplantısında ilk sözü İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri aldı. Yoleri, Nurcan'ın ailesinin, arkadaşlarının, avukatlarının Nurcan'ın katledildiği 30 Ocak 2016'dan bu yana zorlu bir mücadeleyle katilin ceza almasını sağladıklarını hatırlattı. Yoleri, buna rağmen Yargıtay'ın verdiği kararın kadın cinayetlerini meşrulaştıran zihniyetin bir yansıması olarak değerlendirdi ve "Kadın özgürlük mücadelesi, insan hakları mücadelesi yürütenler ve aile olarak katilin korunmasını kabul edemeyiz" dedi. Yoleri, kadın dayanışmasının bir kez daha gösterilmesi gerektiğini vurgulayarak, 7 Ocak'ta görülecek duruşmaya katılım çağrısı yaptı.

‘NURCAN BİZİM İSYANIMIZDIR'
Ardından söz alan Nurcan'ın kardeşi Gülcan Arslan basın metnini okudu. 2,5 yıl süren davanın seyrini anlattı. Ailesi ve arkadaşları olarak sokakta, adliye koridorlarında, sosyal medyada yürüttükleri mücadele ve kadın dayanışmasıyla katil Abdullah Melih Barış'ın müebbet ceza aldığını hatırlattı ve şöyle devam etti: 

"Bu karar acımızı biraz hafifletmişti ki neredeyse bir sene sonra Yargıtay tarafından kararın bozulduğunu öğrendik. Buradan sesleniyoruz; kadın mezarlıkları ile doldurduğunuz bu kenti başınıza biz kadınlar yıkacağız, daha içimizin acısı dinmemiş, Emine Bulutun çığlığı kulaklarımızdayken, Güleda Cankel'in şikayet etmedi diye katili hakkında hiç bir işlem yapılmamış ve Güleda canice öldürülmüşken, bütün Türkiye Ceren Özdemir cinayetinin şokundayken, Hatice Şengül'ün katiline tahrik indirimi yapılmışken, yargının kadın cinayetlerini durdurmak için çok yönlü yeni tedbirler alması gerekirken ve caydırıcı cezaların artırılıp uygulamaya koyulmasını beklerken,erkek egemen yargı 2,5 yılın sonunda yargıladığı Nurcan Arslanın katili Abdullah Melih barışın müebbet cezasını fazla bularak kararı bozmuştur.

"Tasarlayarak öldürmeye yeterli delil bulamayarak Nurcan Arslan'ın katili Abdullah Melih Barışa verdiği müebbet kararını katilin itirazı üzerine Yargıtay bozmuştur. Açıktır ki katil tahrik indiriminden yararlanmak istemektedir. Yargının da derdi anlık öfke ile öldürdü deyip katile tahrik indirimi yapmaktır. Çünkü bizim ülkemizde kadın öldürmek artık suç sayılmıyor."

"Nurcan bizim isyanımızdır" diyen Gülcan Arslan, "11 kurşunun ne tahrikini arıyorsun Yargıtay? Bizler Nurcan Arslanın ailesi ve arkadaşları olarak bu davanın peşinde olduğumuzu ve katil en ağır cezayı alana kadar bu davanın peşini bırakmayacağımızı bir kez daha buradan haykırıyoruz. Nurcan bizim isyanımızdır. Nurcan için ve öldürülen bütün kadınlar için adalet istiyoruz" diye konuştu.

'YARGI BU KARARLARI VERDİĞİ SÜRECE GENELGELER İŞE YARAMAZ'
Ailenin avukatı Ezilenlerin Hukuk Bürosu'ndan Gülhan Kaya da Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin indirim uygulasa da katilin kendilerinin de talep ettiği cezayı aldığını hatırlattı. Mücadelelerinin bir sonucu olarak verilen müebbet cezanın Yargıtay tarafından bozulmasının ikna edici bir gerekçesi olmadığını söyleyen Kaya, tüm tanık anlatımlarının ve katilin tehdit mesajlarının dosyada olmasına rağmen bu kararın verilmesini "ödüllendirme" olarak niteledi. Kaya, "İlk kez karşılaşmıyoruz bu kararlarla. Kadın cinayetlerinde yargı, yasaları olabildiğine erkekler lehine yorumluyor. Cezalandırma değil, ödüllendirme durumu var. Bakanlıklar sayısız genelge çıkarabilirler. Ancak yargı bu kararları verdiği sürece bu genelgeler, ne kadın cinayetleri durdurulabilir ne de önlenebilir. Cezanın tek önleyici yöntem olduğunu söylemiyoruz ama önlem almayan devlet esasında şiddeti önlemek bir yana teşvik etmektedir. Bizim 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne çağrımız, verdiği kararda direnmesidir" dedi.

Kaya, kadınların dayanışmasıyla katile müebbet ceza verildiğini hatırlattı, yine kadınların dayanışma örneğine ihtiyaç duyduklarını kaydetti. Kaya, kadın örgütlerini, kadınları ve avukatları davayı sahiplenmeye çağırdı.

'NURCAN'IN DAVASI KATLEDİLEN KADINLARIN DAVASIDIR'
SKM Sözcüsü Deniz Aktaş da 7 Ocak'taki davanın sadece Nurcan'ın değil, katledilen kadınların davası olarak gördüklerini kaydetti. Aktaş, Nurcan'ın katilinin aldığı cezanın kadınların mücadelesi ve dayanışmasıyla elde edilebildiğini belirtti ve yine böyle bir dayanışma ihtiyacına vurgu yaptı. Aktaş, "Erkek yargının verdiği kararları genelgelerle değil, dayanışmayla değiştirebiliriz" diye konuştu.

HDP İl Eşbaşkanı Elif Bulut da, erkeklerin katlettiği kadınların ailelerinin, kadın örgütlerinin talep ettiği şeyin kanunların uygulanması olduğunu belirtti. Yargının erkek lehine verdiği kararlarla, katillerin cesaretlendiğini söyleyen Bulut, "Biz örgütlülüğümüzle sınuç almıştık, şimdi de dayanışmayla mahkemeye katılmamız gerekiyor" diye konuştu.

'SUÇLU BAŞKANDIR, YARGIDIR, POLİSTİR DEMEYE DEVAM EDECEĞİZ'
"Yargının kararı hukuki değil, erkek tarafını tutmaktır" diyen Oya Ersoy da "Yukarıdan aşağıya uygulanan erkek egemen gerici politikaların bir sonucudur" şeklinde konuştu. Şule Çet davasını anımsatan Ersoy, "Şule davasında polis-sermaye-yargı işbirliğini nasıl işletildiğini gördük. Verilen bu kararda da yargı cinayeti onaylıyor. Bir kez daha söylüyoruz. Suçlu sizsiniz, suçlu başkandır, suçlu yargıdır, polistir demeye devam edeceğiz" diye konuştu. Ersoy, tüm kadınları duruşmaya katılmaya çağırdı.

Hüda Kaya da, kadınların sınırsız ve sınıfsız dayanışmayı ortaya koyması gerektiğine dikkat çekti.