Netanyahu, Lübnan sınırında geçici ateşkes haberlerini yalanladı
Ateşkes iddialarını reddeden İsrail Başbakanı Netanyahu, "İsrail ordusuna tüm gücüyle kuzeyde saldırılarına devam etmesi talimatı verdiğini" açıkladı.
Siyonist İsrail ordusu Lübnan'ın güneyi ve doğusundaki yerleşim bölgelerine dönük bombardımanını aralıksız sürdürüyor. 3 gündür süren bombardıman sonucu en az 650 insan katledildi, bin 850'yi aşkın insan ise yaralandı.
Siyonist savaş suçlusu ve İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, ABD ile Fransa'nın Lübnan'da geçici ateşkes çağrısına yanıt vermediğini, kuzeye saldırıların azaltılması yönündeki haberlerin doğru olmadığını ve "İsrail ordusuna tüm gücüyle kuzeyde saldırılarına devam etmesi talimatı verdiğini" açıkladı.
İsrail Başbakanlık Ofisi, yaptığı yazılı açıklamada, Netanyahu'nun Lübnan'da geçici bir ateşkesi görüşmeye razı olduğuna ilişkin haberleri yalanladı.
Açıklamada, "Ateşkesle ilgili haberler doğru değil. Netanyahu, ABD-Fransa'nın teklifine yanıt vermedi. İsrail'in kuzeydeki saldırılarını azaltması yönündeki haberler gerçeği yansıtmıyor. Netanyahu, kendisine sunulan planlara göre İsrail ordusuna kuzeyde tüm gücüyle saldırılarına devam etmesi talimatı verdi. Gazze'deki saldırılar da savaşın tüm hedefleri gerçekleşene kadar sürecektir" ifadelerine yer verildi.
İsrail basınındaki haberlerde Netanyahu'nun, ABD ve Fransa'nın girişimiyle Lübnan'da üç haftalık geçici bir ateşkes sağlanmasının görüşülmesine izin verdiği ve bunun için bir bakanını görevlendirdiği iddia edilmişti.
21 GÜNLÜK ACİL ATEŞKES ÇAĞRISI
ABD ile Fransa'nın öncülük ettiği ve Avrupa Birliği (AB) ile 8 ülkeyi daha bir araya getiren ortak açıklamada, "İsrail ile Lübnan arasındaki çatışmaların durdurulması ve diplomasiye alan açılması için" 21 günlük acil ateşkes çağrısı yapıldığı bildirilmişti. Bu süreçte de Gazze'de ateşkes ve esir takası müzakerelerinin tamamlanması istendi.
Beyaz Saray'dan yapılan yazılı açıklamada, ABD ile Fransa'nın, İsrail-Lübnan sınırında bir ateşkes çağrısı konusunda mutabık kaldığı ve bu yöndeki ortak açıklamaya AB, Avustralya, Kanada, Almanya, İtalya, Japonya, Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin de (BAE) katıldığı belirtilmişti.