30 Ekim 2024 Çarşamba

Masquerade davası: Hiç tadilat izni almadım, belediye bir miktar 'bağış' yaptırdı

29 işçinin katledildiği Masquerade gece kulübündeki yangına ilişkin davanın ilk duruşması görüldü. Tutuklu sanıklar iş güvenliğinin ne olduğunu bilmediklerini yeni yeni duyduklarını iddia etti. Kulübün sahibi Şehzade Şekergümüş, her ramazanda tadilat yaptırdıklarını seçim öncesi olduğu için izin almak için gittiği Beşiktaş Belediyesinde kimsenin kendisiyle ilgilenmediğini söyledi. Karaköy ve Şişli'de de gece kulübü işlettiğini ve bu zamana kadar tadilat izni almadığını ifade eden Şekergümüş, her tadilat öncesi belediyeye gittiğini ve belediyenin kendisine bir miktar "bağış" yaptırdığını söyledi.

İstanbul Gayrettepe'de bulunan Masquerade gece kulübünde nisan ayında çıkan yangında 29 işçinin katledilmesine ilişkin 7'si tutuklu 9 sanığın yargılandığı dosyanın ilk duruşması Silivri'de görüldü. Dursun Çelik, Fatma Dörtgül, İbrahim Bildirici, İsmet Şen, Kahraman Erdem, Mehmet Menduh Ceylan, Sibel Çelik, Şehzade Şekergümüş ve Çağatay Altunel "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" suçuyla yargılanıyor.

Marmara Hapishanesi 1. duruşma salonunda görülen davada sanıklar hazır edildi. Kimlik tespitinin ardından ilk savunmayı metal işlerini yapan Çağatay Altunel yaptı. Altunel'in firmasında sigortasız çalıştırdığı Ahmed Medhuş isimli Afganistanlı göçmen hayatını kaybetmişti. Altunel, ilk etapta metal işleri için 6 buçuk milyon TL'ye anlaştıklarını ifade etti. Mesleki camiada tanındığını söylediği Kahraman Erdem'le şirketlerinin ayrı, projenin ortak olduğunu ifade etti. Metal işlerini yapmak için Kır Mimarlık firmasında Mehmet Menduh Ceylan, İbrahim Bildirici ve Berna Çaltepe ile görüştüğünü belirtti. Metal malzemelerle 15 gün çalıştıklarını ifade eden Altunel; Ahmed Medhuş'un kaçabilecekken yangını söndürmeye çalışması ve hayatını kaybetmesini "takdir-i ilahi" olarak niteledi. Ahmed Medhuş isimli sigortasız çalışan göçmen işçi için çalışma izni almaya çalıştığını ama alamadığını, daha önce de kendi işlerinde hiç iş kazası meydana gelmediğini iddia etti.

Evrensel'in haberine göre Medhuş'un ailesinin kendisinden şikayetçi olmadığını ifade eden Altunel, "yine de tazminat ödeyeceğini" söyledi. Müşteki avukatlarının tadilatın izinsiz olup olmadığına dair bilgisine ilişkin sorusu üzerine "Normalde sorarız bu defa sormadık" dedi. Ayrıca yevmiyeyle çalıştırdığı işçiler olduğunu aktardı. Kaynak yapan işçinin ise kendi firmasında çalışmadığını iddia etti. Avukatı Sermin Kılıç ise 29 ölüme sebep olan yangındaki ihmallerin mekan sahiplerine ait olduğunu, kaza ile Çağatay Altunel arasında bir nedensellik olmadığını ileri sürdü. Altunel'in tahliyesini talep etti.

'ÇIKIŞ KAPILARI KİLİTLİ, İŞÇİLER SİGORTASIZ'
Ardından Çağatay Altunel'le beraber tadilat işlerini yapan firmalardan birinin sahibi sanık Kahraman Erdem dinlendi. Yangına sebep olduğu iddia edilen, hayatını kaybeden kaynak ustası Ahmet Sever, Erdem'in şirketinde çalışıyordu. Mobilya tasarım işleri yaptığını ifade eden Erdem, yangın sırasında kendisinin de gece kulübünde olduğunu, bulunduğu yere yakın olan kapının kilitli olduğunu, Mehmet Menduh Ceylan'ın anahtarla kapıyı açtığını söyledi. Tadilatın olduğu yerdeki malzemenin MDF olduğunu söyleyen Erdem, yangının kaynaktan değil gece kulübünde bulunan bir "odacık"ta çıktığını ileri sürdü. Kaynak ustası Ahmet Sever ise sigortasız çalıştırılıyordu. Erdem, Ahmet Sever'in sigortasız çalışmayı kendi istediğini ileri sürdü, başka günlerde yevmiyeli gruplar çalıştırdığını belirtti. Savcılık ifadesinde yer alan daha önce de yangın çıktığına ilişkin bilgisi sorulduğunda "medyada abartıldığını, küçük bir parlama olduğunu" ifade etti. Gece kulübünün kendi çalışanlarının tadilat sırasında ne yaptığı sorulduğunda bilmediğini, "ufak tefek" işler yaptığını aktardı. Tadilat sırasında mal kabul kapısının açık olduğunu, bir de kendisinin kurtulduğu kilitli olan kapıyı bildiğini söyledi.

Erdem'in avukatı Murat Atım da Erdem'in ihmallerle bir bağlantısı olmadığını, yangının da kaynak kaynaklı olmadığını öne sürerek Erdem'in tahliyesini talep etti.

YANGIN MERDİVENİ DE İŞ GÜVENLİĞİ EĞİTİMİ DE YOK
Duruşma teknik servis sorumlusu olduğu söylenen sanık İbrahim Bildirici'nin savunmasıyla devam etti. İddianamede tadilat ve tamirat işlerinden sorumlu olduğu ifade edilen İbrahim Bildirici, işlerin başında mekan sahibi Şahzade Şekergümüş'ün olduğunu söyledi. Gece kulübünün maaşlı çalışanı olduğunu anlatan Bildirici, kulüpte basit tadilat işlerini yaptığını dile getirdi. Kağıt üzerinde mekan sahibi olarak görünen Fatma Dörtgül'ü daha önce tanımadığını, mesul müdür olarak geçen İsmet Şen'in asıl patron olmadığında kulübe baktığını, Mehmet Menduh Ceylan'ın ise muhasebeci ve daha üst bir yönetici olduğunu bildiğini aktardı. Yangının kaynak sebepli olduğunu bildiğini söyleyen Bildirici, kaynak yapılan yerde ne olduğu sorusuna "ses izolasyonu" şeklinde cevap verdi. Kulüpte garson vb. olarak çalışanların tadilatta çalışıp çalışmadığı sorusuna ise "İşlerin ucundan tutarlardı" yanıtını verdi. Ramazan ayı boyunca işe gittiğini ifade eden Bildirici, "teknik servis sorumlusu" ifadesini reddetti. Gündüz çalışmanın ardından iftardan sonra iki saat daha çalışıldığını aktaran Bildirici, sorular üzerine kulüp hakkında şu bilgileri verdi: "Tadilatın yapıldığı alan üst kapıdan bir kat aşağıda, mal kabul çıkışıyla aynı hizada, kulüpte yangın merdiveni yok, kulüp yaklaşık bin kişi alıyor, müşteriler için tek giriş-çıkış kapısı var, mal kabul ve müşteri giriş kapıları dışında bir de Kahraman Erdem'in çıktığını söylediği, bir pasaja açıldığı iddia edilen kilitli bir kapı olduğu ileri sürülüyor, elektrik akımında yaşanan herhangi bir kaçakta sigorta atıyor, elektrikli sistemler çalışmıyor, bildirici herhangi bir iş güvenliği eğitimi almıyor."

Bildirici tahliyesini talep etti. Müşteki avukatları ve sanık avukatları arasındaki bir tartışma üzerine heyet duruşmaya 20 dakika ara verdi.

'OKSİJEN TÜPLERİNİ BİZ GETİRMEDİK'
Aranın ardından duruşma, asansör işleri yapan ve kulübün sahnesini kuran şirketin sahibi Dursun Çelik'in savunması ile devam etti. Elektrikli DJ masasını Arda Arman (Perihan) ve Şahzade Şekergümüş'e teslim ettiğini ifade etti. Makinenin kullanım eğitimini vermek üzere üç çalışanın gece kulübüne gittiğini, o esnada yangın çıktığını ve üç işçinin hayatını kaybettiğini söyledi. Şirket çalışanları profesyonel kaynakçı Emrah Demiroğlu, elektrik ustaları Hüseyin Ak ve Kadir Orhanoğlu'na tüm iş güvenliği eğitimlerinin verildiğini ve dosyaya eklendiğini öne sürdü. Sanığa Şekergümüş'ün karakol ifadesinde yer alan "oksijen tüplerinin sahne kuruluş ekibi tarafından getirildiği" iddiasını ise kendisinin de Şekergümüş'e bunu sorduğunu söyleyerek reddetti.

Çelik ve avukatı kendilerine ait olmayan bir iş yerinde çıkacak bir yangının öngörülebilir olmadığını söyleyerek tahliye talep etti.

'İÇERİDE KAÇ KİŞİ OLDUĞUNU BİLMİYORDUK'
Şirketin muhasebe müdürü olduğu söylenen gece kulübünün ortağı Mehmet Menduh Ceylan ise savunmasında daha önce gece kulübünün işletmecisi olan Gümüş Ticaret'in 2018'de iflas ettiğini, iflas nedeniyle Şahzade Şekergümüş'ün adına Three Brothers şirketinin yüzde 50 ortağı olduğunu ifade etti. Eski ortak Bahadır Tansuk'un hissesinin ise Fatma Dörtgül'ün üzerine yapıldığını iddia etti. Müşteki avukatları Gümüş Ticaret'in Şahzade Şekergümüş'e değil, Necati Şekergümüş'e ait olduğunu hatırlattı. Ceylan, şirkette hep Şahzade Şekergümüş'ü gördüğünü belirtti. Tadilat izni alınıp alınmadığını bilmediğini, izinlerle Şahzade Şekergümüş'ün ilgilendiğini öne sürdü. Yangının gerçekleştiği gün içeride kaç kişi olduğunu bilmediklerini ifade eden Ceylan; önce 'Çok personel olacağı için aşçıya kal dedim' dedi, ardından 'ramazan ayında en fazla 10 kişi olurdu' dedi. Kendisinin çıktığı kapının gece kulübüne ait ve kendisinin de işçi olarak sigortalandığı kıyafet mağazasına ait olduğunu söyleyen Ceylan, her yerde ledli çıkış okları olduğunu iddia etti.  

Tadilat döneminde genelde işçileri ücretsiz izne çıkarttıklarını ifade eden Ceylan, "Neden o gün o kadar kişi vardı bilmiyorum" dedi. Ceylan ayrıca, "Ramazan'da boş gezeceklerine 'Çalışır mısın' deniyordu" ifadelerini de kullandı. 173 sigortalı personelin olduğunu aktaran Ceylan, diğer sanıklar gibi iş güvenliği eğitimlerini "görmediğini ama duyduğunu" iddia etti. Ceylan'ın avukatları Ceylan'ın yalnızca kağıt üzerinde ortak olduğunu, tadilatla bir ilgisi olmadığını söyleyerek tahliyesini talep etti.

Şahzade Şekergümüş'ün avukatı Engin Çelebi'nin yönelttiği "İçeridekilerin kafası karışmış, çıkmak için hamle yapamamış olabilirler mi" sorusu üzerine "Bence bizimkilerin kafası karıştı" şeklinde yanıt verdi.

'HİÇ TADİLAT İZNİ ALMADIM, BELEDİYEYE 'BAĞIŞ' YAPARDI'
Kulübün sahibi Şahzade Şekergümüş'ün savunması ile duruşma devam etti. Her ramazan ayında tadilat yaptıklarını ifade etti. Tadilat izni almak için Beşiktaş Belediyesine gittiğini ancak seçim arifesi olması nedeniyle kimsenin kendiyle ilgilenmediğini, bu nedenle tadilatı izinsiz gerçekleştirdiklerini söyledi. Karaköy ve Şişli'de de gece kulübü işlettiğini ve bu zamana kadar tadilat izni almadığını ifade eden Şekergümüş, her tadilat öncesi belediyeye gittiğini ve belediyenin kendisine bir miktar "bağış" yaptırdığını ifade etti. Yangın günü dışarıdaki ambulans arabalarının çokluğuna "anlam veremediğini" ifade eden Şekergümüş, içeride 8 ila 12 kişi olduğunu tahmin ettiğini öne sürdü. Personel şefi Erkan Dillice'nin bir önceki gün saat 11.00'de kulüpte olunması yönünde mesaj attığı konusunda bir bilgisi olmadığını vurgulayan Şekergümüş, duruşmada yangın çıktığı iddia edilen "odacık"ın garsonların servis yaptığı servant olduğunu, orada yangın çıkamayacağını söyledi.

1997'den beri gece kulübü kapılarında çalışan Şekergümüş, finansçısı olduğunu iddia ettiği Berna Çaltepe'nin her işine koştuğunu söyledi. Ceylan'ın aksine taşeronlarla beraber 120-130, sabit ise 70'e yakın çalışanları olduğunu ifade eden Şekergümüş, kulüp çalışanlarının tadilat vaktinde "çalışmak isterlerse çalıştığını" söyledi.

'İŞ GÜVENLİĞİNİ YENİ DUYDUM'
Tüm tedbirlerin alındığını, tek eksiğin beyaz floresan lambalar olduğunu iddia eden Şekergümüş, şantiye şefi Sinan Yılmaz'ın kendi çalışanı olduğunu kabul etti. Sigortasız çalışanların neden sigortasız olduğu sorusuna ise cevap veremedi. Yine diğer sanıklar gibi iş güvenliği eğitimi ve tatbikatın yapıldığını görmediğini ancak duyduğunu iddia eden Şekergümüş, risk analizi yapılıp yapılmadığını bilmediğini, iş güvenliği kavramını ise "yeni yeni duyduğunu" söyledi. Başka bir soru üzerine Beşiktaş Belediyesi ya da İBB'nin tadilat süresince denetime gelmediğini söyledi. Tüm ustaların seçiminin kendisine ait olduğunu, Puli Mimarlık ile yalnızca çizimler için 20 bin dolarlık bir sözleşme yaptıklarını aktaran Şekergümüş, "Genelde yazılı bir sözleşmem yoktur" dedi.

Mahkemede gece kulübünün "küçümsendiğini" ifade eden Şekergümüş'e müşteki avukatları şu soruları sordu: "2006'dan sonra neden hiç itfaiye raporu alınmadı, bunu sağlamak için belediye yetkilileriyle nasıl bir ilişki içine girdi? 'Sinema' niteliğinde ruhsat diskotek ruhsatına nasıl çevrildi? Kira sözleşmesinde neden kumarhane ve casino ifadeleri yer alıyor? Kenan İnce isimli şahıs aracılığıyla Rıza Akpolat'a 2 milyon TL rüşvet mi verildi?"

Avukatı Engin Çelebi ise dükkanı çok iyi bildiğini vurgulayarak kulüpte her türlü tedbirin alındığını iddia etti.

SANIK AV.: BU İŞ KADINLARINYAPAMAYACAĞI BİR İŞTİR
Müşteki avukatları savunmanın ardından tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamını ve tutuksuz yargılanan sanıkların tutuklanmasını istedi. Sibel Çelik müdafinin Sibel Çelik hakkındaki suçlamalara ilişkin "Bu iş kadınların yapamayacağı bir iştir" demesine müşteki avukatları tepki gösterdi.

Ardından savcı, ara karar için görüş bildirdi. Özellikle Şahzade Şekergümüş'ün savunmalarının ağır bir ihmale işaret ettiğini söyleyen savcı; tutuklulukların ve adli kontrollerin devamı, yeniden iş yeri keşfi yapılması, İstanbul Ticaret Odası'ndan Tree Brothers'a ait kronolojik bilgi istenmesi, Beşiktaş Belediyesinden ise kulübe ait ruhsat ve itfaiye raporlarının istenmesi yönünde görüş bildirdi.

Aranın ardından mahkeme heyeti ara kararı açıkladı. İkisi tutuksuz toplam 9 sanığın olduğu İbrahim Bildirici ve Dursun Çelik adli kontrol şartıyla tahliye edilirken geri kalan 5 sanığın tutukluluk hallerinin devamına, iki tutuksuz sanık hakkında adli kontrol tedbirlerinin ise devamına karar verildi. İbrahim Bildirici ve Dursun Çelik hakkında haftada iki defa imza ve yurt dışı çıkış yasağı tedbirleri getirildi.

Bir sonraki duruşma 7 ve 8 Ekim saat 10.00'a ertelendi. Tutuklu sanıkların tutukluluk hali 14 Ağustos'ta yeniden değerlendirilecek.