18 Mayıs 2024 Cumartesi

Mahkemeden iş cinayeti tespiti: İşçi Zafer Açıkgözoğlu'nu lağım suyu öldürdü

İ.Ü Çapa Tıp Fakültesi'nde taşeron işçi olarak çalıştığı lağım temizlemeye zorlandığı sırada kaptığı enfeksiyon nedeniyle yaşamını yitiren Zafer Açıkgözoğlu'nun ölümü mahkeme tarafından iş cinayeti olduğu belirtildi.

Zafer Açıkgözoğlu, İstanbul üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi'nde patlayan lağım suyunu temizlemek için indirildiği kanalizasyonda kaptığı enfeksiyon nedeniyle karaciğer yetmezliğine yakalanarak yaşamını yitirmişti.

İÜ Çapa Tıp Fakültesi'nde altı yıl önce taşeron işçisi olarak çalışırken, görevi olmadığı halde ve itiraz etmesine rağmen patlayan lağım suyunu temizlemek amacıyla kanalizasyona indirilen 26 yaşındaki Zafer Açıkgözoğlu, burada kaptığı enfeksiyon sonucu karaciğer yetmezliğine yakalanmış, tedavisi sürerken yaşamını yitirmişti. İstanbul 32. İş Mahkemesi, Açıkgözoğlu'nun ölümüyle ilgili açılan iş kazası tespit davasında önemli bir karar verdi.

ZAFER AÇIKGÖZOĞLU'NUN ÖLÜMÜYLE YAŞADIĞI İŞ KAZASI ARASINDA İLLİYET BAĞI VAR
İstanbul 32. İş Mahkemesi, zorla sokulduğu kanalizasyonda kaptığı enfeksiyon sonucunda hayatını kaybeden taşeron işçisi Zafer Açıkgözoğlu'nun ölümünün iş kazası olduğuna karar verdi. 

Mahkeme kararında şu tespitlere yer verildi:

"Müteveffa Zafer Açıkgözoğlu'nun 14 Haziran 2013 günü geçirdiği kazanın, iş kazası olduğu ve iş kazası ile müteveffanın ölümü arasında illiyet bağı olduğunun tespitine…"

Mahkeme gerekçeli kararında 9 Temmuz 2018 tarihinde ATK Uzmanı, İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı ile İntaniye Uzamanı/Mikrobiyolog Bilirkişi Heyeti tarafından hazırlanan rapora da yer verdi. Raporda "müteveffa işçinin ölümünün 'fulminant hepatit ve gelişen komplikasyonları' sonucunda meydana geldiği, 'fulminant hepatit' hastalığının ise bahse konu kanalizasyon suyuna maruz kalma olayı ile oluşmasının mümkün bulunduğu' ifade edildi.

Raporda "Gerek kanalizasyon temizliği işi ile bu is sırasında kanalizasyon suyuna maruz kalma olayı arasında ve gerekse de maruz kalman kanalizasyon suyundan kaynaklı olarak 'fulminant hepatit ve gelişen komplikasyonları' sonucunda gerçeklesen ölüm olayı arasında uygun illiyet bağının bulunduğu kanaatinin bildirildiği görülmektedir"
dendi.

'LAĞIM SUYUNDAN KAPTIĞI ENFEKSSİYON ÖLDÜRDÜ'
Mahkeme kararında, Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurumu'nun 21 Şubat 2016 tarihli raporuna da yer verildi:

"Müteveffa Zafer Açıkgözoğlu'nun ölümüne sebep olan fulninat hepatit ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana gelmiş olduğu, kişinin ölümüne neden olan fulninat hepatit hastalığının 14/06/2013 tarihinde meydana gelen olay (lağam suyuna maruz kalma) ile oluşmasının mümkün olduğu, kişinin ölüm olayında işverenin ve işyeri yetkililerinin ATK çalışma alanı dışında olduğunun rapor edildiği,görülmektedir."

Mahkemenin gerekçeli kararın tamamı ise şöyle:

"Gerek mahkememizce alından 09.07.2018 tarihli ATK Uzmanı, İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı ile İntaniye Uzmanı (Mikrobiyolog) Heyetten alınan Bilirkişi Raporu, gerekse Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurumu'nun 21/02/2016 tarihli raporu, dosyadaki diğer tüm deliller ile birlikte değerledirildiğinde; Müteveffa Zafer Açıkgözoğlu'nun 14/06/2013 günü geçirdiği kazanın, 5510 sayılı kanunun 13. Maddesi kapsamında bir iş kazası olduğu ve bu iş kazası ile müteveffanın ölümü arasında illiyet rabıtası bulunduğunun tespitine karar verilerek, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. Müteveffa Zafer Açıkgözoğlu'nun 14/06/2013 günü geçirdiği kazanın, iş kazası olduğu ve iş kazası ile müteveffanın ölümü arasında illiyet bağı olduğunun tespitine."

AVUKAT ONUR DENİZ: BU BİR İŞ CİNAYETİDİR, TAZMİNAT DAVASI AÇILACAK
Mahkeme kararını Artı Gerçek'e değerlendiren ailenin avukatı Onur Deniz, "Genç yaşında, işinden olmamak için, görevi olmadığı halde, hiçbir koruyucu, hiçbir güvenlik önlemi olmadan, kanalizasyon sularına girmeye zorlanan Zafer Açıkgözoğlu vefatı sonrasında adeta taşeron sisteminin ne yazık kötü anlamda sembolü haline gelmiştir. Zafer, tek başına 'taşeron' denilen sistemin ne kadar korkunç, tehlikeli, gayri insanı olduğunun kanıtıdır" dedi.

SGK iş cinayeti olarak kabul etmediği için dava açıldığını ve tüm bu sürecin aileyi daha da yıprattığını kaydeden Deniz, "Gencecik çocuklarını yitirmiş ailesi, bir de meydana gelen olayın bir iş kazası/iş cinayeti olduğunu ispatlamaya uğraşmıştır. Mahkemenin bu kararı sonrasında aile taşeron firmaya ve üst işveren İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü'ne tazminat davası açmaya hazırlanmaktadır" diye belirtti.