29 Mart 2024 Cuma

Komünistler İstanbul'daki mezarları başında anıldı

Komünist savaşçılar, İstanbul'da Gazi Mahallesi, Yenibosna, Habipler, Kanarya ve Karacaahmet'teki mezarları başında anıldı. Anma etkinliklerinde onların mücadelelerinden öğrenmenin önemine işaret edilirken, "Onlara sözümüz devrim olacak" denildi.

Kasım ayı etkinlikleri kapsamında komünist savaşçılar İstanbul'daki mezarları başında anıldı.

Yenibosna'da Ali Haydar Göçer, Habibler'de Fırat Şeran, Kanarya Mahallesinde Özkan Tekin'in mezarı başında yapılan saygı duruşunun ardından, komünistlerin devrimci mücadele çizgisinde hep aynı inat ve kararlılıkla yürüneceği sözü verildi.

'ŞEHİTLERİN İZİNDE HEP AYNI İNATLA'
Ölümsüzlerin ve Tutsakların Sesi Platformu, İstanbul'da Gazi Mahallesinde komünist savaşçıların mezar başında anma etkinliği yaptı. "Şehitlerimizin izinde hep aynı inatla" pankartının açıldığı etkinliğe ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü de katıldı.

ESP, SKM, SGDF bayraklarının taşındığı anmada ÖTSP adına yapılan konuşmada, Kasım ayı boyunca mezar başlarında, salon etkinliklerinde devrim ve sosyalizm şehitlerini andıkları ve ailelerini ziyaret ettikleri belirtildi. Asıl amaçlarının devrim ve sosyalizm şehitlerinin hayatından öğrenmek olduğu vurgulanan konuşmada, "Kendi çizeceğimiz yolu onların hayatlarına bakarak hizaya sokmak asıl amacımız. Kasım ayı bunun için vesile oluyor bize. Mezar başları bunu en fazla hissettiğimiz yerlerden biri. Zaaflarımızı, yetmezliklerimizi mezar başlarında düşünerek şehit yoldaşlarımıza layık devrimciler olmak için geldik" denildi.

'ONLARA SÖZÜMÜZ BÖLGE VE DÜNYA DEVRİMİ OLACAK'
ESP adına yapılan konuşmada, Kasım ayını, mezar başı anmalarını ve ölümsüzleri uğurlama törenlerini hesaplaşma, arınma anı olarak gördükleri vurgulandı. "Kendimizle, pratiğimizle, yaşamımızla, düşünüşümüzle bir yüzleşme anıdır. Kasım her birimiz için özeleştiri zamanıdır" denilen konuşmada, bu kavgada ölümsüzleşenlerin devrimin güncelliğine, mümkün olduğuna işaret ettiğine dikkat çekildi.

Konuşmada şu ifadelere yer verildi: "Devrimin güncelliğini anlamak için bu mezarlığa bakmak yeterli yoldaşlar. Bu coğrafyanın değişik anları, yerlerinde devrim için yürüyen, ölebilen, bu devrimin direniş geleneğini yaratanların huzurundayız. Devrim yürüyen, canlı bir şeydir, bir organizmadır. O kadrolarda, örgütlerde, pratikte yaşam bulur. Bu uğurda, bu mücadelede teslim olmadan, dizler titremeden ölümsüzlüğe yürüyebilmektir şiirde söylendiği gibi. Ve aynı gülümsemeyle, aynı sadelikle ölüme yürüyenlerin huzurundayız. Onlar bakımından da bizim bakımımızdan da hep aynı inadı taşımak zorundayız. O inat devrimin inadıdır. Maviliklere gemileri süreceğimiz çok uzak bir ihtimal değil. Bizim bakımımızdan bu bugünü, yarını kazanmanın ifadesi. Kavgada, mücadelenin her safhasında dövüşme iradesidir. Şehitlerimizin bayrağını en yükseğe taşımak, şehitlerimizin ideallerini gerçekleştirmek için her gün çalışmak, her pratiğimizi özeleştiriden geçirmeliyiz. Onlara sözümüz devrim olacak. Onlara sözümüz bölge ve dünya devrimi olacak."

Polisin siren sesleriyle taciz etmeye çalıştığı anma etkinliğinde sık sık "Devrim şehitleri ölümsüzdür", "Şehit namirin" sloganları atıldı.

'BİZ KAZANACAĞIZ'
Ölümsüzlerin ve Tutsakların Sesi Platformu (ÖTSP), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) ve Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF), 1996 ölüm orucu direnişinde ölümsüzleşen Hüseyin Demircioğlu, Kilis'te ölümsüzleşen Hasan Çiçek, Suruç'ta katledilen 33 Düş Yolcusundan Ece Dinç, 1980 yılında hapishanede katledilen MLKP Onur Üyesi İrfan Çelik, Dev-Sol ve DHKP-C şehitleri Sabahat Karataş, Sinan Kukul, Sevgi Erdoğan ve İbrahim Erdoğan'ı mezarları başında andı.

Üsküdar'daki Karacaahmet mezarlığında yapılan anmada, "Şehitlerimizin izinde hep aynı inatla" pankartı açıldı. Sosyalistler saygı duruşu esnasında Adnan Yücel'in, "Biz Kazanacağız" şiiri hep bir ağızdan okudu. "Şehit namirin" sloganını attı. Ziyaret edilen mezarlara çiçekler bırakıldı.

'DEMİRCİOĞLU'NU ANMAK DAHA FAZLA KARARLILIK KUŞANMAKTAN GEÇİYOR'
25 Temmuz 1996'da, ölüm orucu eyleminin 67. gününde ölümsüzleşen Hüseyin Demircioğlu'nun mezarı başında yapılan konuşmada, Hüseyin Demircioğlu'nu anmanın daha fazla irade ve kararlılık kuşanmaktan geçtiğini vurguladı. Demircioğlu'nun kişiliğinde somutlaşan sadelik ve kararlılığın kendilerine miras kaldığı vurgulanan konuşmada, bu mirasa sahip çıkıp ideallerini yaşatma sözü verildi.

Kilis şehitlerinden Hasan Çiçek'in mezarı başında yapılan konuşmada, "1992 yılında Makina Mühendisliği 3. sınıfından ayrılarak M-18 çalışmalarına katılmak üzere Bekaa kampında askeri eğitime gitti. Eğitim devresini başarıyla tamamladı. Geriye dönerken sınırda devlet tarafından 5 yoldaşıyla birlikte katledildi" denildi.

'SURUÇ'UN HESABINI SORMAK İÇİN KATLEDENLERİ YENECEĞİZ'
Suruç şehitlerinden Ece Dinç'in mezarı başında yapılan konuşmada ise Suruç şehitlerinin hesabının sorulacağı vurgulandı. Konuşmada, "Onların hesabını sormak onların düşlerini kurmaktır. Onları katledenleri yenilgiye uğratmaktır. Onları katledenler bugün Kobanê'yi bombalıyor. Rojava kentlerini yıkmaya, Rojava devrimimizi ezmeye çalışıyorlar. Onların düşü olan Kobanê'yi inşa etmek için Kobanê'yi daha fazla savunmaktır. Ezilen halkların çığlığını işçi ve emekçilerin mücadelesiyle birleştirmek gerekiyor. Birleşik devrimi ilmik ilmik örmekten geçiyor. Suruç şehitleri bir çizginin, bir davanın sürdürücüsüydü, bizde onların izindeyiz" ifadeleri kullanıldı.

'İRFAN ÇELİK BAŞ EĞMEDİ'
1980 askeri faşist darbesinin ardından işkencede katledilen İrfan Çelik'in mezarı başında yapılan anmada, Çelik'in teslimiyete baş eğmeyen, devrimci ve komünist bir önder olduğu vurgulandı. ESP adına yapılan konuşmada, İrfan Çelik'in 60'lı yıllardan katledildiği ana kadar mücadelenin her alanında faşizme karşı mücadele ettiği vurgulandı, "Devrimci çalışmanın zorluğu yerine reformculuğun onursuz rehaveti karşısında duran alnı açık, başı dik yürüyen, engin deneyimleriyle yeni görevleri üstlenen devrimci ve komünist bir önderdi" denildi.