25 Aralık 2024 Çarşamba

KESK Kadın Meclisi: Kadınlar eve hapsedilmek isteniyor

KESK İstanbul Kadın Meclisi, İstanbul Valiliğinin 10 yaşından küçük çocuğu olan kadınların idari izinli sayılıp evden çalışmasına ilişkin kararına tepki gösterdi, kadınların eve hapsedilmek istendiğini kaydetti.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İstanbul Kadın Meclisi, İstanbul Valiliğinin "10 yaşından küçük çocuğu olan kadınların idari izinli sayılıp evden çalışabilecekleri" yönünde yayınladığı genelgeye tepki gösterdi.

Eğitim-Sen 3 Nolu Şube binasında yapılan açıklama da, Diyarbakır'da gözaltına alınan Eğitim-Sen üyelerinin serbest bırakılması istendi. 

Açıklama yapan Deniz Salmanlı, AKP-MHP hükümetinin toplumsal cinsiyet eşitsizliğini meşrulaştıran politikalarını yaşamın her alanında uygulamaya devam ettiğini söyledi.

'KADINLAR İÇİN TEK KARİYER ANNELİK OLARAK GÖRÜLÜYOR'
İstanbul Valiliğinin korona salgını nedeniyle kamu kurumlarına gönderdiği genelgede, 10 yaş ve altı çocuğu olan kadın personelin idari izinli sayılarak evden çalışması kararı aldığı hatırlatıldı. Salmanlı, "Her geçen gün derinleşen toplumsal cinsiyet eşitsizliği özellikle pandemi süreci ile birlikte gittikçe meşrulaşan bir hal almıştır. AKP-MHP iktidarının aile ve iş yaşamını uyumlaştırma politikaları bu yazıyla düzenlenmeye çalışılmıştır.  Bu yazı ev ve çalışma yaşamını bağdaştırma, kadınları kısmi zamanlı, esnek çalışma biçimleriyle ev ve bakım işlerini aksatmadan yürütmesi anlamına gelmektedir. Özünde kadın dostu olduğu izlenimi veren yaklaşım, kadınlar için tek kariyerin annelik olarak görüldüğü anlamına gelmekte ve kadını aile içine hapsetmektedir" dedi. 

'HAYAT HER ALANINDA EŞİT OLMALI'
Kadınların ve erkeklerin toplumsal hayatın her alanında eşit haklarla yer alması için bakım hizmeti yükümlülüklerinin eşitlikçi bir şekilde paylaşılması sorumluluğunun devlette olduğunu vurgulayan Salamanlı, "Bakım hizmetleri, özellikle çocuk bakımı, kamu tarafından sunulması gereken bir hizmet, bir sosyal haktır. Çocuk bakımı hizmetinin kadınların sorumluluğunda görülmeyip kamu tarafından sunulması, kadınların çalışma yaşamı dahil toplumsal hayatın her alanına katılmalarının ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının bir aracıdır. Pandemi sürecinin başladığı günden bu yana kadınların görünmeyen emeğinin daha da görünmez olduğunu, esnek çalışma ile birlikte tüm eviçi sorumluluğun kadınlara yüklendiğini ifade ettik ve ifade etmeye devam ediyoruz" diye belirtti.

'ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ'
Kamu emekçisi kadınların çocuk bakımından doğan tüm izin haklarının "ebeveyn izni" olarak düzenlenmesi gerektiğini ifade eden Salmanlı, şunları söyledi: "Tüm kamu kurumlarında ücretsiz anadilinde hizmet sunan kreş açılması talebimize kulaklarını tıkayan hükümetin esnek çalışma uygulamaları ile sürdürücü olduğu ve meşrulaştırmaya çalıştığı zihniyeti biliyoruz. Kadınları çalışma yaşamının dışına çıkaran güvencesiz çalışma biçimini yaygınlaştıran çocuk yaşlı bakımı ve ev içi sorumluluğu kadında gören kararlarınızı tanımıyoruz ve kabul etmiyoruz. Dönüşümlü, zorunlu ebeveynlik izni talep ediyoruz. Geçmişten bugüne yürüttüğümüz eşitlik mücadelesinden asla vazgeçmeyeceğiz."