21 Kasım 2024 Perşembe

Katledilen depremzede Tahsin Nihadioğlu için adalet istendi

Antakya'da depremin ardından kendi evinden aldığı battaniyeyle yolda askerler tarafından durdurulan, "yağmacı" olduğu iddiasıyla işkence gören, tehdit edilen; kentten ayrılmak isterken trafik kazası sonucu yaşamını yitiren Tahsin Nihadioğlu için adalet isteyen İHD Hatay Şubesi, hiçbir denetim şartı olmadan serbest bırakılan şoför ve işkence uygulayan askerlerin yargılanmasını istedi. 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Hatay Şubesi, katledilen depremzede Tahsin Nihadioğlu için adalet istedi. İHD Hatay Şubesinin bulunduğu konteyner önünde gerçekleşen eylemde üç  dilde "İnsan haklarıyla insandır" pankartı açıldı. Eyleme, DEM Parti, KESK, Kaldıraç ve Defne Ballıöz zeytinlik direnişçisi Çiğdem Aslan ile kardeşi için adalet mücadelesi yürüten Ziya Nihadioğlu katıldı. 

Basın metnini okuyan İHD Hatay Şube Eşbaşkanı Mürsel Tonguç Salmanoğlu, "30 Ekim 2024 tarihinde derneğimize yapılan başvuruda, Hatay Büyük Şehir Belediyesi bünyesindeki Hatay İmar A.Ş. isimli taşeron firmada temizlik işçisi olarak çalışan Tahsin Nihadioğlu'nun 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremlerden bir hafta sonra asker kıyafetli kişiler tarafından işkenceye maruz kaldığı ardından trafik kazası sonucu hayatını kaybettiği dile getirilmiştir" dedi. 

'KENDİ EVİNDEN ALDIĞI BATTANİYE NEDENİYLE YAĞMACI DİYE İŞKENCE GÖRDÜ'
Abi Zeynel Nihadioğlu'nun başvurusu üzerine yaptıkları görüşmeyi aktaran Salmanoğlu, "Kardeşi  Tahsin Nihadioğlu'nun Hatay Büyük Şehir Belediyesi bünyesindeki Hatay İmar A.Ş. isimli taşeron firmada temizlik işçisi olarak çalıştığı, Hatay Defne İlçesi Elektrik mahallesinde yaşlı babası ile ikamet ettiği, 6 şubat depremi sonucu evlerinin ağır hasar aldığı, barınma imkanları kalmadığı için babasıyla beraber Antalya'da yaşayan abisinin yanına gittikleri, yaşanan felaketin üstünden bir hafta geçmeden HBB'nin işbaşı çağrısı yapması sonucu tekrardan Hatay'a geri dönmek zorunda bırakıldığını; kardeşinin barınma, beslenme gibi temel ihtiyaçlarının sağlanmadan çalıştırıldığını, 13 Şubat 2023 tarihinde üşüdüğü için Elektrik mahallesindeki ağır hasarlı evine girip battaniye aldığını, ardından battaniye ile yolda yürürken evinin hemen yanında yer alan Ay Sokakta asker üniformalı kişiler tarafından şüpheli olduğu gerekçesiyle ters kelepçe takılarak darp edildiği, ardından 34 plakalı resmi polis otosuna teslim edildiğini, darbın polis otosunda da devam ettiğini, kardeşi Tahsin Nihadioğlu'nun kendisini 'yağmacı' diye itham eden askeri üniformalı kişilere kendi evinden battaniye alıp çıktığını, belediye çalışanı olduğunu, Sevgi parkında dayanışma çadırlarında  gönüllü çalışmalara katılan yakını H.Y.'nin yanına gittiğini, orada barınabileceği, ısınabileceği ve sıcak yemek yiyebileceği bir ortamın olduğunu, isterlerse beraber oraya giderek söylediklerini teyit edebileceğini, kendisine yapılan darp ve işkenceyi kabul etmediğini hem askeri üniformalı kişilere hem de polislere söylediğini fakat darbın ve işkencenin devam ettiğini, akabinde 34 plakalı polis aracının Sevgi parkına yöneldiğini, Sevgi parkına vardıklarında yakınları H.Y'nin de polis tarafından yere yatırıldığını, ters kelepçe takılmaya çalışıldığını, fakat oradaki gönüllüler, depremzedeler ve TİP Hatay Milletvekili Barış Atay'ın tepkileri sonucu darp ve işkence durdurularak kardeşi ve yakınları H.Y'nin serbest bırakıldığını; bir gün sonra 14 şubat 2023 tarihinde kardeşi Tahsin Nihadioğlu'nun Facebook hesabından 'asker ve polisler tarafından linç edildiğini belirten bir paylaşım yaptığı, aynı gün Artı TV'nin canlı yayınına yakınları H.Y. ile katılarak kendilerine yapılan işkence ve kötü muameleyi dile getirdiklerini, bu kayıtların mevcut olduğunu istenildiği taktirde sunabileceklerini, yaşadığı depremden dolayı zaten mağdur olan deprem travmasını bile daha atlatamayan, temel ihtiyaçları karşılanmadan çalışmaya zorlanan kardeşinin birde asker ve polisler tarından işkence ve kötü muameleye maruz kalmasının insanlık dışı olduğunu, 15 şubat 2023 tarihinde şehri terk etmek için Hatay otogarından Tekirdağ'a gitmek üzere otobüse bindiğini, yanlış otobüse bindiğinin tespit edilmesi sonucu Topboğazı mevkide asıl araca bindirilmek için indirildiğini, indirildiği yerin jandarma kontrol bölgesi olduğu karşıya geçerken KOÇ holdinge bağlı Otokoç şirketinin lüks aracının kendisine çarpması sonucu ağır yaralandığı, tesadüf eseri oradan geçen ambulanstaki sağlıkçıların duran kalbini tekrardan çalıştırdıklarını, Hatay MKÜ Eğitim Araştırma Hastanesine götürüldüğünü, oradan da Adana Şehir Hastanesine gönderildiğini, 20 şubat 2023 tarihinde ise kardeşinin vefat ettiğini dile getirmiştir" diye aktardı. 

'TRAFİK KAZASINDA ŞOFÖR KUSURLU OLMASINA RAĞMEN SERBEST BIRAKILDI'
Salmanoğlu ayrıca bahsi geçen kazada şoför S. Ç'nin ölümlü kaza olmasına rağmen tutuklanmadığını, adli kontrol şartının bile uygulanmayarak ı serbest bırakıldığını, kardeşinin vefatı sonrası Nihadioğlu'nun hem işkence ve kötü muamele hemde trafik kazası ile ilgili suç duyurusunda bulunduklarını, fakat adil bir yargılanma ve soruşturmanın yapılmadığını, kazanın yaşandığı bölgede mobeselerin, jandarmanın ve özel işletmelere ait kameraların olduğunu, buna rağmen kendilerine kamera kayıtların olmadığının söylendiğini, olmayan kayıt ve delillere rağmen kardeşinin polis tutanaklarında yüzde yüz hatalı olduğunun belirtildiği, 07 Haziran 2023 tarihinde Kırıkhan Cumhuriyet Başsavcılığının Adli Tıp Raporu ve Bilirkişi Raporu olmadan "kovuşturmaya yer olmadığına" dair karar verdiğini, bu karara itiraz ettiklerini 10 Mayıs 2024 tarihinde Kırıkhan Sulh Ceza Hakimliğinin "Etkin soruşturma yükümlülüğünün ihlal edildiği ve bilirkişi raporu alınması gerektiği" kararı aldığını, hukuksal mücadelelerinin devam ettiğini, bunun dışında asker ve polisler tarafından yapılan işkence ve kötü muamele için yaptıkları suç duyurularının, etkin bir şekilde soruşturulmadığını, 34 plakalı resmi polis aracındaki polislerin ifadelerinin alındığını, fakat mağdur kesim olan kendilerinin ve olaylara şahitlik yapacak kişilerin mevcudiyetine rağmen ifadelerinin alınmadığını, sonuç itibari ile Hatay Valiliğinin, iddiaların soyut  olduğu gerekçesiyle "Soruşturmaya yer olmadığına" karar verdiğini, bu karara hukuksal olarak itiraz ettiklerinin, kardeşi Tahsin Nihadioğlu'nun vücudunda işkence izlerinin olduğunun, hatta bu izleri tespit eden hemşire S.K'nin ifadesinin alınmasını ısrarla talep etmelerine rağmen ifadesinin alınmadığını, ailecek  kardeşi Tahsin Nihadioğlu'nun vefatında bir çok soru işaretini olduğunu ne işkencenin bu ölümlü kazanın üstünü örtmesini, ne de kazanın işkencenin üzerini örtmesini istemediklerini adil ve şeffaf bir yargılama süreci ile işkence ve kötü muamele yapan asker kıyafetli kişilere ulaşılabilineceğini dile getirerek cezasızlık politikalarından vazgeçilmesi gerektiğini, işkence ve kötü muamele yapan asker kıyafetli kişilerle polislerin yargılanmasını ve hakkında denetimli serbestlik, yurtdışı yasağı tutuklama gibi kararların olmadığı KOÇ holdinge bağlı Otokoç şirketi şoförü S. Ç'nin tutuklanmasını talep ettiklerini, mağduriyetlerinin giderilmesi için İnsan Hakları Derneği Hatay Şubeden her türlü hukuksal ve yasal yardımı beklediklerini dile getirdiklerini söyledi. 

Salmanoğlu, "Bizler insan hakları savunucuları olarak buradan başta T.C. Hatay Valiliği ve Cumhuriyet Başsavcılığını, ilgili kurumları bahsi geçen mağduriyetin giderilmesi için ivedilikle etkin ve şeffaf bir soruşturma yürütmeye davet ediyoruz" ifadelerini kullandı.