23 Aralık 2024 Pazartesi

'Katilleri koruma, yargıla İstanbul Sözleşmesi’ni uygula’

Hakkımızdan Vazgeçmiyoruz İstanbul Sözleşmesi Uygulansın Eylem Grubu, kadın katillerinin korunmasına da, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine de izin vermeyeceklerini belirterek eşit ve özgür bir dünya için mücadeleyi büyüteceklerini vurguladı.

Hakkımızdan Vazgeçmiyoruz İstanbul Sözleşmesi Uygulansın Eylem Grubu, "Katilleri koruma yargıla, İstanbul Sözleşmesi'ni uygula" şiarıyla Kadıköy Süreyya Operası önünde eylem yaptı.

Uzman çavuş Musa Orhan’ın tecavüzüne uğradığı için yaşamına son veren İpek E.’nin sesi olduklarını belirten kadınlar, erkek egemenliğine, kadın haklarına göz dikenlere, tacize tecavüze karşı ses çıkardı. Eylemde, "Bağır herkes duysun erkek şiddeti son bulsun", "Yaşasın kadın dayanışması", "Jin jiyan azadi", "Kadın yaşam özgürlük" sloganları atıldı.

Açıklama yapan Ceylan Çağrı, "Her gün kadına yönelik şiddet, cinayet haberleri alan biz kadınlar, birçok failin hâlâ cezasız kaldığını, aramızda serbestçe dolaştığını görüyoruz" dedi.

Çağrı, Uzman Çavuş Musa Orhan tarafından tecavüze uğrayan 17 yaşındaki İ.E. intihar ettiğini ve hastanede hayatını kaybettiğini, Gülistan Doku’nun aylardır kayıp olduğunu ve faili Zainal Abarakov’un korunduğunu hatırlattı.

Doku’nun bulunması için çalışmaların durdurulduğunu da anımsatan Çağrı, "Gülistan Doku’ya ne olduğunu hâlâ bilmiyoruz" diye belirtti.

TECAVÜZCÜLER İÇİN ANCAK KADINLARIN MÜCADELESİ İLE YAKALAMA KARARI ÇIKARILDI
Devlet yetkililerinin ya da yakınlarının fail olduğu sayısız vakada, Musa Orhan gibi sayısız fail için ancak sosyal medyadan yükselen tepkiler ve kadınların mücadelesiyle yakalama kararı çıkarıldığını vurgulayan Çağrı, "Zaynal Abakarov gibi sayısız şüpheli yargılanmadan, ceza almadan aramızda dolaşabiliyor. İstanbul Sözleşmesi uygulanmadığı gibi tartışmaya açıldığı için şiddet artarak devam ediyor. Artık yeter diyoruz" şeklinde konuştu.

Duygu Delen’in de geçtiğimiz günlerde katledildiğini anımsatan Çağrı, İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı kadın katliamlarının olmayacağını, katillerin de korunamayacağını söyledi.

Çağrı, şunları söyledi: "Soruyoruz: ‘Tecavüze, şiddete prim vermeyiz’ diyenler, neden faillerin yakalanması için sosyal medyadan tepkilerin yükselmesini bekliyor? Kadınların mücadelesi neden engellenmeye çalışılıyor? Kadın cinayetlerinin üstü neden örtülüyor? Nadira Kadirova’ya, Rabia Naz’a ne oldu?

BASKILARA RAĞMEN SOKAKLARI TERK ETMEDİK, ETMEYECEĞİZ
"Bizim bugün buraya sığdıramadığımız; şiddete, istismara uğrayan ve katledilen kadınlar, çocuklar, LGBTİ+’lar, sayısız vaka söz konusu. Failler korunurken, aklanırken biz kadınlara, LGBTİ+’lara haklarımıza ve hayatlarımıza saldırı ise aralıksız devam ediyor. Bir yandan İstanbul Sözleşmesi’ni tartışmaya açarken, maddelerinin yeniden yazılması konuşulurken sokaklarda yaşam hakları için bir araya gelen, broşür dağıtan kadınlar engellenmeye çalışılıyor. Bu süreçte de kadınlar İstanbul’da, İzmir’de defalarca gözaltına alındı, kadınlar polis şiddetine maruz kaldı ve polis şiddeti devam ediyor. Ancak bütün baskılara rağmen sokakları terk etmedik, etmeyeceğiz.

"Evde, sokakta, kampüslerde, iş yerlerinde; erkek şiddetinin münferit olmadığını çok iyi biliyoruz; cezasızlığın bir devlet politikası olduğunu çok iyi biliyoruz. İstanbul Sözleşmesi’ni tartıştıranların; yargıya 'Erkekleri korumaya, aklamaya devam edin' dediğini, 'Eşit değilsiniz' diyerek bizi baskıya, şiddete açık hale getirdiklerini çok iyi biliyoruz, çünkü sonuçlarını yaşıyoruz. Yargısıyla, polisiyle, medyasıyla bu iktidarın erkek egemenliğini güçlendirdiğini ve bunun için çabaladığını görüyoruz. Ancak bizler daha önce de söylemiştik; bu mücadele hayatlarımız için ve mücadelemizin geri dönüşü yok. Eşit, özgür ve şiddetsiz bir dünyayı birlikte kuracağız."