Kararı tanımıyoruz: Haklarımızı sokakta kazandık, sokakta savunacağız!
Haklarını sokakta mücadeleyle kazandıklarının altını çizen kadın örgütleri, tek adamın kararıyla İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılması kararını tanımadıklarını vurguladı. "Hayatlarımız ve haklarımız için sokakta mücadeleye devam edeceğiz" diyen kadın örgütleri, ellerini erkek egemen sistemin yakasından çekmeyeceklerinin altını çizdi.
Kadınların yıllardır mücadele ve büyük bedellerle kazandığı İstanbul Sözleşmesi'nden Türkiye, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararıyla dün gece yarısı ayrıldı. Kadın ve çocuk düşmanı politikalardan beslenen iktidarın, her fırsatta saldırdığı İstanbul Sözleşmesi için kadınlar, yıllardır sokaklarda mücadele yürütüyor.
Kadına yönelik şiddete karşı mücadelede etkin bir uluslararası sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi'nin kaldırılmasına karşı kadınlar bugün de sokaklara dökülecek. Çok sayıda sosyal medya kullanıcısı tepki gösterirken, kararı tanımadığının da altını çizdi.
ETHA'ya konuşan kadın örgütleri de, haklarından ve hayatlarından vazgeçmeyeceklerini; erkek egemen sisteme ve erkek devlete karşı direnişi ve mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.
AKTAŞ: İKTİDAR KADIN ÖLÜLERİNİ ARTTIRMAK İSTİYOR
Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) Genel Sözcüsü Deniz Aktaş, bir gece yarısı kararıyla tekrardan tek adam rejiminin bir kez daha kadınların haklarını yok saydığını, yüz binlerce kadının hayatına ilişkin bir kalemle nasıl karar verdiğinin görüldüğünü söyledi. Aktaş, "Son dönemlerde artan LGBTİ+ düşmanlığı, kadın düşmanlığı da zaten faşist şefin buradaki planlarını gösteriyor. Bize diyorlar ki, 'bugüne kadar korunan, aklanmaya çalışılan kadın katillerini, tecavüzcüleri bundan sonra da korumaya ve aklamaya hız vereceğiz.' Sözleşme etkin uygulansaydı kadın ölümleri azabilirdi, ancak iktidar kadın ölümlerini azaltmak değil bunları arttırmak istiyor ve bunun için de teşvik ediyor" dedi.
'HAKLARIMIZI SOKAKTA KAZANDIK, SOKAKTA SAVUNACAĞIZ'
Bu kararın kadına yönelik her türlü şiddeti arttıracağının altını çizen Aktaş, şöyle devam etti: "Aynı zamanda 'cezasızlık' demektir. Resmi Gazete'de de kararın yayınlandığı aynı saatlerde Güçlü Kadın Güçlü Türkiye gündemi oluşturuldu. Bu da ikiyüzlülüğü gösterdi. Bu bir tesadüf değil onu da gördük. Kadınlar dün gece uyumadı, uyamayacaklar da vazgeçmeyecekler de. Haklarımızı sokakta kazandık, sokakta savunmaya da devam edeceğiz; mücadeleyi sürdüreceğiz."
ÇELİK: İKTİDAR KADINLARA VE LGBTİ+'LARA DARBE YAPMAYA ÇALIŞIYOR
Kadınların Kurtuluşu Merkezi Koordinasyon Üyesi Nupelda Çelik de erkek devletin, bütün araçlarıyla kadınlara, LGBTİ+'lara yönelik planlı saldırılarını sürdürdüğünü kaydetti. Çelik, "İstanbul Sözleşmesi'nin bir gece ansızın iptal edilmesi darbe pratiklerini hatırlatıyor. AKP/MHP/Ergenekon faşist erkek ittifakı bugün kendisi karşısındaki en dinamik, en güçlü ve birlikte hareket eden kadınlara ve LGBTİ+'lar darbe yapmaya çalışıyor" diye konuştu.
'ELİMİZ YAKALARINDA OLMAYA DEVAM EDECEK'
"Daha önce sokakta mücadeleyle, feminist isyanla gerilettiğimiz erkek devleti yine gerileteceğiz" ifadelerini kullanan Çelik; katledilen, cinsel şiddete maruz bırakılan, kendini savunduğu için hapiste olan bütün kadınlar ve LGBTİ+'lar için ellerinin erkek devletin yakasında olmaya devam edeceğinin altını çizdi.
BAKLACI: HAKLARIMIZ VE HAYATLARIMIZ İÇİN DİRENECEĞİZ
Mor Dayanışma Sözcüsü Cemile Baklacı ise, "Gece yarısı operasyonlarıyla kadınların hayatlarına bir imza ile karar veremezler. Biz kadınlar kendi hayatlarımız ve haklarımız için mücadeleye devam edeceğiz. Direnmeyi bırakmayacağız" dedi.
ÖZBERK: BU KARARI TANIMIYORUZ
Mücadeleye devam edeceklerini vurgulayan Halkevleri Kadın Sekreteri Şeyma Özberk de şu çağrıyı yaptı: "Bir gece yarısı kararı ile İstanbul sözleşmesinin feshedilmesi açıkça bizlerin haklarına ve hayatlarına kastetmektedir. Bu kararı tanımıyoruz! Haklarımız, hayatlarımız için herkesi İstanbul Sözleşmesini savunmaya çağırıyoruz."