1 Nisan 2025 Salı

Kadıköy'den haykırdılar: 2025'i mücadele yılı yapacağız

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde yüzlerce kadın Kadıköy'de yan yana geldi. "Aile yılı"na, savaş politikalarına, emek sömürüsüne, kadın cinayetlerine ve LGBTİ+lara dönük nefret politikalarına isyan kadın ve LGBTİ+lar, "'Aile yılı' dedikleri yılı, kadınların mücadele yılı yapmanın sözünü veriyoruz. Yaşasın kadın dayanışması" dedi.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde İstanbul'da 8 Mart Kadın Platformunun çağrısıyla yüzlerce kadın ve LGBTİ+ Kadıköy'de, Büyük Kadın Buluşmasında yan yana geldi. Miting öncesi kadın örgütleri, kortejler halinde farklı sokaklardan miting alanına sloganlarla yürüdü.

Alana girişlerde gökkuşağı renkli ve evliliğe itiraz eden dövizler, kırmızı, yeşil, sarı renkli şallar polis tarafından alana alınmadı. Sosyalist Kadın Hareketi (SKH) ve Özgür Üniversite Hareketi'nden 4 kadın, alana gelmek isterken Serasker Caddesinde polis tarafından gözaltına alındı.

SKM VE ÖGK TUTSAK KADIN DEVRİMCİLERİ SELAMLAYARAK YÜRÜDÜ
Sosyalist Kadın Meclisleri (SKM) ve Özgür Genç Kadın (ÖGK) Kadıköy Boğa heykelinin önünden miting alanına yürüdü. SKM, Türkçe ve Kürtçe "Halklara eşitlik kadınlara özgürlük" pankartı ile yürürken ÖGK, "Varız, buradayız sokaktayız" pankartı ile yürüdü. Sosyalist kadınlar, "Meliha Kayacı'ya özgürlük", "Tanya'ya, Berfin'e, Deniz'e özgürlük", "Dört duvar arasına kapanmazki sendeki özgür ruh! Figen Yüksekdağ'a özgürlük" "Yaşasın kadın devrimi", "Suriye'de Aleviler katlediliyor" dövizleri taşıdı.

"Kadınların ve LGBTİ+'ların yaşamlarına varoluşuna saldırıyorlar. Bunu kabul etmiyoruz. Biz kadınlar eşitlik ve özgürlük istiyoruz" diyen kadınlar sık sık "Aile değiliz isyandayız, kadınlar isyandayız" sloganı ile 2025 yılının "aile yılı" ilan edilmesine tepki gösterdi. 22. Feminist Gece Yürüyüşünün yasaklanmasına tepki gösteren kadınlar, "8 Mart meydanları bizim. Bu yasağı tanımıyoruz" diyerek bu akşam Taksim'de olacaklarını duyurdu.

"Biji berxadana zindana", "Katledilen kadınlar isyanımızdır", "Rojin Kabaiş isyanımızdır" sloganı atan sosyalist kadınlar, "Gülistan'dan Rojin'e isyanımız sürüyor. Dün Gülistan'a ne oldu diye sorduğumuz gibi bugün de Rojin Kabaiş'e ne oldu diye soruyoruz" diye konuştu. Yoldan geçen kadınlar ise alkışlayarak ve bir süre sosyalist kadınlarla yürüyerek destek verdi.

'SAVAŞLARDAN HEPİMİZ ZARAR GÖRDÜK'
Mitingde ilk sözü alan Barış Annesi Revşan Güner, "Bugünü bize bırakan kadınların önünde saygıyla eğiliyoruz. Bütün annelerin, devrimci kadınların 8 Mart'ını kutluyorum" dedi. PKK lideri Abdullah Öcalan'ın çağrısını desteklediklerini belirten Güner, "Savaşlardan hepimiz zarar gördük, artık barış ve demokratik cumhuriyet inşa edilsin, hiçbir anne ağlamasın" dedi. Güner, "Asker analarına sesleniyorum, doğuran acı çeken, gözyaşı döken biz analar olduk. Kan üzerinden siyaset yapan, ekmek yiyenlere karşı omuz omuza verelim. Demokratik cumhuriyeti ve barışı torunlarımıza hediye edelim. Omuz omuza verelim, süreci heba etmeyelim" ifadelerini kullandı.

'SUS DİYECEKLER AMA SUSMAYACAĞIZ'
Katledilen Muhterem Evcil'in ablası Çiğdem Kuzey, iktidarın "Aile yılı" ilanına tepki göstererek, genç kadınların işsizlik ve geleceksizlikle karşı karşıya olduğunu belirtti. "Biz kadınlar her yerdeyiz. Azalmıyoruz, artıyoruz" diyen Kuzey, iktidarın kadınların birlikteliğinden korktuğunu söyledi. Kuzey, "Aile diyecekler, kadın diyecekler, sus diyecekler ama biz susmayacağız. Muhterem sustu, hayatını elinden aldılar. Susmayacağız" ifadelerini kullandı.

'BURADAYIZ, VAR OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
LGBTİ+ aktivisti trans kadın Defne, LGBTİ+lara dönük baskı ve nefret politikalarına tepki gösterdi. "Biz buradayız, var olmaya devam edeceğiz" diyen Defne, LGBTİ+ların eylem ve etkinliklerine dönük yasaklama ve polis şiddetine dikkat çekti. "Buna rağmen her yerde olmaya devam edeceğiz" diyen Defne, Ülker Sokak'ta, Bornova Sokak'ta, Bayram Sokak'ta yaşayan trans kadınların, seks işçilerinin yerinden edilmek istendiğine işaret etti. Defne'nin konuşması sırasında polis anons geçerek kadınları tehdit ederken, Defne'yi gözaltına almak isteyen polisler kadınlar tarafından engellendi.

KARA: TARİH TANIKTIR MÜCADELEMİZE, BİZ KAZANACAĞIZ
SKM Genel Sözcüsü Tanya Kara tutsak olduğu Marmara Kapalı Kadın Hapishanesinden mektup gönderdi. Kara'nın mektubunu ÖGK Merkezi Koordinasyon üyesi Sinem Çelebi okudu. Kara'nın mektubu şöyle:

"Silivri hapishanesinden hepinize kucak dolusu selamlar. Hapishanelerde, sokaklarda, meydanlarda, üniversitelerde direnen, mücadele eden, erkek egemenliğe karşı isyanı yükselten kadınlar olarak son derece dirençliyiz. Kadın düşmanı faşist rejimin bütün saldırılarının odağında biz kadınlar varız. Haklarımıza, hayatlarımıza, bedenlerimize, özgürlüğümüze karşı her saldırıya direnerek yanıt veriyoruz. Çünkü tarihin her kesitinde kadınlar büyük mücadeleler ve direnişlerle yolu açtı. Kadın özgürlük mücadelemizin önderlerinden Rosa Luxemburg'un 'Vardık, varız, var olacağız!' sözündeki isyan ve mücadele kararlılığı buluşturdu bizleri. 

'ÖZGÜRLÜK ANCAK MÜCADELEMİZLE KAZANILACAK'
"2025 yılını 'aile yılı' ilan edenlere, LGBTİ+'ların varlığına tahammül edemeyenlere, kadın cinayetlerini meşrulaştıranlara, işçi ve emekçi kadınların emeğini sömürenlere karşı örgütlü mücadelemiz var! Kadın isyanımız var! Yaşanan cins kırımına, savaş politikalarına, yoksullaşma krizine asla sessiz kalmayacağız. Binlerce, milyonlarca kadının, LGBTİ+'nın özgürlüğü, eşitliği ancak kadın özgürlük mücadelemizin kararlı duruşuyla birlikte, mücadelesiyle kazanılacak; buna yürekten inanıyoruz.

"İçinden geçtiğimiz süreçte yüzlerce arkadaşımız gözaltına alındı, tutuklandı. SKM olarak biz de bu saldırının hedefinde olduk. Her yıl 8 Mart'ın örgütlenmesinde büyük emekler harcayan, kadın platformu içinde çalışmış sosyalist kadınlar olarak 8 Mart'ı hapishanede karşılıyoruz. Tüm bu baskının, zulmün karşısında kadın özgürlük mücadelemiz her geçen gün daha da güçleniyor. Bugün Arjantin'den Rojava'ya, Filistin'den Afganistan'a, sokaklardan zindanlara 'Jin jîyan azadî' sloganıyla yürüyen kadınlar yasakların, baskıların, zindanların sınırlarını aşarak sokaklarda buluşuyor. Mekânın hiçbir öneminin olmadığını biliyoruz. Kadıköy-Beşiktaş İskelesi, Taksim ya da bir hapishane hücresi fark etmez; sesimiz, isyanımız hep birbirine karışıyor. Her yerde direnmeye, mücadele etmeye devam edeceğiz. Kadınların özgürlüğü için düşen, dövüşen, eyleyen tüm kadınlara daima bağlılıkla... Tarih tanıktır mücadelemize; biz kazanacağız!"

BAKIRKÖY'DEN MESAJ: ÖFKEMİZ MÜCADELEYE DÖNÜŞÜYOR
Halkların Demokratik Kongresi'ne (HDK) dönük operasyonda gözaltına alınarak Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesinde tutsak edilen kadınlar da mitinge mesaj gönderdi. Mesajda şu ifadeler yer aldı: "Kadınların eşitlik mücadelesinin gözbebeği, yolumuza ışık tutan günümüz: 8 Mart. Dünyanın pek çok ülkesinde mücadele edenler bugün farklı dillerde ama aynı taleplerle, aynı tonlarda atıyor sloganlarını: Eşitlik, Özgürlük, Barış! Hepimize rehber bir yol arkadaşlığını tarihler boyu bize taşıyan, 8 Mart'ı yaratan ve bugünlere getiren kadınlara selam olsun. Bugün fabrikalarda, iş yerlerinde güvencesizliğe karşı emeğine sahip çıkan, deresine, nehrine, yaşam alanlarında talana, yıkıma karşı duran, cinayetlere ve şiddete karşı soluksuz mücadele eden, barbarlığa, savaşa 'hayır' diyen kadınlar, sizinle güçlüyüz. 

"Bugün yüzlerceniz alanları, Kadıköy sokaklarını doldururken bizler diğer yıllardan farklı olarak cezaevinden sesleniyoruz size. Bunun tesadüf olduğunu düşünmüyoruz. Yan yana olmamız bu yıl bilerek ve isteyerek engellendi. Kadın cinayetlerine, şiddete, emek sömürüsüne ve savaşa karşı sesimiz daha güçlü çıkmasın diye kadınlar hedef alındı, kadın mücadelemiz bu davada yargılandı, yargılanıyor: Çoğumuzun dosyasında kadın platformları, meclisleri, kurultayları var. Bunlar boşuna yazılmadı. 

"Kadınların eşit ve özgür bir yarını kurmak için direnci, umudu, coşkusu, ısrarı, çabası biliniyor ve engellenmek isteniyor. Farkındayız. Bu farkındalıkla öfkeliyiz. Ama sevgili kadınlar emin olun öfkemiz mücadeleye, öfkemiz dayanışmaya dönüşüyor. Burada bir aradayız. Güçlüyüz. Tabii ki burada da kendi 8 Mart programımızı hazırlıyoruz. Coşkunuza ortağız. Bugün alanı dolduran tüm kadınları tek tek kucaklıyoruz."

'ESNEK ÇALIŞMA YOKSULLUK VE ŞİDDETE DAHA AÇIK HALE GELMEK DEMEK'
8 Mart Kadın Platformu adına Türkçe ve Kürtçe yapılan basın açıklamasında, "İktidar, 'Aile yılı' adı altında sunulan cinsiyet eşitsizliğini pekiştiren uygulamalarla, kadınların esas sorumluluğunu aile bakımı ve ev işleri olarak tanımlayan, iş hayatını ise bu kapsamda esnek ve düşük ücretle çalışmadan ibaret gören anlayışı daha da güçlendirmeyi hedefliyor" denildi.

Trans kadınların hormon ilaçlarına getirilen kısıtlamaya, "genel ahlak" üzerine kurulu yasa tasarılarına, kadın ve LGBTİ+ların yaşamlarının "biyolojik cinsiyete" sıkıştırılmaya çalışıldığına işaret edilen açıklamada, "'Aile yılı' kapsamında kadınlara 'müjde' diye duyurdukları esnek çalışmanın, gerçekte evdeki erkeğe bağımlılık, sosyal güvencesizlik, ücretlerin 'harçlık, katkı' diyerek düşürülmesi, sendika hakkının gasbı, işsizlik, yoksulluk ve şiddete daha açık hale gelmek demek olduğunu biliyoruz" denildi.

'DİRENİŞLERİN EN ÖN SAFLARINDA KADIN İŞÇİLER DURUYOR'
Süren grev ve işçi direnişlerine dikkat çekilerek, işçi kadınlara kölelik koşulları dayatıldığı vurgulanan açıklamada, insanlık dışı çalışma koşullarına karşı başlatılan direnişlerin en ön saflarında kadın işçilerin durduğu kaydedildi. "İktidar, 'doğurun' diyerek ucuz iş gücü yaratmayı hedeflerken, çocuk koruma sistemi, çocukların gelişiminin ve eğitiminin takibinin yapılacağı kamusal mekanizmalar yok ediliyor. Doğum kontrolü, kürtaj ve aile planlaması gibi temel haklar hedef alınıyor" denilen açıklamada, bizzat bakanlıklar eliyle teşvik edilen yanlış uygulamalarla kadınların sağlığının tehdit edildiği dile getirildi.

SKM ve HDK'ye dönük tutuklama saldırısına işaret edilen açıklamada, "8 Mart çağrılı buluşmalar kolluk kuvvetlerinin ablukası altında gerçekleşiyor, kadınların mücadelesi baskı altına alınmak isteniyor. Kadın hareketinden yol arkadaşlarımızı sorgusuz sualsiz tutuklayan yargı, Pınar Gültekin'in katilini, canavarca hisle öldürme suçundan kurtarmaya çalışıyor" ifadeleri kullanıldı.

'2024 YILINDA 394 KADIN ERKEKLER TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜ'
"Öldürülen kadınların çoğu, evli oldukları ya da boşandıkları erkekler tarafından katlediliyorken, boşanmalara arabuluculuk getirilmesi sürekli gündeme getiriliyor. İstanbul Sözleşmesi'nin ardından 6284 hedefe konuluyor, cezasızlık politikalarıyla failler adeta ödüllendiriliyor. Bu politikalar sonucunda, geride bıraktığımız 2024 yılında 394 kadın erkekler tarafından öldürüldü" denilen açıklamada, faillerin yüzde 42'sinin kadınların evli olduğu erkekler olduğu belirtildi.

'SAVAŞA KARŞI EŞİT, ÖZGÜR VE BİR ARADA YAŞAM'
Savaş politikalarının tüm dünyada büyük bir yıkıma neden olduğuna işaret edilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: "Ortadoğu'daki paylaşım savaşlarına karşı kadın haklarını ve kazanımlarını dayanışmamızla savunmaya devam edeceğiz. Filistin, Irak, Suriye, İran ve Rojava'daki kadınlarla dayanışmamızı güçlendiriyoruz. Kadınlara ve çocuklara yönelik katliamlara karşı, başta kadınlar olmak üzere tüm halkların savaşa karşı eşit, özgür ve bir arada yaşama taleplerini savunuyoruz. Kadınların özgürlüğünü temel alan, Ortadoğu'da barış, Türkiye'de demokrasi için sesimizi yükseltiyoruz!"

'AİLE YILI DEĞİL KADINLARIN MÜCADELE YILI'
Açıklama, şöyle son buldu: "Polonez'de direniş alanına kurulan polis barikatlarını yıkan işçi kadınlar biziz. Chinatool'da insanca bir ücret mücadelesinin en önünde durarak haklarını kazanan kadınlar biziz. Ayşenur ve İkbal için kadın cinayetlerine karşı binlerle kampüsleri dolduranlar biziz. Yunanistan'da, İspanya'da, Sırbistan'da ve tüm Ortadoğu'da meydanları dolduran biziz. Kadınlara dönük baskı ve saldırılara rağmen direnen kadınlar ışığımız olmaya devam ediyor. Umudu büyütecek olan da biz kadınlar olacağız, bizim örgütlü mücadelemiz olacak! Şiddet ve sömürü düzenine karşı eşit ve özgür birlikte bir yaşam için, savaşa karşı barış için, haklarımız ve hayatlarımız için birlikte mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz! 'Aile yılı' dedikleri yılı, kadınların mücadele yılı yapmanın sözünü veriyoruz. Yaşasın kadın dayanışması!"

Halaylarla son bulan miting boyunca, "Jin, jiyan, azadi", "Yaşasın kadın dayanışması", "Yaşasın örgütlü mücadelemiz", "Aile değil kadınız, kadınlar isyandayız", "Kadın cinayetlerine hayır", "Erkek şiddetine hayır", "Hayır hayır demektir", "Aileniz batsın kadınlar yaşasın", "Kadın cinayetleri politiktir", "Trans cinayetleri politiktir", "Katledilen kadınlar isyanımızdır", "Bağır herkes duysun erkek şiddeti son bulsun", "Nefrete inat yaşasın hayat", "Susma haykır lubunyalar vardır", "Asla yalnız yürümeyeceksin", "Yükselt, yükselt isyanın sesini yükselt" sloganları atıldı.

ÇOK SAYIDA KİŞİ GÖZALTINA ALINDI
Mitingden sonra mitingde pride bayrağı taşıyan kadın LGBTİ+'lara polis saldırdı, çok sayıda kişi darp edilerek gözaltına alındı.