18 Mart 2024 Pazartesi

Kadıköy Belediyesi işçileri açılan disiplin soruşturmalarını tanımadı

Kadıköy Belediyesi işçileri, Genel-İş yönetiminin eleştiri hakkını kullandıkları için kendilerine dönük disiplin soruşturması açmasına tepki göstererek, "Sorguya çekilmesi ve hesap vermesi gereken, temsil ettikleri işçilerin hakkını ve kendi haklarını savunan işçiler değil, bizzat sendikacılardır" dedi.

Kadıköy Belediyesi'nde örgütlü olan DİSK/Genel-İş sendikasında, sendika işçilerin ek protokol talebine sahip çıkmadığı için eleştiri hakkını kullanan ve bu yüzden sendika temsilciliğinden alınıp haklarında disiplin soruşturması açılan belediye işçileri, Kadıköy'de bulunan Genel-İş Sendikası Anadolu Yakası 1 No'lu Şube binasında bir araya gelerek duruma tepki gösterdi.

İşçiler adına konuşan Cemal Sevdasız, kendilerinin saf dışı bırakılamayacağının çünkü tek tek bireyler olarak değil bir fikri temsilen sendikada yer aldıklarını belirterek, "İlkeler etrafında toplanmış insanlar olarak buradayız. İlkeleri savunacak binler var. Bu binler önlerine tekrardan önder işçileri çıkarır, bu ilkeleri savunur. Bizleri tasfiye edebilirler, bizleri sendikamızdan atabilirler ama şunu unutmasınlar ki onların koltukları gittiği zaman gidebilecekleri hiçbir yerleri yok. Bizim kaybedecek hiçbir şeyimiz yok" dedi.

İşçiler daha sonra içeriye geçerek kendilerinden disiplin soruşturması kapsamında savunma istenmesine itiraz etti ve savunma istemek yerine süreci anlatarak eylemlerinin arkasında durdu. İşçilerin sendikaya teslim ettiği yazılı açıklamada, sendika temsilcileri olarak ekonomik krizin giderek derinleşmesi üzerine işçiler için ek protokol talebinde bulunulduğu ancak sendikanın bu talebe sahip çıkmadığı aktarıldı. Bunun üzerine DİSK'in 16 Şubat 2021'de düzenlediği bir basın açıklamasında eleştiri hakkını kullandıklarını belirten işçiler, "Ne yazık ki DİSK, devrimciliğinden beklendiği üzere işçinin talebine kulak vermek yerine yalnızca birkaç metre ötesinde geçinemediğini anlatmaya çalışan işçisini görmezden gelmeyi seçti" dedi.

Bu nedenle temsilcilik görevlerinden alınan işçiler, DİSK'in itibarını zedelemek, kişisel çıkarlarını ön plana koymakla suçlandı. Bu esnada Genel-İş sendikasının işçilerin taleplerini dinlemeden fazlasıyla yetersiz bir TİS'e imza attığını hatırlatan işçiler, "Kasım 2021'de enflasyon yükselirken ve bizler giderek yoksullaşırken sendikanın hiçbir adım atmaması, adım atanları cezalandırmaya çalışması, işçinin iradesine saygısızlık değilse nedir? Bu olay ve olgular bir arada ele alındığında kesin olan şey şu ki sorguya çekilmesi ve hesap vermesi gereken, temsil ettikleri işçilerin hakkını ve kendi haklarını savunan işçiler değil, bizzat sendikacılardır" dedi.

Hakkında disiplin soruşturması açılan işçilerden birinin 16 Şubat'taki eyleme katılmadığına dikkat çeken işçiler, sendikanın kendilerine dönük ithamlarının altının boş olduğunu dile getirdi. Sendikanın tüzük maddelerini hatırlatan işçiler, tüzük ve olgular ışığında savunma yapması gereken tarafın sendika yönetimi olduğunu tekrar vurguladı. İşçiler, "Gerek sınıfımıza, gerekse devrimci ahlak ve ilkelere asla ihanet etmediğimiz için alnımız ak, başımız diktir. Biz, tüzüklerinizin geçerli olduğu varsayımından hareketle, işçiler ve işçi temsilcileri olarak, sizden tatmin edici bir savunma ve özeleştiri bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

Açıklama şöyle devam etti: "DİSK'e bağlı bir sendikanın, kendini karşısında konumlandırdığı siyasi iktidarla aynı yaklaşımı benimseyerek, seçilmişleri yukarıdan talimatla görevinden alıp yerlerine kayyım atama yoluna başvurması kabul edilemez. Kurum ve örgütleri itibarlı kılan demokratik, şeffaf ve hesap verebilir olmalarıdır. İşçinin iradesini gasp eden, tabanın taleplerine kulak tıkayan, seçilmiş işçi temsilcilerini tepeden inme bir şekilde tasfiye ederek susturan, eleştiriyi göğüsleyemeyen, biat etmeyenleri susturmak için düşmanlaştıran sözümona demokratik bir kitle örgütünün karalanabilecek ya da zedelenebilecek bir itibarı olduğundan söz edilemez."