JKŞ: Kadın devrimini yaşatmak ve yaymak için yaşasın 8 Mart

8 Mart dolayısıyla açıklama yapan JKŞ, cihatçı HTŞ çetesinin Rojava kadın devriminin kadın kazanımlarına dönük saldırılarına dikkat çekti. Açıklamada "Kadın devrimimiz karşıdevrimci erkek egemenliği, gericiliği karşısında bir kuvvet olarak örgütleyerek ilerliyor. 2025 8 Mart'ına Arin Mirxan, Sarya Özgür, Hevrin Xelef, Halise Erebo (Heva) ve 7 Mart'ta ölümsüzlük yıldönümü olan Ivana Hoffmann ve Tişrin direnişi şehitlerinden bize emanet olan tüm kadın hak ve kazanımlarımızı koruma sözü vererek giriyoruz" denildi.
Devrimci Komünist Kadınlar (JKŞ), 8 Mart dolayısıyla yazılı açıklama yaptı. "Kadın devrimi kolay değil ama zafer kesin" şiarıyla başlattıkları yürüyüşü sürdürdüklerini vurgulayan JKŞ, 8 Mart'ı Rojava devrim topraklarında, kadın mitingleri ve cephede direniş nöbetleriyle kutlayacaklarını belirtti.
Tişrin direnişinin, çağımızın Madrid, Moskova cephe savunma savaşı olarak nitelendirildiği açıklamada, "20. yüzyıl Hitler Alman faşizminin günümüz versiyonu olma yolunda ilerleyen Türk burjuva devleti ve SMO çetelerine karşı Rojavalı kadınlar önemli bir direniş sergiliyor. Tişrin, Deyr Hafr, Qereqozak, QSD, YPJ ve komünist savaşçılarıyla, canlı kalkan olan halk nöbet eylemleriyle savunuluyor. Rojava'nın her cephesi düşmanlarına karşı çok yönlü bir direnişle korunuyor. Savaşçıların ve halkımızın 8 Mart'ını kutluyor, direnişte ölümsüzleşen tüm kadınların ideallerini mücadelemizde yaşatma ve zaferleştirme sözümüzü yineliyoruz" denildi.
8 Mart tarihçesine de yer verilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Suriye'nin Kuzey ve Doğu bölgesinde demokratik halk devriminin 13. yıldönümünde, dişe diş mücadeleyle elde ettiğimiz kadın kazanımlarımız, Rojava kadın devrimi yönetim sistemimiz tüm Suriye ve Ortadoğu'ya direnç kaynağı rolünü bugün çok daha fazla oynuyor. Direne direne, savaşa savaşa bertaraf ettiğimiz erkek egemen BAAS Esad rejiminin, El Nusra/DAİŞ çetelerinin yerini kadın düşmanı politikalarıyla farklı güçler doldurmaya çalışıyor."
Cihatçı HTŞ çetesinin Suriye'de kadınlara yönelik tehdit olduğu vurgulanan açıklamada, "HTŞ yönetimindeki Suriye, kademe kademe Afganistan benzeri cihatçı, siyasal islamcı faşizmin inşası anlamına geliyor. Terör örgütü listelerinden, ekonomik yaptırım kararları askıya alınan, Arap Birliği'ne davet edilen HTŞ emperyalistlerin ve gerici bölge devletlerinin hazırladığı bir burjuva iktidar rejimi olarak ezilen halklara ve kadınlara karşı konumunu alıyor. Geçtiğimiz dönem 'Hristiyanlar Lübnan'a, Aleviler tabuta' şiarını kullanan HTŞ, devletleşmeye çalıştığı günümüzde halkların federasyon, özerklik yönetim modellerine karşıtlık üzerine kurduğu, Sünni Arap Cumhuriyetine dayanan temel görüşlerine erkek egemen politikalarda fütursuzluğunu ekliyor" denildi.
Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi'nin toplumsal sözleşmesiyle hukuken yasalaştırdığı kadın kazanımlarının gasp edilmesi tehlikesine işaret edilen açıklamada, "Erkek egemen Türk burjuva devleti ve SMO çetelerinin el ele vererek gerçekleştirdiği işgal saldırılarına gizli bir ittifak olan HTŞ rejimi, tarihiyle ve günümüz siyasetiyle kadınlar ve LGBTİ+'lar için tam bir tehlikedir. Ezen erkek cinsiyle ezilen cinslerin eşitliği ve özgürlüğümüz için verdiğimiz emeklere ve elde ettiğimiz başarılara sahip çıkacak, erkek egemen tahakküme, aklımıza ve bedenimize yönelik baskılara izin vermeyeceğiz" ifadelerine yer verildi.
HTŞ çetesi yönetiminde oluşturulan Kadın İşleri Ofisi Başkanlığı görevindeki Ayşe el Dibsin'in AKP politikalarını Suriye'de uygulamaya çalıştığı kaydedilen açıklamada, "Savaş suçluları, kadın katilleriyle, ırkçı cinsiyetçi bir akılla organize olan HTŞ rejimine karşı, kadınların birleşik direnişini örgütlemek görevimizdir. Şovenizmle, cinsiyetçilikle zehirlenmeye çalışılan Arap ulusundan ve Müslüman emekçi kadınların, diğer tüm ezilen uluslardan ve inançlardan kadınlarla mücadele ortaklığını, birliğini örelim. Kürt, Arap, Dürzi, Süryani, Asuri, Ermeni, Türkmen, Çerkes, Alevi, Hristiyan, Müslüman tüm farklı ulus ve inançlardan kadınlar olarak, birleşelim, eyleme geçelim. Emeğimize ve bedenimize sahip çıkalım" çağrısında bulunuldu.
"Bir zalimden, diğer bir zalime geçen rejim değişiklikleri kadın devrimimizin zafer yürüyüşünü engelleyemeyecektir. Özgür ve cins eşitliğine dayanan demokratik Suriye ve Ortadoğu hedefiyle Rojava kadın devrimimizi yaşatma ve ilerletmeye devam edeceğiz" denilen açıklamada, Suriye'de cins çelişkisinin derinleştiği belirtildi.
Açıklamada son olarak şu ifadelere yer verildi: "Kadın devrimimiz karşıdevrimci erkek egemenliği, gericiliği karşısında bir kuvvet olarak örgütleyerek ilerliyor. 2025 8 Mart'ına Arin Mirxan, Sarya Özgür, Hevrin Xelef, Halise Erebo (Heva) ve 7 Mart'ta ölümsüzlük yıldönümü olan Ivana Hoffmann ve Tişrin direnişi şehitlerinden bize emanet olan tüm kadın hak ve kazanımlarımızı koruma sözü vererek giriyoruz.
"Rojava'da ve Suriye genelinde birlikte mücadele yürüttüğümüz tüm kadınların 8 Mart'ını kutluyor, özgürlük ve eşitlik mücadelemizin yeni etabında hepimize başarılar diliyoruz. Tüm Kürdistan, Ortadoğu ve dünya kadınlarının 8 Mart'ını kutluyor, sevgi ve selamlarımızı iletiyoruz. Duvarsız, zulümsüz, pasaportsuz, tel örgüsüz, sınırsız bir dünyada farklı halk kültürlerinin şarkılarıyla dans edeceğimiz 8 Mart kutlamasında bir gün mutlaka buluşacağız!"