21 Mayıs 2024 Salı

Jeoloji Mühendisleri Odası: Uyarı ve önerilerimiz dikkate alınmadı

Elazığ Sivrici'deki depreme ilişkin açıklama yapan TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası, yaptıkları uyarı ve önerilerin dikkate alınmaması nedeniyle yıkımların ve can kayıplarının olduğunu beilrtti.

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO), Elazığ'ın Sivrici İlçesi'nde meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki depreme ilişkin açıklama yaptı.

Elazığ ve Malatya başta olmak üzere halklara baş sağlığı ve geçmiş olsun dileklerini ileten Jeoloji Mühendisleri Odası, "Bugüne kadar sayısız açıklamalarımızla Doğu Anadolu Fay Zonunda meydana gelecek depremlere dikkat çekmeye özel bir çaba harcadık, bu amaçla 'DAF Sempozyumları' gerçekleştirdik. Doğu Anadolu Fay Zonu (DAFZ) boyunca bu fay segmentlerinde büyüklüğü 6,7 ile 7,5 arasında değişen birçok deprem geliştiğini ve ağır hasarlara neden olduğunu, tarihsel deprem kayıtlarına göre DAF'ın farklı bölümleri üzerinde 150 yıldır büyük yıkıcı depremlerin gelişmediğini ve bu fay zonunun yıkıcı depremlere gebe olduğunu ifade ettik" diye belirtti.

Açıklamada, "Bütün dikkatler olası bir İstanbul depremine odaklanmışken, etkili olduğu bölgede önemli illerimiz ve barajlarımız bulunan, uzun süredir sessizliğini koruyarak enerji biriktiren ve geçmişte çok sayıda yıkıcı depreme kaynaklık etmiş, yakın gelecekte de yıkıcı depremlere kaynaklık etmesi kaçınılmaz olan Doğu Anadolu Fay Zonu’nun gözlerden uzak tutulmaması gerektiğini belirttik,  Sivrice ile Palu arasında uzanan segmentin en etkili ve yıkıcı nitelikte deprem üretme özelliğine sahip olduğunu özellikle vurguladık" diye kaydetti.

Aksaray, Bolu, Sakarya, Yalova, Bursa, Balıkesir, Manisa, İzmir, Aydın, Denizli, Erzurum, Maraş, Hatay, Hakkari, Muğla, Eskişehir, Kütahya, Bingöl gibi 18 ilin merkez yerleşim birimleri ile yine içinde son depremin yaşandığı 80'ini aşkın ilçe merkezinin ve ilk belirlemelere göre 502 köyün deprem üretme potansiyelinin yüksek aktif fayların geçtiği hatlar üzerinde olduğu belirtilen açıklamada, "Fay hatları üzerindeki alanların yapılaşmaya kapatılarak, bu yerleşimlerde öncelikli olmak üzere kentsel dönüşümün uygulamalarının başlaması gerektiğini belirttik" denildi.

Yaptıkları uyarı ve önerilerin dikkate alınmadığını son yaşanan depremin ortaya çıkardığı olumsuz bu tablo ile bir kez daha göründüğü vurgulanan açıklamada, "Başta deprem olmak üzere doğa olaylarının afete dönüşmemesi için yapılması gerekenlerin en başında afet zararlarını azaltıcı ve önleyici yasal düzenlemelerin bilimsel, teknik normlara ve uluslararası standartlara uygun olarak yapılması gelmektedir" diye kaydedildi.

Jeoloji Mühendisleri Odası, kısa vadede yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:

Afet zararlarının azaltılmasını esas alacak şekilde, 3194 sayılı İmar, 4708 sayılı Yapı Denetim, 7269 sayılı Afet, 2872 sayılı Çevre ile 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanuni düzenlemeler bütünlüklü olarak ele alınarak halkın afetlere karşı güvenli olmasını sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmelidir.

ABD Kaliforniya fay yasasında olduğu gibi, aktif fay hatları veya zonları üzerine bina inşa edilmesi yasaklanmalı veya özel jeolojik araştırmalardan sonra bina inşa edilip edilmeyeceğine karar verilmelidir. Aktif fay zonları üzerine inşa edilmiş bulunan binalar kentsel dönüşüme tabi tutularak vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği acilen sağlanmalıdır.

Günümüzde Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanlığı acil durum ve müdahale iş ve işlemlerini yürütür bir konuma sürüklenmiş bulunmaktadır. Deprem ve depremlerle mücadele kurum iş yükü arasında ikinci, hatta üçüncü plana itilmiş durumdadır. Birçok gelişmiş ülkede olduğu gibi Deprem Araştırma Dairesi Başkanlığı ülkemizin jeolojik araştırmalar kurumu niteliğinde olan MTA Genel Müdürlüğü bünyesine alınmalı, deprem araştırmaları ve alınacak önlemler bütünlüklü olarak koordine edilmelidir.

Depremlerle mücadele etme amacıyla başta Büyükşehir Belediyeleri olmak üzere, tüm belediyelerde “Jeolojik-Jeoteknik Araştırma Şube Müdürlükleri veya Daire Başkanlıkları” kurularak kentsel altyapı ve üstyapının afet duyarlı bir anlayışla “etüt, planlama, projelendirme, yapı üretim ve denetim “süreçleri kontrol altına alınmalıdır.

Bir doğa olayı olan depremlerin afete dönüşmemesi ve dolayısıyla deprem zararlarının azaltılmasının mümkün olduğunu belirten TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası, "Ülke kaynaklarının Kanal İstanbul gibi bu ülke insanına hiçbir faydası olmayacak projelere harcanmasına değil, halkımızın sağlıklı ve güvenli yaşamasına ayrılması gerektiğini ifade ediyoruz" dedi.