İzmir'de kadınlar şiddet ve ekonomik krizi tartıştı

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Kadın Meclisi, "Biz kadınlar neler yaşıyoruz, nasıl mücadele edeceğiz?" başlığıyla panel düzenledi.

 

Alsancak'taki Türkan Saylan Kültür Merkezi'nde bir araya gelen kadınlar, "Erkek-devlet şiddetine karşı yaşasın kadın dayanışması" pankartı astı.

 

'TÜRKİYE KADIN MEZARLIĞIDIR'

 

OHAL'de KHK ile ihraç edilen öğretmen Ebru Dinçer, "Kadına yönelik şiddet" konusuna dikkat çekti. Dinçer, şiddetin şekillerine ve boyutlarına dikkat çekerek, şiddetin başlandığı ilk andan itibaren kadının yargıya başvurması gerektiğini belirtti. Dinçer, "En başta ev işçisi kadınlar erkeğin verdiği ücretle geçinmek zorunda kalıyor. Onun parası insafıyla geçinmeye çalışırken ekonomik şiddete uğruyor. Devlet ve polis şiddeti bu işin başka bir boyutudur. Biz kadınlar en sevdiklerimiz tarafından öldürülüp şiddete maruz kalıyoruz. Mülteci kadınlar süren savaşla birlikte her şeyi en ağırını yaşıyorlar. Denilebilir ki, Türkiye bir kadın mezarlığına dönüşmüş durumda" dedi.

 

'6284 SAYILI KANUN KADINLARIN CAN SİMİDİDİR'

 

Kadına yönelik şiddet ve son günlerde tartışılan birçok yasal düzenleme ile ilgili konuşan Avukat Şenay Tavuz, kadınların hayatlarına ve haklarına sahip çıkmasının çok değerli olduğunu ifade etti. Son 20 yıldır kadınların önemli kazançlar elde ettiğini anlatan Tavuz, "10 yıl önce birçok yasa da kadınların lehine değişiklik yapılırken yine bu hükümet vardı yönetimde. Asıl sormamız gereken şimdi ne oldu da bu hükümet tam tersine politikalar yapıyor. Kadın düşmanı politikalar devam ettiği sürece biz sağlıklı verilere de ulaşamayacağız. İktidar son dönemde izleme politikalar yapıyor. Yani çeşitli kurumlarla kadına yönelik şiddeti izliyor. Bende bu izleme çalışmalarının içinde yer aldım. Birçok bölge de yaptığımız çalışmalarının sonucunu bakanlığın içinde bulunduğu verileri izledik topladık ama kamuoyu ile paylaşamadık, paylaşılmadı. Hem şiddeti izleyip hem de onu toplumla paylaşmamanın anlamı nedir? Devlet verileri gizliyor sevgili kadınlar bunu görmemiz gerekiyor. Yine 6284 sayılı kanun ve nafaka tartışmaları sürüyor. 6284 sayılı kanun kadınların can şimdidir. Kadınlar bu kanundan faydalandıkça, onu ortadan kaldırmak istiyorlar" şeklinde konuştu.

 

"Ekonomik krizin kadınlar üzerindeki etkileri" konusu üzerine konuşan Gazeteci İnci Hekimoğlu, yeni kurulan rejimle tüm yasaların üstünde istenildiği gibi değişiklikler yapıldığını belirtti. Bu atmosferde ekonomik krizin ortaya çıkmasının doğal olduğunu söyleyen İnci, "barışın sürecinin bitirilmesiyle savunma sanayisine daha çok ücret ayrıldı. O yüzden şuan krizi daha çok hissediyoruz. Bu kriz yüzde 10'un krizdi, bırakalım onlar bu krizi daha fazla yaşasınlar. Biz her zaman krizdeydik o yüzden krizi derinleştirmek için çalışmamız gerektiğine katılıyorum" diye konuştu.

 

KEMALBAY: GÜVEN AYAĞINI YERE VURAN KADINLARDAN OLDU

 

Son olarak konuşan HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, kadınların hakların çok zorlu süreçlerden geçtiğini ifade etti. Savaşa ve militarizme daha çok bütçe ayrıldığını belirten Kemalbay, "Şimdi yine mecliste bütçe tartışmaları var. Bu dönem savaşa olan bütçeyi yüzde elli arttırmak istiyorlar. Kadın cinayetleri politiktir derken aslında bütçenin de politik olduğunu söylüyoruz. Yine tüm bunlara karşı bir direnç var. 20 yüzyılın kadınların dönemi olacağını söylemiştik ve gerçekten kadınlar büyük atılımlar yapıyor. Kriz ve savaş sürerken kadınların dağa sağlam ayağını yere vurması gerekiyor. İşte Leyla Güven de bunlardan biridir" dedi.

 

Panel soru ve cevap kısmıyla son buldu.