İzmir'de grevin 2'nci günü: Sadaka değil, toplu sözleşme

İzmir'de 23 bin belediye işçisinin grevi sürüyor. Bugün kent merkezinde yolu trafiğe kapatan işçiler; "Alın terimizin karşılığını istiyoruz" diye haykırdı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinde çalışan 23 bin işçinin grevi ikinci gününde kararlılıkla sürüyor. DİSK'e bağlı Genel-İş Sendikasının yürüttüğü grev kapsamında bugün binlerce işçi İzmir'in en işlek caddelerinden birini trafiğe kapatarak yürüyüş gerçekleştirdi.
Konak Pier önünde bir araya gelen işçiler, "Eşit işe eşit ücret", "Sadaka değil, toplu sözleşme" sloganları eşliğinde Mustafa Kemal Sahil Bulvarı'ndan Fevzipaşa Caddesi'ne yürüdü. Yolu trafiğe kapatan işçiler, belediye yönetimlerinin yıllardır sürdürdüğü ücret adaletsizliğine, eşit işe farklı ücret uygulamasına ve toplu sözleşme hakkının gasp edilmesine karşı alanlarda olduklarını vurguladı.
Grev kapsamında İzmir'in pek çok noktasında çöp toplama, temizlik, fen işleri, park ve bahçeler, sosyal hizmetler gibi birçok birimde iş durdu. Halkın büyük kısmı grevle dayanışmasını sürdürürken, işçiler "Alın terimizin karşılığını istiyoruz" diyerek mücadelelerini büyütmeye devam ediyor.
'HAKKIMIZI ALANA KADAR SOKAKTA MÜCADELESİNİ VERECEĞİZ'
Fevzipaşa Caddesi sonrası Kültürpark içinden Gündoğdu Meydanı'na yürüyen işçiler adına sendika başkanları burada basın açıklaması düzenledi.
Genel-İş İzmir 2 No'lu Şube Başkanı Ercan Gül, "İzmir biziz, sefalet ücretini bize dayatmaları da getirenler biziz. Biz sadece hakkımızı almak istiyoruz, hakkımızı alana kadar da sokakta mücadelesini vereceğiz" dedi.
İzmir halkının yaşadığı mağduriyetin sebebinin İzBB Başkanı Cemil Tugay ve bürokratları olduğunu ifade eden Gül, şunları söyledi: "Basına rakamlar sunuyorlar, bunun gerçek olmadığını herkes biliyor. 2 ayda bir aldığımız ikramiye farkını 12'ye bölüp eklemişler, öğrenim yardımını eklemiş, gıda kartımızı, pasolarımızı ekleyip giydirilmiş rakamlar ortaya çıkarmışlar. Dün 8 buçuk saat toplantı yaptık, var olan haklarımızı geri istediler, tam değil yarı yarıya verelim dediler, kabul etmedik. Bizim teklifimiz eşit işe eşit ücret."
'BÖYLE BİR ANLAYIŞ VE MASA OLMAZ'
Genel-İş İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Engin Topal ise dün yapılan görüşmeye dair bilgi vererek, "Hesap kitap yaptılar yüzde 29,16'nın üstüne çıkamayız dediler. Yıllar önce kazandığımız hakkımız 3 enflasyonda düzenleme yapıp yeniymiş gibi sundular. Enflasyon oranı yüzde 12, bize 6 aylık yüzde 10 önerdi. Böyle bir anlayış ve masa olmaz. Aylardır eşit işe eşit ücret diye haykırıyoruz, bu iş böyle gitmez. Bundan sonra meydan, sokak fark etmiyor, alana inip bunun mücadelesini vereceğiz" dedi.
'GÜVENLİK EMEKÇİLERİ BU TİS'İN AYRILMAZ BİR PARÇASIDIR'
Genel-İş İzmir 9 No'lu Şube Başkanı Sedat Kenar da güvenlik emekçilerinin TİS kapsamı dışında bırakılmak istenmesi tepki göstererek, "Güvenlik emekçilerine karşı sergilenen bu durum kabul edilemez. Yasalar TİS'ten yararlanacağımızı açıkça söylüyor ama belediyenin bu tutumuna anlam veremiyoruz. Güvenlik emekçileri bu TİS'in ayrılmaz bir parçasıdır. Bu iş 23 bin işçi için bitmeli. Hesap basit, isteklerimiz basit. Ayni işi yapacağız biri alacak 5 kalem, bize vereceksin 1 kalem, yok öyle yağma" diye konuştu.