İzmir'de Genel-İş üyesi işçiler yarım gün iş bıraktı

DİSK'e bağlı Genel-İş Sendikası üyesi işçiler yarım günlük iş bırakma eylemi yaptı. Eylem Konak eski Sümerbank binası önünde başladı. "Krizin faturasını emekçiler ödemeyecek" pankartı taşıyan işçiler, "Direne direne kazanacağız", "Krizin faturası patronlara" sloganları attı.

 

Polis ablukasında gerçekleştirilen eyleme DİSK'e bağlı sendika üyelerinin yanı sıra, HDP İzmir Milletvekilleri Murat Çepni, Serpil Kemalbay, CHP Milletvekili Kani Beko, KESK üyeleri, STK temsilcileri, kadın örgütleri, demokratik kitle örgütleri ve siyasi parti temsilcileri katıldı. 

 

İşçilere seslenen Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan, yaşamanın her geçen gün işçi ve emekçiler için zorlaştığını belirterek, "Cumhurbaşkanlığı Yönetiminin ilan edildiği 100 günlük eylem planında işçi sınıfının sorunlarına değinilmemiştir. Değinilmediği gibi işçi sınıfının kazanımlarına göz dikildiğini düşünmemize neden olacak düzenlemeler söz konusudur. Ekonomik krizin lafını etmenin neredeyse suç ilan edildiği bir ortamda biz kriz var diyerek haykırıyoruz. İşsizlik 6 milyonu aştı ve çok büyük bir toplumsal sorun haline geldi. Artık her evde işsiz var. Enflasyon son 15 yılın en yüksek seviyesinde. Temel tüketim maddelerinin fiyatı iki katına çıktı. Artık ücretler faturalara ve kiraya zor yetmekte" şeklinde konuştu.

 

'ASGARİ ÜCRET ARTIRILMALI'

 

Hükümetin taşerona kadro adı altında yaptığı düzenlemeyi eleştiren Çalışkan, gerçek kadro talebinden vazgeçmeyeceklerini dile getirerek taleplerini şöyle sıraladı: "Belediye Kanunu'ndaki norm kadro sınırlamaları kaldırılmalı; belediyeler belediye şirketlerine geçişi yapılan işçileri kadroya alabilmelidir. Kamuya geçişi yapılan işçiler için KHK ile getirilen sendikal hak kısıtlamaları kaldırılmalı; serbest toplusözleşme süreci işletilmeye başlanmalıdır. Bu süreçte işçilerin ücretine YHK kararı ile yapılan yüzde 4 artışa ek olarak ücretler en azından Hazine ve Maliye Bakanı tarafından ilan edilen 2018 enflasyon tahmini kadar yani yüzde 20.8 oranında artırılmalıdır. Asgari ücretin artırılması işçiler açısından yaşamsal bir gerekliliktir. Hakkında herhangi bir soruşturma açılmamış, bir mahkeme kararı olmayan 3 bine yakın üyemiz aileleriyle birlikte mağdur edilmiştir. Bir an önce hukuksuzluğa son verilmesini ve üyelerimizin işe iade edilmesini talep ediyoruz. Haklarımız için emeğimiz için demokrasinden de asla ödün vermeyeceğiz." 

 

Çalışkan, bu taleplere ek olarak 13 ayda yaşanan yoksullaşmanın telafi edilmesini, ücretlerin iyileştirilmesini, elektriğe, doğal gaza ve temel tüketim mallarına yapılan zamların geri alınmasını ve fiyatların sabitlenmesi gerektiğini söyledi.

 

'MADEM AYNI GEMİDEYİZ NİYE AMERİKALI ŞİRKETLERE GİDİYORSUNUZ?'

 

Çalışkan'ın ardından DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, konuşma yaptı. Krizin sorumlusunun 16 yıldır iktidarda olan AKP'nin olduğunu vurgulayan Çerkezoğlu, "Diyorlar ki hepimiz aynı gemideyiz. Madem hepimiz aynı gemideyiz o zaman yaşanan bu süreci neden işçilerle oturup konuşmuyorsunuz? Neden Amerikan şirketlerle IMF'siz IMF şirketi ile bu krizi konuşuyorsunuz. Bakkala pazara her gittiğimizde etiketlerdeki fiyatlarda krizin ne olduğunu görüyoruz. Bu ülkeyi yönetenler 'ekonomik sıkıntılar psikolojiktir' diyor. Ama bu ülkede 6 milyonun üzerine çıkan ve her evde bir genç işsizin, üniversite mezunu işsizin olması gerçeğiyle yaşadıklarımızın psikolojik olmadığını görüyoruz. Tek sesli hale getirdikleri medyaları her gün masallar anlatıyor. Ama onların bu pembe tabloları enflasyon gerçeğinin karşısında tuzla buz oluyor. Enflasyon rakamları bu gün açıklandı. Eylül ayı enflasyon rakamı, tüketici enflasyonu yüzde 24 buçuk, üretici enflasyonu yüze 46 oldu. Bu son dönemlerin rekor rakamlarıdır. Yıl sonu için düşünülen yüzde 25'lik enflasyon bile bu gün son derece iyimser kalmış durumda" dedi.

 

'KRİZİN FATURASINI AKP ÖDEYECEK'

 

Bu krizin emperyalist ve kapitalist sistemin krizi olduğunu ve yılardır Türkiye'yi yönetenlerin uyguladığı ekonomi politikalarının ortaya çıkardığı bir kriz olduğunu söyleyen Çerkezoğlu, "Milli gelirden payını alamayan işçi sınıfı borçlu değil alacaklıdır. Yıllardır karı bizimle paylaşmadınız da şimdi zararı mı bizimle paylaşmak istiyorsunuz? 16 yıldır özelleştirmelerle, tarımın yok edilmesiyle, beton ekonomisiyle ülkeyi bu hale getiren ve bütün bu bunlardan kar eden patronlar ödeyecek. Bu krizin sorumlusu sermayedir ve bu krizin sorumlusu da AKP iktidarıdır saray rejimidir. Krizin faturasını onlar ödeyecek" şeklinde konuştu.