İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri: Soma'yı unutma, unutturma

Soma katliamının 11. yılında yan yana gelen İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, Soma'da yaşananın kaza ya da kader değil, göz göre göre gelen bir işçi katliamı olduğuna dikkat çekerek, bu katliamın asla unutturulamayacağını vurguladı.
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, 301 madencinin yaşamını yitirdiği Soma katliamının 11. yıldönümünde Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde yan yana geldi. Çok sayıda kişinin katıldığı eylemde, "Unutmadık, unutmayacağız" pankartı açıldı.
Basın metnini okuyan İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, Soma katliamının bu ülkede azami kar hırsının nelere mal olabileceğini gösteren en önemli örneklerden biri olduğunu söyledi.
Yılmaz, şöyle devam etti: "Soma'da yaşanan sadece insanların eşini, babasını, kardeşini, oğlunu kaybetmesi değildi. Soma, en yakınlarını toprağa vermiş acılı insanların sokak ortasında yerlerde tekmelenmesiydi. Soma canı yanan ve tepki gösteren insanların market köşelerinde tokatlanmasıydı. Soma, her adalet istendiğinde patronların korunup kollanması, asıl sorumluların asla hesap vermemiş olmasıydı. Soma, Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan'ın, 'Meydana gelen kazada en çok biz mağdur olduk. Bütün yatırımlarımızı güvenlik önlemlerine harcadık' diyebilmesiydi. Soma, iş güvenliğinden sorumlu olan vardiya amirleri ve şirket patronu apar topar tahliye edilirken, gece gündüz Somalı işçi ailelerinin yanında mücadele eden Av. Selçuk Kozağaçlı'nın, Av. Can Atalay'ın tutuklanmasıydı. Soma, yargılanan 28 kamu görevlisinden 16'sına 5 ay hapis, diğerlerine beraatti."
'GÖZ GÖRE GÖRE GELEN BİR İŞ CİNAYETİ'
Soma katliamının bir kaza değil, göz göre göre gelen, öngörülebilir ve önlenebilir bir iş cinayeti olduğunu belirten Yılmaz, "İşçi sağlığı ve işçi güvenliği, hiçbir koşulda ekonomik çıkarların, kâr hırsının ve denetimsizliğin gölgesinde bırakılmamalıdır. Soma'da yitirilen 301 işçinin ardından, benzer koşullarda çalıştırılan binlerce emekçi için hukuk, denetim ve insan yaşamına verilen değerin gerçek anlamda hayata geçirilmesi artık ertelenemez bir zorunluluktur" dedi.
'NE İŞ GÜVENLİĞİ, NE GEÇİM KAYGISI EGEMENLERİN UMRUNDA DEĞİL'
İşçilerin ne iş güvenliği, ne de geçim kaygısının egemenlerin umrunda olmadığını vurgulayan Yılmaz, "Başta işçi sendikaları olmak üzere emeğiyle geçinen herkes madenlerde, inşaatlarda, fabrikalarda yaşanan ve bu azami kâr hırsı şartlarında yaşanmaya devam edecek olan güvensiz, tedbirsiz çalıştırılma şartlarının değiştirilmesi için, en başta da adına iş kazası denilen ucube durumda ölmemek için çaba göstermelidir" ifadelerini kullandı.
Yılmaz, şu ifadeleri kullandı: "Hayatlarımız birilerinin para kazanma hırsına artık feda edilmemelidir. Bu dünyada gördüğünüz, kullandığınız her şey emeğin, emekçilerin ürünüdür. Emekçilerin yarattığı değerin karşılığı ölüm, kader, fıtratla izah edilemeyeceği gibi bunu kabul etmeleri de beklenemez. Bizler madenlerde, fabrikalarda alın teriyle çalışan ve yaşayan işçilerin, 301 madencinin, geride bıraktıkları ailelerinin yanında olmaya devam edeceğiz. Soma'yı, Soma'nın avukatlarını, unutmayacağız, unutturmayacağız."
Eylem boyunca, "Soma'yı unutma, unutturma" ve "Katillerden hesabı emekçiler soracak" sloganları atıldı.