22 Aralık 2024 Pazar

İstismarı aklama, İstanbul Sözleşmesi'ni uygula!

Samsun Kadın Dayanışması, çocuk istismarının affedilmek istenmesine tepki gösterdi, İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanmasını istedi.

Samsun Kadın Dayanışması, Çiftlik Süleymaniye Geçidinde çocuk istismarcılarının aklanmak istenmesine karşı basın açıklaması yaptı. "Çocuk-kadın düşmanı tasarıya hayır", "Faili değil çocukları koru", "Çocuk istismarı affedilemez, çocuklar evlendirilemez", "Erkek şiddetine karşı 6284'ü uygula" pankartlarının açıldığı eylemde, tasarının Meclis gündemine gelmesi durumda kadınların buna "Dur" diyeceği belirtildi.

Ortak basın açıklamasını okuyan Şafak Aydın ve Fatma Şen Çelik, "2016'dan bu yana mütemadiyen önümüze gelen çocuk istismarcılarına evlilik yoluyla affın, meclis açıldığında ilk gündeme gelecek konulardan olduğu konuşuluyor. İnfaz yasasının geçirildiği gece yarısı ortaya çıkan taslak, yükselen tepkilerin karşısında muhalefetin desteğini alamadığı için meclis gündemine gelemedi. Ama AKP milletvekili Said Yüce twitter hesabından açık bir şekilde tasarının bayram sonrası meclise geleceğini yazdı" dedi.

13 yaşındaki kız çocuklarının 28 yaşındaki erkeklerle "erken yaşta evlilik" adı altında çocuk evliliklerinin meşrulaştırılmaya çalışıldığına dikkat çekilen açıklamada, böylece kız çocuklarının eğitim haklarının ellerinden alınacağı belirtildi. "Bir kerelik af" diye söz konusu tasarının gündeme getirildiği belirtilen açıklamada, "Aralanan bu kapı kız çocuklarının çocukluğunu ellerinden alacak, evlilik yaşını fiilen 13'e indirecek. Yani geçirilmek istenen yasa tasarısı, 13-14 yaşındaki kız çocuklarıyla yasal olmayan bir şekilde dini nikahla evlenen erkeklere af niteliğinde. Buradan bir kez daha söylüyoruz 15 yaş altındaki hiçbir çocuğun rızasından bahsedemeyiz. 15 yaş altı her çocuğa yönelik cinsel davranış cinsel istismardır! Suçtur! Affedilemez!" denildi.

"Endişeliyiz! 13 yaşındaki kız çocuklarını istismar eden erkekler affedilmeye çalışılırken, İstanbul Sözleşmesi'ne yönelik saldırılar da gün geçtikçe büyüyor. Bir yandan devleti yönetenler 'İstanbul Sözleşmesi nas değildir' derken öbür tarafta sözleşmeyi meclisten geçirenler 'Neye oy verdiğimizi bilmiyorduk' diyebiliyor" denilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Kadına yönelik erkek şiddetinin önlenmesini, kadın ve çocukların şiddetten korunmasını ve şiddetin soruşturulmasını amaçlayan sözleşme şiddet uygulayan erkekleri rahatsız ediyor. Kadına yönelik şiddetle mücadele ettiğini söyleyen hükümet ise tüm bu rahatsız erkekleri sessizliğiyle destekliyor. Bu sessizlik ya da bazense verdiği açıktan destek; kadına yönelik şiddeti savunan, cinsiyetçi, istismarcı, şiddet uygulayan erkeklerin –artık bizlere yer verilmesi yasaklanan– TV programlarında, gazete köşelerinde sesini yükseltmesiyle sonuçlanıyor.

"Güvende değiliz! Evden çıkmayın diyenler aynı zamanda kadınların ev içinde maruz kaldığı şiddete yönelik tek bir önlem bile almayanlar, sığınaklara kabulleri durduranlar, kadına yönelik şiddetle mücadele kanununun uygulanmasını sınırlandırmaya çalışanlar. Cinsel istismar failleri affedilmeye çalışılırken, İstanbul Sözleşmesi ve kadına yönelik şiddetle mücadele yasası uygulanmazken evlerimizde maruz kaldığımız şiddet, bizim için sokaktaki virüsten daha tehlikeli! Güvenle evimizde kalabilmek için, şiddete maruz kalmadığımız bir dünya için, evlerin de sokakların da kadınlar için güvenli olacağı zamanlar için virüse rağmen bugün fiziksel mesafemizle buradayız! Yaşasın kadın dayanışması!"