7 Eylül 2024 Cumartesi

İstanbul ve Ankara'da hasta tutsaklar için eylem 

Hasta tutsakların durumuna dikkat çekilen ve tedavileri önündeki engellerin derhal kaldırılması istenen Ankara ve İstanbul'daki eylemlerde, tutsakların yaşam hakkının gasp edildiği kaydedildi. 

İstanbul ve Ankara'da hasta tutsakların tedavi haklarının engellenmesine ve tahliye taleplerine ilişkin eylemlere bu hafta da devam edildi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, her hafta düzenledikleri "F Oturması" eyleminin 643'üncüsünü Beyoğlu'nda bulunan dernek binası önünde gerçekleştirdi. Hasta tutsakların fotoğraflarının taşındığı eylemde, "Tedavi haktır engellenemez", "Hasta mahpus serbest bırakılsın" dövizleri açıldı. Kitle sık sık, "Tedavi haktır engellenemez", "Hasta tutsaklar serbest bırakılsın", "Tecrit öldürür, dayanışma yaşatır" sloganları attı. Açıklamaya Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) MYK üyesi Musa Piroğlu ile çok sayıda kişi katıldı.

Bu haftaki eylemde, Metris R Tipi Hapishanesinde bulunan ağır hasta tutsak Abdulkadir Kuday'ın sağlık durumuna dikkat çekildi. Söz alan Celalettin Can, Kuday'ın sağlık durumunun ağırlaştığını belirtti. Ölümcül sağlık sorunları olan Kuday'ın kişisel ihtiyaçlarını karşılayamadığını ve yatağa bağlı yaşadığını belirten Can, aynı zamanda vücut ağırlığının 41 kiloya düştüğünün altını çizerek hastalıklarını sıraladı. Can, "Çiğneme, yürüme ve konuşma gibi istemli kasların hareketinin kontrolünden sorumlu sinir hücrelerinin hasarından kaynaklanan ölümcül bir nörolojik hastalık olan ALS hastası olup, bel fıtığı ameliyatı sonrasında gelişen bacak felci, ALS'ye bağlı olduğu düşünülen yüz felci, işitme kaybı, kulak çınlaması, görme kaybı, ayak ve ellerde güçsüzlük ve his kaybı, yutma güçlüğü,  bel, sırt, boyun ve karında şiddetli ağrı, kusma, uyku apnesi, göğüste sıkışma ve yanma hissi, aşırı kilo kaybı, ağır mide ve sindirim sistemi sorunları yaşamaktadır. Vücut ağırlığı 41 kiloya düşen ve konuşma yetisini tamamen kaybettiği belirtilen Kuday, yaşamını yatağa bağlı ve ancak başkalarının yardımı ile sürdürebilmektedir" dedi.

Kuday'ın eşi ile yaptığı son görüşmede Kuday'ın konuşma yeteneğinin kaybettiğini belirten Can, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın af yetkisini "taraflı" kullandığını işaret etti. Can, "Cumhurbaşkanı, hastalık ve kocama nedeniyle hapiste kalamayacak durumdaki mahpuslar için af veya ceza indirimi kararı verebildiği halde bu yetkisini neden Abdulkadir Kuday ve muhalif politik suçlar nedeniyle hapiste tutulmakta olan ağır hasta mahpuslar için kullanmamaktadır. Devletin hukuk normları içerisinde hareket etmesi gerektiğinin bir kez daha altını çiziyoruz" ifadelerini kullandı.

Kuday ve diğer tüm hasta tutsakların serbest bırakılması gerektiğini söyleyen Can, yetkilileri göreve, kamuoyunu ise duyarlılığa davet etti.

ANKARA
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, hasta tutsakların durumuna dikkat çektikleri eylemlerinin 515. haftasında, İHD Ankara Şubesi önünde bir araya geldi.

Eylemde, "Tedavi haktır engellenemez, hasta mahpuslar serbest bırakılsın" yazılı pankart açıldı. Hasta tutsakların durumuna dair açıklama yapan İHD Ankara Şube Eşbaşkanı Nuray Çevirmen, cezaevlerinde 651'i ağır olmak üzere bin 517 hasta tutsağın olduğu bilgisini verdi. Hasta tutsakların içerisinde, kronik ve çoklu rahatsızlıkları olanlar, akciğer hastaları, kalp hastaları, kanser hastaları, yaşlı ve yaşamını tek başına devam ettiremeyecek kadar hasta olanların dahi cezaevlerinde tutulduğunu aktaran Çevirmen, tahliye edildikten kısa süre sonra tedavi için gittiği Finlandiya'da yaşamını yitiren 30 yıllık tutsak Mehmet Ali Yaşa'nın durumuna dikkat çekti.

Çevirmen, eylemlerinin bu haftasında Bodrum S Tipi Kapalı Hapishanesinde tutulan 67 yaşındaki ağır hasta tutsak Kutbettin Menteş'in durumunu aktardı. Çevirmen, "Kutbettin Menteş 1994 yılında hapishaneye konuldu. Muş, Antep, Diyarbakır hapishanelerinde tutuldu. Görmüş olduğu işkencelerden kaynaklı yüzde gözleri yüzde 40 civarında görme yetisini kaybetti. Hapishanede kaldığı süreçte şeker ve tansiyon hastalıkları başladı. 2007 yılında tutuksuz yargılanmak şartıyla serbest bırakıldı. 2016 yılında verilen hapis cezası onandı ve 2021 yılında tutuklanarak bir süre Bursa H Tipi Kapalı Hapishanesinde kaldı. Daha sonra yeni açılan ve tecrit koşullarının ağır olduğu hapishanelerden olan Bodrum S Tipi Kapalı Hapishanesi'ne konuldu. Ailesine telefonda, yüksek tansiyon ve şeker hastalığından kaynaklı olarak hastaneye götürülüp getirildiğini ve ayrıca yine safra kesesi ameliyatı olduğu için de hastanede yattığını söylemiştir" diye aktardı.

Menteş'in Nisan ayında tek başına tutulduğu cezaevinde havalandırmada iken aniden fenalaştığını, fenalaştığı yerde bayıldığını ve tesadüfen fark edildiğini söyleyen Çevirmen, "Hastaneye kaldırılan Kutbettin Menteş'ten haber alamayan ailesi, cezaevi idaresini aramasına rağmen kendilerine herhangi bir bilgi verilmemiştir. Hastaneye kaldırıldığı, aynı hapishanede kalan bir mahpusun yakınları tarafından ailesine haber verilmiştir. Hapishaneye ziyarete giden avukata ‘hapishanede olmadığı, hastanede yattığı' bilgisi verilmiştir. Avukat tarafından hastanede yapılan ziyarette ise ‘Kalp krizi geçirdiği, Bodrum Acıbadem Hastanesine kaldırıldığı, anjiyo olduğu ve kalbine 2 stent takıldığı ve yoğun bakım ünitesinde yattığı' bilgisine ulaşılmıştır" dedi.

Çevirmen Menteş'in ağır hastalıkları olduğunu buna rağmen 3 yıldır tek başına tutulmakta olduğunu ve arkadaşlarının yanına geçme talebinin karşılanmadığı bilgisini de paylaşarak şunları söyledi: "Tek başına tutulduğu zaman içerisinde hastalıklarından kaynaklı kriz geçirme olasılığı ve zamanında müdahale yapılmaması riski ısrarla göz ardı edilmektedir. Kutbettin Menteş'in ilk etapta arkadaşlarının yanına alınması ve bu süreç içerisinde de ağır hasta olmasından dolayı infazının ertelenerek tahliye edilmesini talep ediyoruz."