28 Nisan 2025 Pazartesi

İSİG Meclisi: Çocuk işçiliğine karşı örgütlen, diren

Çocuk işçiliğine karşı açıklama yapan İSİG Meclisi, çocuk işçilerin Türk sermayesi için elzem olduğunu belirtti. Açıklamada, örgütlenme, mücadele etme ve direnme çağrısı yapıldı.

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi çocuk işçiliğine, gençlerin güvencesiz çalıştırılmasına ve iş cinayetlerine karşı Kadıköy Süreyya Operası önünde açıklama yaptı.

Açıklamaya Limter İş Sendikası Genel Başkanı Kamber Saygılı, İnşaat İş Sendikası Örgütlenme Sekreteri Deniz Gider, Polen Ekoloji Kolektifi, Enerji Sen Genel Başkanı Süleyman Keskin, Galatasaray Üniversitesi Öğrencileri, DEM Parti İstanbul Milletvekili Özgül Saki başta olmak üzere çok sayıda kişi katıldı.

'MESEM'DEN ÇEDES'E SÖMÜRÜYE SON'
Üniversite öğrencilerinin sloganlarla geldiği eylemde "Çocuk işçiliğiyle mücadeleye" pankartı açıldı; "Sermayeye değil eğitime bütçe", "Çocuk işçilik yasaklansın", "MESEM'de vahşete, sömürüye son", "MESEM'den ÇEDES'e sömürüye son", "Güvenceli gelecek istiyoruz", "Çocuk katili bu düzene başkaldır" sloganları atıldı.

GSÜ ÖĞRENCİLERİ: ÇOCUKLAR DEVLET ELİYLE PATRONLARIN ELİNE VERİLİYOR
Galatasaray Üniversitesi öğrencileri, işçi cinayetlerinde katledilen çocukların sadece rakam olmadığını kaydetti. Konuşmada, "Çocukların yapmaması gereken işleri yaparken katledildiğini belirtti. Çocuklar devlet eliyle patronların eline veriliyorsa, barikat başında polis işkencesi yaşıyorsa biz isyandayız" dedi.

LİSELİ ÖĞRENCİLER: MESEM'LER SON BULANA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ
Liseli öğrenciler adına yapılan konuşmada, sıra arkadaşlarımız fabrikada, tarlada sömürülüyor diye belirtti." Eğitim almadan, patronların işlerini yapıyor. Bu düzenin karşısında olmak zorundayız. MESEM'ler son bulana kadar mücadeleye devam edeceğiz" denildi.

AKSU: UMUTSUZ DEĞİL ÖZGÜR BİR GELECEĞİN TEMİNATIYIZ
MESEM'li Beritan Aksu, "Eğitim sistemi adı altında bu gün gençliğe bilimsel nitelikten uzak, sorgulamanın değil itaatin esas alındığı sömürü düzeni için ucuz iş gücü oluşturma amaçlı bir sistem dayatılıyor. Muhalif, demokrat öğretmenlerimiz başka okullara sürgün edilerek cezalandırılıyor. Bütün dayatmaların üstüne. 39 arkadaşımız ise eylemlere katıldığı için hapishanelerde tutuluyor. Liseli sıra arkadaşımız, LÖB'llü Boran Yusuf Arslan ise 58 gündür tutsak. 16 yaşındaki yoldaşımız Boran, gençliğin, liselilerin özgürlük mücadelesini büyüttüğü için tutuklandı. Yoldaşımız Maltepe çocuk Hapishanesi'nden sizleri selamlıyor. Bugün burada onun da sesi olmak için toplandık" dedi. Aksu, "Liseli gençler olarak bugün temin ediyoruz ki bizler oluşturmaya çalıştığınız umutsuz bir geleceğin değil özgür bir geleceğin teminatıyız" diye konuştu.

İstanbul Tabip Odası adına yapılan konuşmada ise çocuk işçi cinayetlerine karşı mücadeleyi büyütme çağrısı yapıldı.

'SON 23 YILDA ÇOCUK İŞÇİLİK ARTTI'
Açıklamayı okuyan Balım İdil Deniz, son 23 yılda çocuk işçiliğinin arttığını belirterek, "TÜİK verilerine göre 15-17 yaş grubundaki çocukların işgücüne katılma sıklığı 2022'de yüzde 18,7 iken 2023'te yüzde 22,1'e ve 2024'te yüzde 24,9'a yükseldi. Yani 970 bin çocuk işçi olduğu açıklandı. Ancak bu sayıya 500 bin MESEM'li çocuk, bu yaş grubunda çalışan kayıt dışı çalışan çocuklar ve 15 yaş altı çalışan çocuklar dahil değil" dedi.

'ÇOCUK İŞÇİLER HER YERDE'
Türkiye'de çocuk işçi sayısının 3-4 milyona ulaştığının altını çizen Deniz, "Çocuk işçilik gerçeğini en çıplak bir biçimde ortaya seren ise iş cinayetleridir" dedi. "Son on iki yılda en az 764 çocuk, daha evvel devletin eksik tuttuğu verileri de eklediğimizde de AKP'li yıllarda en az 1000 çocuk işçi hayatını kaybetti" diye konuşan Deniz, mevsimlik tarım işçiliğinin, MESEM'lerin, yaz tatilinde harçlık için çalışanların, sokakta mendil satan veya kağıt toplayanların, sanayide çalışanların ve paket servisi yapan motokuryelerin çocuk işçi olduğunu belirtti. 

'ÇOCUK İŞÇİLİĞİ SİSTEMATİK EMEK SÖMÜRÜSÜ'
"Çocuk işçiler sistematik olarak Türkiye kapitalizminin daha ilköğretim çağındayken bile acımasız üretim çarklarına soktuğu oyun alanlarından koparılan çocukluğunu, gençliğini ve sağlığını işyerlerinde bırakan bu ülkenin geleceğidir. Kesinlikle geçici bir olgu değil bilinçli sistematik bir ucuz emek sömürüsüdür" diyen Deniz, 2025 yılında iktidarın çocuk teşvikinin de çocuk emeği sömürüsü için yapıldığını kaydetti.

'ÇOCUK İŞÇİ ÖLÜMLERİ ARTIYOR'
Çocuk işçilerin tarım, sanayi ve inşaatlarda yaşanan iş cinayetlerinde hayatını kaybettiğini, yoksulluğun da çocuk işçiliğini artırdığını belirten Deniz, "MESEM'de gördüğümüz üzere ortaokullara kadar indirilen ve bizzat devlet politikalarıyla kitleselleştirilen çocuk işçilik ve tüm Anadolu kentlerinde yoğunlaşan Organize Sanayi Bölgesi gerçekliği artık çocuk işçi ölümlerini kent merkezlerine ve çeperlerine taşımış durumda" dedi.

'SERMAYE İÇİN ÇOCUK İŞÇİLİĞİ ELZEM'
"Çocuk işçilik; eğitim, öğrenim, yetişecek eleman argümanlarıyla 'meşrulaştırılmaya çalışılsa da' çocuk işçi ölümleri gizlenemiyor" diyen Deniz, "Türkiye sanayisinin dünya pazarlarında, özellikle AB pazarında, var olmasının yegane yolu ucuz işgücü ihracıdır. Sermaye için çocuk işçilik elzem olarak görülmektedir" dedi.

MÜCADELE ÇAĞRISI
"Çocuk işçilik yasaklanmalı, mesleki öğrenim çocuk gelişimine uygun bir biçimde planlanmalı, eğitim her kademede parasız olmalı, yaşam alanları çocukların gelişimine uygun bir hale getirilmeli" diyen Deniz, örgütlenme, mücadele etme ve direnme çağrısı yaptı.