İliç davası sürüyor

İliç davasının 3. gününde beyan veren sanıklar yine başkalarını suçladı, kendilerinin bir kusuru olmadığını öne sürdü.
İliç'te yaşanan işçi ve doğa katliamına ilişkin davanın ilk duruşması 3. gününde Erzincan 1. Ağır Ceza Mahkemesinde devam etti. Duruşma, 3. gün tutuksuz sanıkların beyanıyla devam etti.
Tasarım mühendisi Ali Erdi Seyhan'ın ifadesi alındı. Taban teşkilini yaptıklarını projenin geri kalanıyla alakaları olmadığını iddia eden Seyhan kendine yönelik suçlamaları reddetti.
İkinci dinlenen ise Sanık Aykut Ayderman oldu. Genel olarak bir denetim eksikliği olduğunu düşündüğünü dile getiren Aykut Ayderman, "Yığın liç yönetmeliği ve hatta sektörün genelinde mevzuat olarak bir boşluk olduğunu düşünüyorum. Bir de bu işin başındaki mühendislerin de etkin olmadığını düşünüyorum. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Enerji ve Tabi kaynaklar Bakanlığı, Kültür Bakanlığı. Üçünden birinde eksik var" diye konuştu.
Ardından ifadesi alınan sanık Funda Ardıç, madenle ilgili daha önce hazırlanan raporların okunmadığı, dikkate alınmadığını ifade etti. İzleyenin SSR firması olduğunu kendilerinin raporları çevirmekle yükümlü olduğunu ifade eden Ardıç, "Madenin boşaltıldığı söylenmesine rağmen, solisyon kesilmesi ya da kamyonların gitmemesi, konteynerdeki işçilerin konteynerlerden çıkarılması için herhangi bir adım atılmadı. Bana bu yetki verilmiyor. Aşırı solisyon beslemesi ya da hesap verilerinin dışına çıkılması kim kararı? Olay günü bu talimatları veren ya da vermeyen irade kimse benim buradaki ölümlerle bağımı kopardığını düşünüyorum" dedi.
Mahkemede hazır bulanan sanıkların beyanları sonrası katılma talebinde bulunan madende yaşamını yitiren Mehmet Kazar'ın kızı müşteki Hatun Kazar konuştu. Beyan veren her sanığın kendilerinin suçsuz olduğunu söylediğini dile getiren Kazar, "Eğer öyleyse sorumlu kimse ya onu söylesinler ya da hepsinden şikayetçiyim, hepsi sorumlu. Orada 1 yıl evvel çalışan mühendise babam fazla yükleme yapıldığını söylediğinde, babama ‘Benim işimi nereden biliyorsun' cevabı veren o mühendis de sorumlu. Babamın üzerine yığın liçi gelene kadar sesini duyduk. Oradan çıkmak istedi ama çıkarmadılar. Telefon hoparlörü açıktı, geleni gideni çıkarttığı için gitmelerine izin verilmediği, sahada bir sıkıntı olduğunu o sıkıntıyı gidermek için bekletildiğini söyledi. Babam oraya kendiliğinden çıkıp beklemedi. Mahkemede liçin altında kalanlar sorumlu, hatalı gibi davranıyorlar, bunu kabul etmiyoruz. Kimin sorumlu olduğu açığa çıksın istiyoruz biz. 4 buçuk ay madende bekledik, kardeşimin üniversite sınavına gireceği gün babamın kalan parçalarını bulduk. Onay veren herkes sorumlu, hepsinden şikayetçiyiz. ÇED raporuna onay veren Murat Kurum'un da yargılanmasını istiyorum" dedi.
Mehmet Kazak'ın diğer kızı Seher Kazak da davaya müşteki olarak katılma talebinde bulundu.
Sanık avukatlarının beyanlarının alındığı duruşma bugün de devam edecek.