21 Kasım 2024 Perşembe

İçişleri Bakanlığı önünden kayyumlara karşı mücadele çağrısı

DEM Parti Grup Başkanvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Sezai Temelli, İçişleri Bakanlığı önünde yaptıkları açıklamada, kayyum darbesinin bütün Türkiye halklarının sorunu olduğunu belirterek, kayyumlara karşı yan yana gelme çağrısı yaptı.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Sezai Temelli, milletvekilleriyle birlikte İçişleri Bakanlığı önünde kayyum darbesine ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, "Kayyum değil demokrasi" dövizleri taşındı.

KOÇYİĞİT: HALK İRADESİNİ YOK SAYAN BİR ANLAYIŞ TAHKİM EDİLİYOR
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, İçişleri Bakanlığının 8 yılı aşkın süredir kayyum atayarak halk iradesine el koyan AKP iktidarının aparatına dönüştüğünü söyledi. Ülkede 2015 yılından beri sistematik olarak devam ettirilen, halk iradesini yok sayan bir anlayışın tahkim edilmek istendiğine işaret eden Koçyiğit, halka saygı duymayan bir iktidar aklıyla karşı karşıya olduklarını belirtti.

31 Mart yerel seçimlerinde halkın AKP iktidarına kırmızı kart gösterdiğine dikkat çeken Koçyiğit, meşruiyetini yitiren AKP'nin yine bildik yöntemlere başvurduğunu ifade etti. 3 Haziran'da Hakkari'de başlayan kayyum sürecinin, Esenyurt, Batman, Mardin ve Halfeti'yle devam ettiğini kaydeden Koçyiğit, 2016'da kayyum atandığında buna yeterince ses çıkarılmadığı için bugün Esenyurt'a da kayyum atandığını söyledi.

'HEPİMİZE YÖNELİK BİR TEHDİTTİR'
Bu hukuksuzluğun bütün Türkiye halklarına yapıldığının altını çizen Koçyiğit, "Bu hepimize yönelik bir tehdittir. Hepimizin seçme ve seçilme hakkını yok sayan, yurttaşlık hakkını yok sayan, sandık demokrasisini yok sayan yeni bir süreci başlatmak istiyorlar. Bu çok açık ve nettir. Yeni yol yürüyüşlerini Türkiye'nin dört bir yanını cehenneme çevirerek, hukuksuzlukları yayarak, darbeyi genişleterek, darbeyi genelleyerek yapmak istiyorlar. İşte buna karşı bizim de yan yana gelmemiz lazım" dedi.

Kayyumun gasp, talan, iradeyi yok saymak anlamına geldiğini dile getiren Koçyiğit, "Kendini demokrasiye bağlı hissetmeyen, sandıktan kendi çıktığı sürece o sandığa saygı duyan ama halkın başka tercihleri olduğunda bütün bu tercihleri yok sayan bu iktidara karşı bugün yan yana gelmemiz, birleşmemiz ve hep beraber demokrasiyi savunmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.

'SONUNA KADAR DİRENMEYE DEVAM EDECEĞİZ'
Koçyiğit, şöyle devam etti: "Bütün demokratik muhalefet, mücadelenin paydaşları, bizler yana yana gelip omuz omuza mücadele edersek, Esenyurt'tan Hakkari'ye kardeşlik ve demokrasi köprüleri kurarsak işte o zaman bu iktidarı yeneriz, bu faşizmi yeneriz. Bu ülkede demokratik cumhuriyeti de barışı da AKP'ye rağmen inşa ederiz. Bunun koşulları her zamankinden fazla vardı. Bunun koşulları olgunlaşmıştır. Bizler kayyum değil demokrasi diyoruz. Esenyurt'tta da, Hakkari'de de, Halfeti'de de, Mardin'de de, Batman'da da kayyuma karşı direnmeye ve anayasal, demokratik, barışçıl protesto hakkımızı kullanmaya sonuna kadar devam edeceğiz. Hiç kimse halkımızın iradesini yok sayan bu ceberut rejime, bu faşist akla diz çökeceğimizi, teslim olacağımızı sanmasın."

TEMELLİ: DAYATILAN VESAYETİ KABUL ETMİYORUZ
DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, kayyum atamalarıyla toplumsal barış için ortaya çıkan beklentinin dinamitlendiğini söyledi. Barışı yok sayan bir anlayışla bu zihniyetin ayakta duramayacağını ifade eden Temelli, "Tek bir oy bile almamış bir zihniyet gelip halkın, milyonların oyuyla seçilmişlere bu vesayeti dayatacak. Bunu kabul etmiyoruz. Kabul etmediğimiz için de alanlardayız, sokaklardayız, mücadele ediyoruz" dedi.

'BİZE SALDIRANLAR MEŞRUİYETİNİ YİTİRDİ'
Protesto hakkını kullanan halka, gençlere, kadınlara dönük gözaltı ve işkenceye tepki gösteren Temelli, "Bu işkencelere, hukuk tanımazlığa, saldırılara karşı direnmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. Temelli, şöyle devam etti: "Biz meşruyuz ama bize saldıranlar meşruiyetini yitirmiştir. Toplumda, halkta meşru bir karşılıkları söz konusu değildir. Kayyumun savunulması kabul edilebilir değildir. Zaten savunamadıkları için işkence yapıyorlar, hukuku yok sayıyorlar. Savunulacak bir tarafı olmadığı için her türlü yalan ve iftirayla günlerini kurtarmaya çalışıyorlar. Kayyum geleli daha 10 gün olmasına rağmen, her kayyım 10 tane suç işlemiştir en az. Çünkü 2016'dan 2024'e kadar geçen 8 senede kayyumların yaptıkları bir suç icraatıdır. Dosyalar ortadadır. Yaptıkları yolsuzluklar, gasplar ve hukuk dışı bütün icraatları ortadadır."

'BU MÜCADELEDE YAN YANA OLALIM'
Demokratik bir ülkede yaşamak isteyen herkese kayyuma karşı çıkma çağrısı yapan Temelli, "Çöktürme planını yapanlar, o planın altında kaldılar. O zaman şimdi hukuka, demokrasiye ve barışa hep birlikte sahip çıkma zamanıdır. Tecride karşı, siyasi tutsaklığa karşı, hukuk dışı olan her şeye karşı, başta da kayyumlara karşı yan yana gelmeliyiz. Biz buradan bir kez daha demokrasiden yana olanları, kadınları, emekçileri, bu halkın mağdur edilmiş ve sömürülmüş tüm insanlarını bu mücadelede yan yana olmaya davet ediyoruz" dedi.