11 Ekim 2024 Cuma

Hüseyin Yeter yazdı | Dr. İbrahim Okçuoğlu yoldaşı uğurlarken

Özel mülkiyet dünyasına düşmandı. Bu dünyanın proletaryaya, insana ve doğaya reva gördüğü politikalara ve sonuçlara sınıf kiniyle karşı duruyordu. "Mülksüzleştirenlerin mülksüzleştirilmesi" düşüncesinin ve eyleminin insanıydı.

Sevgili doktor yoldaşımızı kaybettik. Uzun yıllar birlikte partili çalışma yürüten yoldaşı olarak onu sevgi, özlem ve saygıyla anıyorum! Doktorumuzu aklımızda, yüreğimizde ve mücadelemizde yaşatacağız!

İ. Okçuoğlu yoldaş, devrim ve sosyalizm mücadelesinin devrimci bir neferi olarak düşündü ve yaşadı. Bütün aklı ve yüreğiyle inandığı sosyalizm davasına ve devrimci değerlere bağlı kaldı. Devrimci iradesi ve eylemi, duygusu ve düşüncesi; proleter bilinci ve disiplini ile güçlü bir partili yoldaşımızdı. ML öğretinin ve diyalektik materyalist yöntemin yılmaz bir savunucusu, kavratıcısı ve takipçisiydi. 

Onu çok sevdim ve özleyeceğim! "Bürokratik" görünümünün altında sade ve emekçi özelliği; sert görünümü altında duygusal ve mütevazi kişiliği; teorik araştırma ve incelemelerde sabırlı, planlı ve verilere dayalı çalışmalarıyla bende iz bıraktı. Genç komünistlerin yazdıkları gibi, "o, bizim gibiydi." Sade, emekçi, devrimci bir yaşamı vardı. Bir emekçi, bir genç, bir kadın, bir Kürt, bir Alevi vb. herkesle eşit ve yoldaşça bir bağ kurmasını bildi. Özel mülkiyet dünyasına düşmandı. Bu dünyanın proletaryaya, insana ve doğaya reva gördüğü politikalara ve sonuçlara sınıf kiniyle karşı duruyordu. "Mülksüzleştirenlerin mülksüzleştirilmesi" düşüncesinin ve eyleminin insanıydı. 

Hasta yatağında bana yönelik bir eleştirisi dikkatimi çekti. "Benim yaptığım teorik çalışmalara karşı diğer bazı yoldaşlar gibi sen de, önce parti çalışmaları yoldaş diyordun...Oysa benim kitap çalışmalarım da parti, devrim ve sosyalizm çalışmalarıydı" dedi. Bu sözler, yüreğime ve aklıma bir şimşek gibi saplandı. Ona "Söylediklerim, mücadelenin bu yanını yeterince düşünmeden yaptığım bir sitemdir yoldaş" dedim. Ama içinde sakladığı ve belli ki incindiği bir sitemi ifade etmişti!

Doktor yoldaşı çok arayacağız ve özleyeceğiz. Doktor yoldaş, Türk halkımızın bir evladıydı. Entelektüel birikimi ve ML teorik donanımı ve çalışmalarıyla partili komünist bir aydındı. Yaşamında üç konuda saygın ve onurlu bir yerde durdu. İlki, Kürdistan'da yürütülen kirli savaşın ürettiği ve estirdiği şovenizm ve sosyal şovenizme karşı devrimci duruşudur. Ezen ulus devrimcisinin ya da komünistinin onurlu bir duruşuydu bu. Devrimci hareket içinde önder kadrolar dahil bir çok devrimcinin sosyal şovenizme savrulduğu, "ulusal devrimci"liğe yöneldiği; Kürt özgürlük hareketi ya da onunla ittifak içinde olan parti ve örgütlerle mesafeli durduğu tarihsel bir dönemde, Doktor yoldaşımız dik durdu. Ve bunun bedelini ödemeye hazır olduğunu gösterdi. Rojava Devrimi'ni savundu ve sahiplendi. ICOR heyeti içinde yer aldı. Rojava Devrimi'nin heyecanını, onurunu ve duygusunu yaşadı. Kürdistan üzerine kitap yazdı. KÖH ve Rojava devrimi üzerine makaleler yazdı. İkincisi, Dünya komünist hareketin yaşadığı örgütsel ve ideolojik kriz koşullarında Doktor yoldaş, ML teori ve ilkeleri, yaşanmış sosyalizm pratiği ve ürünlerini büyük bir ısrar, cesaret ve güvenle savundu ve propaganda etti. ML öğretiyi, Lenin ve Stalin'i savundu. Ve onların öğrencisi olduğunu konuşmaları ve yazılarında yansıttı. Tabii ki, bu durum, hem kapitalist emperyalizmin karşı devrimci antikomünizmine karşı hem de modern revizyonizm, oportünizm ve Troçkizme karşı teorik, ideolojik-siyasi bir mücadele anlamına geliyordu. Üçüncüsü ise Doktor yoldaşın partili yaşama, partili ortamlara olan özlemi, heyecanı ve isteğiydi. Teorik alandaki çalışmaları ve üretimi, araştırma-incelemeleri; onu, partinin güncel siyasi ve örgütsel çalışmalara katılımını "sınırlandırıyor"du. Doktor yoldaş, partinin her alandaki ve her türlü yayınını dikkatle inceleyerek, parti organlarında tartışarak ve bazı "parti ortamları"nı paylaşarak boşluğu doldurmaya çalışıyordu. Partili ortamları ve partiyi yaşamak, partinin siyasi ve örgütsel sorunlarının çözümüne ortak olmak isteği ve çabası belirgindi. Partinin teorisi, proğramı, strateji ve taktiğinin savunulması, takip edilmesi ve denetlenmesini kendisine görev bildi. Partinin zor zamanlarında, kendisine verilen her görevi tereddütsüz kabul etti. Bireysel ailesi ve çocukları ne olacak diye tereddüt etmeden yıllarca, aylarca profesyonel devrimci çalışmalara katıldı. 

Doktor yoldaş, yayımlanan onlarca kitabında, broşürlerinde, makalelerinde, verdiği eğitimlerde, katıldığı yerel ve uluslararası konferanslarda, seminerlerde ve panellerde diyalektik materyalist yöntem ve ML teoriden hareket etti. Her alanda, her ortamda ve her dönemde ML öğretiyi esas aldı. Dünyaya, sosyal ve siyasal gelişmelere ML görüş açısıyla baktı, yorumladı ve yazdı. "Sol"da bazı kesimler, Doktor yoldaşın ML'e bu bağlığını, "doğmatik" ya da "doktriner" olarak değerlendirdi. Oysa, Doktor yoldaş, devrimci hareketteki tasfiyeciliğin ve reformizme savrulmanın farkındaydı. Onun yaşamında modern revizyonizme, Troçkizme ve küçük burjuva sosyalizmine karşı teorik ve ideolojik mücadele önemli bir yer tuttu. Bazı sohbet ve tartışmalarımızda, devrimci ve komünist hareketin geleceği konusunda "tehlikeyi küçümsediğim" eleştirileri yapardı. O, ML öğretiye inançla ve bağlı kaldı. Doktor yoldaş, teorik üretimi, araştırma ve incelemeleri, istatistik verileri, tercüme ettiği kitaplarıyla bize zengin bir teorik arşiv bıraktı. Yeni nesiller hocamızın bu çalışmalarından öğrenmeye devam edeceklerdir. Onun bu çalışmaları yeni nesillere ışık olacaktır.

Doktor yoldaşın kapitalizm üzerine yazdığı kitaplar, genç devrimcilerin başvuru kaynaklarıdır. O, Marks ve Engels'in kapitalist sistemde gizlenen artıdığer sömürüsünün açığa çıkartılması; Türkiye ve Kürdistan'da proleter bilinç, eylem ve örgütlenmenin yükseltilmesi görevlerine yazıları ve emekleriyle büyük katkı sunmuştur. Sınıf mücadelesinde proletarya, komünist parti ve sosyalizm kavramların üzerine diyalektik çalışmaları, tartışmaları, uyarıları ve öngörüleri parti çalışmalarımızda esin kaynağıdır. 

Doktor yoldaşın ML teorinin kavranması ve kavratılmasında önemli katkıları oldu. Yüzlerce genç kadın ve erkek yoldaşın teorik donanımı, eğitimi ve gelişiminde görevler aldı. Türkiye ve Kürdistan’da, Avrupa'da ve uluslararası platformlarda teorik-siyasi sunumlar yaptı. 

Doktor yoldaş enternasyonal bir devrimciydi. Bunu sadece coğrafyadaki ezilen ulus ve halklar nezdinde değil, bölgesel ve uluslararası alanda komünist parti, grup ve bireylerle olan ilişkilerinde de yansıttı. Enternasyonal çalışmalarda, bir çok ülkeyi ziyaret eden parti heyetinin içinde yer aldı. Ve enternasyonal ilişkilerin ancak gerçek ilişkiler üzerinden anlam kazanacağına inanıyordu. Başta Avrupa olmak üzere, Ortadoğu, Balkanlar ve dünyanın bir çok ülkesinde devrimci parti, grup ve platformlarla enternasyonal ilişkilerin pratikleşmesinde yer aldı. 2000'li yılların başında Ortadoğu ve Balkanlarda kurulan Bölgesel Antiemperyalist Mücadele Koordinasyonlarının kurucularındandı. Yine devrimci parti ve grupların oluşturduğu ICOR'un kuruluşunda, programın yazılmasında ve tüzüğünün yapılmasında emekleri oldu. 

Yaşadığı Almanya'da Komünist hareket ve işçi sınıfı mücadelesinin sorunlarıyla yakından ilişki kurdu. Bu görevi, enternasyonalizm ilkesinin bir gereği görüyordu. 

Güle Güle Yoldaşım. Seni Özleyeceğiz Hocam!