28 Aralık 2024 Cumartesi

HDP Ankara Kadın Meclisi'nden 8 Mart çağrısı

HDP Ankara Kadın Meclisi, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'ne ilişkin yaptığı açıklamada, "Eşit, özgür ve adil bir yaşam için, savaşa karşı barışı savunmak için ve yaşanabilir toplum için mücadele edeceğiz ve biz kazanacağız" dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara Kadın Meclisi, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında yapılacak etkinliklerin startını, partilerinin Ankara il binası önünde gerçekleştirdikleri basın açıklaması ile verdi.

Kadınların ulusal kıyafetleriyle katıldığı açıklamada "İsyanımız özgürlüğümüz için, bi berxedanê jin dimeşin azadiyê" yazılı pankart açıldı. Kadınlar ayrıca üzerinde, "Emek sömürüsüne son", "Jin jiyan azadî", "Erkek adalet değil kadınlar için gerçek adalet" yazılı dövizler taşıdı.

'YAŞAMIN HER ALANINDA OMUZ OMUZA OLACAĞIZ'
Eylemde konuşan Ankara Kadın Meclisi Sözcüsü Zeyno Bayramoğlu, kadınlar olarak erkek-devlet şiddetine karşı mücadelenin büyüdüğü bir dönemde, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında çalışmalarına başladıklarını dile getirdi. Bayramoğlu, "HDP Ankara Kadın Meclisi olarak; toplumun dinamik ve direnen kesimi olan kadınları düşmanca saldırılarla susturmak isteyen, adaletin terazisinde konu kadınlar olunca her türlü tahakkümcü uygulamaları kefeye koymaktan geri durmayan iktidarın cinsiyetçi, militarist, kadın düşmanı politikalarına karşı isyanımızı birlikte büyüttüğümüz kadınlarla, 8 Mart günü evde, okulda, işyerinde, meydanlarda, yaşamın her alanında yan yana omuz omuza olacağız" diye belirtti.

Kadın seçilmişlerin demokratik siyaset yürüttüklerini ve kadın özgürlük mücadelesi verdiklerini söyleyen Bayramoğlu, "Çıktıkları mahkemelerde yargılanan değil, yargılayan oldukları için rehin tutulmaktadır. Her ne kadar iktidar cephesinin sözcüleri tarafından yokmuş gibi sunulmaya çalışılsa da çıplak aramaya maruz kalan, birincil ihtiyaçlarına dahi ulaşamayan, çocukları ile birlikte cezaevinde kalmak zorunda bırakılan, cezaları bittiği halde tahliye edilmeyen, keyfi disiplin cezalarıyla infazları yakılan, insanlık dışı koşullarda yaşamaya zorlanan onlarca kadın olduğunu biliyoruz" ifadelerini kullandı.

Dünyada örnek olan, Türkiye'de ise "suç" olarak hedef haline getirilen "eşbaşkanlık" sisteminin yargılama konusu yapıldığına dikkat çeken Bayramoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kadınların, erkek egemen yönetim anlayışına karşı uzun mücadeleler sonucu elde ettiği eşbaşkanlık sistemi, yerel yönetimlerimizde uygulamaya konulmuştur. Ancak, halk iradesine atanan kayyumlar, kentlerimizi erkekleştirmekle kalmayıp, kadına yönelik şiddetle mücadele merkezlerimizi, kadın sığınma evlerimizi kapatarak kadınların başvuracağı mekanizmaları yok etmiştir.

'KÜRT İLLERİNDE KİRLİ SAVAŞ KADINLAR ÜZERİNDEN YÜRÜTÜLÜYOR'
"Kürt illerinde özellikle genç kadınlar üzerinden yürütülen kirli savaş politikaları ile birlikte bugün onlarca kadın katledilmişken bu suçu işleyen kolluk güçleri elini kolunu sallayarak dışarıda yaşamaya devam etmektedir. Boğaziçili genç kadın öğrenciler ve onlarla dayanışma içinde olan üniversiteli kadınlar, erkek-devlet şiddetine karşı direndikleri için saçlarından sürüklenerek işkenceye ve cinsiyetçi hakaretlere uğradı. İktidarın en fazla yöneldiği kesimler arasında yer alan genç kadınlar ve LGBTİ+ bireylere yönelik nefret söylemleri giderek artmaktadır. Boğaziçi direnişinde de gördüğümüz gibi farklı cinsel yönelime sahip bireyler, iktidar ve yandaşları tarafından hedef gösteriliyor."

8 Mart'a giderken, eşit, özgür ve adil bir yaşam için, savaşa karşı barışı savunmak için ve yaşanabilir toplum için tüm kadınları mücadeleye çağıran Bayramoğlu, "Yaşam alanlarını savaş ve yoksulluktan kaynaklı terk etmek zorunda kalan mülteci ve göçmen kadınlar için gasp edilen haklarımızı geri almak ve kazanımlarımıza sahip çıkmak için, yaşanılan tüm bu adaletsizliklere karşı isyanımızı haykırarak örgütlü direnişimize dönüştürelim. Bu erkek egemen sistemi kadın iradesi ve kadın dayanışmasıyla biz değiştireceğiz. Biz kazanacağız" diye konuştu.