22 Kasım 2024 Cuma

HDK Kadın Meclisleri'nden cinsel istismar paneli

HDK Kadın Meclisleri tarafından düzenlenen cinsel istismar panelinde konuşan çocuk hakları aktivisti Hatice Kapusuz, çocukların maruz kaldığı hak ihlallerinin çocuk algısından beslendiğini belirtirken, HDP Milletvekili Gülistan Koçyiğit ise idamın taciz ve tecavüz üzerinden tartışılarak gündemin saptırılmaya çalışıldığını söyledi.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Kadın Meclisi, Taksim'de bulunan HDK Genel Merkezi'nde cinsel istismar konulu panel düzenledi. Moderatörlüğünü Gülçin Aykul'un yaptığı panele İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Başkanı Avukat Gülseren Yoleri, Bağımsız Feminist ve Çocuk Hakları Aktivisti Hatice Kapusuz, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Merkez Yürütme Kururlu (MYK) üyesi Aylin Akçay, HDK Eşsözcüsü ve HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit konuşmacı olarak katıldı.
 
Panelde ilk olarak söz alan Bağımsız Feminist ve Çocuk Hakları Aktivisti Hatice Kapusuz, çocukların doğası gereği eşitsiz bir ilişki içinde doğduğunu belirtti. Kadınlar söz konusu olduğunda bu eşitsizliğin daha saptırılmış bir gerçeklik olduğunu ifade eden Kapusuz, "Çocuklar söz konusu olduğunda doğası gereği zaten yetişkinin bakımına muhtaç olan ve yetişkinle dikey ilişki kurmak zorunda olan bir canlıdan bahsediyoruz. Dolayısıyla güç ve eşitsizlik ortaya çıktığında ne yapacağız sorusu ortaya çıkmış oluyor. Çocukla yetişkin arasındaki ilişki doğası gereği asimetrik olduğunda bu asimetrinin eşitsizliğe güç kullanımına bilinçli ya da bilinçsiz dönme olasılığı çok daha yüksek oluyor. Ve aslında çocukların maruz kaldığı hak ihlalleri hepimizin bilerek ya da bilmeyerek besledikleri bir çocuk algısından da besleniyor olabilir. Yani her zaman dışarıda olan değil de evimizin içinde oluşan çocuk algısı aslında bir çocuk hakkı ihlallerinin oluşmasını kaynağında da yer alabiliyor. O yüzden buraya biraz daha dikkatli bakmak gerekiyor" diye  konuştu.
 
AKÇAY: OHAL'LE BİRLİKTE ŞİDDET VAHŞİLEŞTİ
 
Ardından söz alan SES MYK üyesi Aylin Akçay, OHAL döneminde AKP'nin ilk saldırdığı alanın kadın örgütleri olduğuna dikkat çekerek, OHAL ile birlikte kadına yönelik şiddetin arttığını ve şiddettin türünde de vahşileşmeye görüldüğüne söyledi. Şiddet uygulayanları cesaretlendiren politikaların varlığına vurgu yapan Akçay, "Aynı zamanda bu şiddetin cesaretini aldığı bütün politikalarla birlikte kadınların hayatına her türlü canice saldırının olduğu bir durum var. Bunda medyanın, şiddetini pornografikleştirilmesinin de etkisi var ama bu kadar kadınların hayatlarına saldırının olduğu bir güç alan ve hukuki olarak kendini üstün gören ve en cani şekilde erkeklerin kadınların hayatlarına kast eden bir cins kırımı noktasına geldiğimizi söyleyebiliriz" diye kaydetti.
 
YOLERİ: ÇOCUKLAR KULLANILARAK İDAM GETİRİLMEYE ÇALIŞILIYOR
 
Son dönemde başlatılan idam tartışmalarına değinen İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri "İdamın çocuk istismarı konusunda çözüm olacağı algısı yaratılmaya çalışıldı. Bu tartışma İstismar edilen çocukların devlet tarafından bir kez daha istismara araçsallaştırması anlamına geliyor. Toplumun hassasiyetleri üzerinden çocuklar kullanılarak idam cezasının getirilmek isteniyor. İdam cezası devlet eliyle tasarlanarak işlenen bir cinayettir. Hiçbir koşulda kabul edilemeyecek bir cezadır. Biz bu sebeple İnsan hakları savunucuları olarak idam cezasının geri getirilmemesinin altını çiziyoruz" dedi. Yoleri, yapılan araştırmaların ağır cezaların suçun işlenmesini gerçek anlamda engellenmediğini belirtti.
 
KOÇYİĞİT: SUÇU NE OLURSA OLSUN İDAM CEZASINA KARŞIYIZ
 
Panelde son olarak söz alan HDK Eşsözcüsü ve Gülistan Kılıç Koçyiğit ise taciz ve tecavüz üzerinden idamı tartışmanın gündemi saptırmak olduğunu belirterek, "Eğer gerçek anlamda idam tartışması olacaksa bu aslında bugünkü siyasi tutsakları idamına götüren bir sürecin önünü açmaya dönük. Yoksa gerçek anlamda bugün Ensar Vakfı'nın yaşandığı bir Aladağ yangının yaşandığı bütün süreçlerde ve bunlara karşı hiçbir şey yapılmamıştır. Biz suçu ne olursa olsun idam cezasına karşıyız. Bugün tartışılan hadım yasasına ya da fiziksel vücut bütünlüğüne dayanan her türlü suça karşıyız" dedi.